Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dernek Yöneticisi”
- Uyuşmazlık: Dernek yöneticisine tebliğ edilen Sosyal Güvenlik Kurumu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davada, yöneticinin derneğin prim borçlarından sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 88. maddesi kapsamında, ödeme emrindeki borcun kaynağı, tahakkuk tarihinde çalışan sigortalılar, ödenmeyen prim tutarları ve davacının yöneticilik süresi gibi hususlar araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı SGK tarafından davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, borçlu derneğin temsil ve ilzam yetkisine sahip olmadığının tespit edilmesi ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan incelemede de doğrulanması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından, davacı işçiye ödenmesi gereken ücret alacaklarının miktarı ve ödenip ödenmediği konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı derneğin yetkisiz bir yöneticisi arasında imzalanan iş sözleşmesinin geçerliliği, sözleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı, davacıya ödenmesi gereken sabit ücret ve ek ücretlerin miktarı ile davalının sunduğu ödemeye dair belgenin geçerliliğinin araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kurum ile davalı dernek arasında imzalanan hibe sözleşmesi kapsamında tahsis edilen paranın amacına uygun kullanılmayan kısmının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, dernek karar defterlerini inceletmeden ve dernek üyelerinin sorumluluklarını Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Kanunu'na göre değerlendirmeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı yargılanmasında suçüstü hâlini gerektiren özel soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, kovuşturma makamının Yargıtay Ceza Genel Kurulu yerine Yargıtay 9. Ceza Dairesi olarak belirlenmesinin kanuni hakim ilkesine aykırı olup olmadığı ve mahkûmiyet hükmünün yerindeliği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın Yargıtay üyeliği sıfatıyla işlediği iddia edilen silahlı terör örgütüne üye olma suçunun suçüstü hâlinde işlendiği, bu suçun CMK'nın 161/8. maddesi kapsamında özel soruşturma usulünün istisnasını oluşturduğu, kovuşturma makamı değişikliğinin kanuni hakim ilkesine aykırı olmadığı ve örgüt üyeliğine dair tanık beyanları, örgütsel yazışmalar ve sanığın örgütsel tepki niteliğindeki eylemleri gibi delillerin sanığın örgüt üyeliğini ispatladığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı derneğe devredilen taşınmazların, davalı derneğin taahhüt ettiği aylık ödemeleri yapmaması nedeniyle tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi üzerine açılan davada, bağışın koşullu bağış mı yoksa yüklemeli bağış mı olduğunun tespiti ve buna göre davanın sonucunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerin uyuşmazlığı koşullu bağış olarak değerlendirmesine karşın, davacı iddiasının ve dosya kapsamının Türk Borçlar Kanunu'nun 295/son maddesinde düzenlenen yüklemeli bağış hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle taraf tanıklarının yeniden dinlenmesi ve yüklemenin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı hususlarının da birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan sanığa verilen cezanın miktarı ve TCK'nın 53/1. maddesi uyarınca verilen hak yoksunluğu cezasının kapsamı konusunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa verilen cezanın belirlenmesinde uygulanan TCK'nın 87/3. maddesi gereğince yapılan artırımın, kırığın yaşamsal fonksiyonlara etkisine göre makul bir oranda olması gerekirken orantılılık ilkesine aykırı şekilde yüksek belirlendiği ve TCK'nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun kapsamının yerel mahkemece yanlış yorumlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketle arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisi mi yoksa acentelik sözleşmesine dayalı bir ilişki mi olduğu ve buna bağlı olarak davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aylık ücretinin belirlenmesinde, davacı ile eş pozisyonda çalışan tanık beyanı ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının aylık ücretinin net 2.600,00 TL olarak kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde daha yüksek bir ücret belirlenmesi hatalı görülerek bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hırsızlık suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nun 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanmasında yerel mahkemenin hataya düşüp düşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılmanın sadece sanığın kendi altsoyu için koşullu salıvermeye kadar devam edeceği, altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar süreceği gözetilerek, yerel mahkemenin bu ayrımı yapmadan tüm kişiler yönünden koşullu salıvermeye kadar hak yoksunluğuna hükmetmesinin hatalı olması nedeniyle, ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesine ilişkin verdiği iptal kararı da gözetilerek hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği fiillerin TCK m.277'de tanımlanan yargı görevi yapanları etkileme suçunu oluşturup oluşturmadığı, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı ve 2005 yılındaki fiil bakımından dava zamanaşımının dolup dolmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eylemlerinin suçun kanuni tanımına uyduğu, suç tarihinden sonra yapılan yasa değişikliğinin sanık lehine uygulanması gerektiği, 2005 yılındaki eylem bakımından ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin kararı kısmen bozulmuş ve bu eylem yönünden davanın düşmesine, diğer eylemler yönünden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin çocuğunu cinsel istismara rıza göstererek teslim etmesi halinde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun oluşup oluşmadığı ve annenin rızasının failin cezai sorumluluğunu kaldırıp kaldırmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararına aykırı olarak, velayet hakkının suç işlemek için kötüye kullanılmasıyla ortaya çıkan rızanın hukuka aykırı olduğu, bu rızanın failin cezai sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararı kaldırılmış ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adli para cezasına çevrilen hapis cezası ile cezalandırılan sanık hakkında TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin kanun yararına bozma yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğunun hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olduğu, sanık hakkında verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi nedeniyle anılan maddedeki hak yoksunluğuna hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ve bu aykırılığın sanık aleyhine sonuç doğurduğu gözetilerek, kanun yararına bozma talebinin kabulüne ve Özel Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.