Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek 6. Madde Uygulaması”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerinin temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalması nedeniyle temyiz dilekçesini reddetmesi üzerine, bu kararın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesine aykırılığı nedeniyle Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı vermesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu karara direnmesi üzerine uyuşmazlığın Hukuk Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin, kadastroya ilişkin davalarda miktar veya değere bakılmaksızın kanun yoluna başvurulabileceğini düzenlemesi ve bu hükmün usul hükmü niteliğinde olup derdest davalara uygulanması gerektiği, ayrıca Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında kanun yolu başvuru hakkının önemi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı Hazine’nin temyiz başvurusunun dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının hukuki olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi henüz kesinleşmemiş ve kanun yolu aşamasında olan davalara uygulanacağı, bu nedenle dava değerine bakılmaksızın temyiz incelemesi yapılabileceği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, 124 ada 34 ve 35 parseller yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, 124 ada 40 parseldeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin tespit edilememesi nedeniyle bu kısım için kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerinin temyiz sınırının altında kalması nedeniyle temyiz dilekçesini reddetmesi üzerine, 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. maddenin, kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu davalarında miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunu açtığı, adil yargılanma hakkı ve hukuki belirlilik ilkesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerini dikkate alarak temyiz dilekçesini reddeden ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olup olmadığı ve taşınmazın gerçek değerinin belirlenip belirlenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri'nin kuruluş tarihi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin yürürlüğe giriş tarihi arasında verilen kararların, 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesi uyarınca tamamlanmış işlem sayılacağı ve usulü kazanılmış hak ilkesi gereğince 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin geriye yürümeyeceği gözetilerek, taşınmazın değerinin tespiti yapılmaksızın temyiz incelemesi yapılıp hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirilen Türk Telekom'da nakle tabi kapsam dışı personel olarak çalışan davacının, 375 sayılı KHK'nin Ek 3. maddesine dayalı ek ödeme (denge tazminatı) alacağı talebiyle açtığı davada, yerel mahkemenin kabul kararını Özel Daire'nin bozmasının ardından verilen direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Türk Telekom'da nakle tabi kapsam dışı personel olarak çalıştığı dönemde, 375 sayılı KHK'nin Ek 3. maddesinde belirtilen ek ödemelerden yararlanamayacağı, zira bu düzenlemenin sadece belirli kamu kurumlarında çalışan personeli kapsadığı, davacı ile imzalanan TİP 2 İş Sözleşmesi ve 406 sayılı Kanun'un Ek 29. maddesinin genel maaş artışlarını düzenlediği, ek ödeme niteliğindeki denge tazminatını kapsamadığı, dolayısıyla davacının fark ücret alacağının bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının değeri itibariyle kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin, kanun yolu aşamasındaki davalara yürürlük tarihinden bağımsız olarak uygulanacağı ve bu madde ile miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının ortadan kaldırılmasına, davacının zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin esas hakkındaki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz incelemesine tabi olup olmadığı, diğer bir deyişle kararın verildiği tarihte kesinleşip kesinleşmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesi uyarınca, kadastro öncesi nedene dayalı açılan davalarda verilen kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yoluna başvurulabileceği, bu hükmün HMK'nın tamamlanmış işlemlere uygulanmamasına ilişkin 448. maddesi kapsamında değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilir olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaz için açılan bedel davasında, taşınmazın değerinin hangi tarihteki rayiçleri üzerinden hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri gözetilerek, taşınmaza fiilen el konulduğu tarihteki rayiçler üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerinin istinaf sınırının altında kalması nedeniyle verdiği istinaf talebinin reddine ilişkin kararının temyiz edilebilir olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen Ek 6. maddenin, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yolunu açtığı, bu hükmün Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesiyle güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ve etkin denetim mekanizmasıyla uyumlu olduğu, ayrıca usul hükümlerinin derhal uygulanması ilkesi gereği henüz kanun yolu aşamasında olan davalara da uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerini gerekçe göstererek istinaf talebini reddeden kararının ve temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kanun yolu aşamasındaki davalara yürürlük tarihinden bağımsız olarak uygulanacağı ve bu nedenle temyiz incelemesinin mümkün olduğu, ancak davacının zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağlayamadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz incelemesini engelleyen ek kararının bozulmasına ve esas hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, istinaf mahkemesinin dava değerini düşük bularak istinaf başvurusunu reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen Ek 6. madde ile kadastro öncesi nedene dayalı tapu davalarında miktar ve değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yolunun açık olduğunun gözetilmesi gerekirken, istinaf mahkemesince dava değerinin düşük bulunarak istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerini düşük bularak temyiz incelemesini reddetmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin, kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunu açtığı, adil yargılanma hakkı ve hukuki belirlilik ilkesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.