Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ekonomik Kayıp”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin mahkemece belirlenen süre içinde idare tarafından depo edilmemesi nedeniyle açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin mahkemece verilen süreler içinde depo edilmemesi ve bu sürenin uzatımının kanunen sınırlı olması, davalının mülkiyet hakkının korunması gerekliliği ve gecikmenin davalıya makul olmayan ekonomik kayıp yaşatması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bayilik sözleşmesinin feshine dayalı olarak davacının, davalıdan işletme yatırım destek bedeli, intifa bedeli ve sabit yatırım bedelinin iadesini talep ettiği tazminat davasında, mahkemece davacı ile davalı arasında daha önce imzalanmış olan sulh protokolünün değerlendirilmemesi nedeniyle kararın bozulması üzerine yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların karar düzeltme talebinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerinden hiçbirisinin bulunmadığı gözetilerek, HUMK'nun 442. maddesi uyarınca karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baraj inşası nedeniyle kamulaştırılan taşınmaza mücavir taşınmazın, çevre düzeninin bozulması nedeniyle değer kaybetmesi sebebiyle açılan tazminat davasında husumetin hangi idareye yöneltileceği konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 12/6. maddesi uyarınca, baraj inşası sebebiyle yapılan kamulaştırma sonucu çevrenin sosyal, ekonomik ve yerleşme düzeninin bozulması nedeniyle mücavir taşınmazda ekonomik kayıp yaşanması halinde husumetin kamulaştırmayı yapan idareye yöneltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gemi sicilinde kayıtlı geminin inşa yılının düzeltilmesi talebinin reddine dair gemi sicil memurluğu kararına yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Geminin fiili inşa tarihinin 2008 olduğu, 2001 tarihinin geminin henüz kabuk halinde olduğu ve gemi vasfını kazanmadığı bir tarihi yansıttığı, bu hususun resmi kurum kayıtları ve klas kuruluşu kayıtlarıyla sabit olduğu, gemi siciline 2001 yılının hatalı olarak kaydedilmesinin gemi malikinin ekonomik kaybına yol açabileceği gözetilerek ilk derece mahkemesinin gemi sicil kaydının düzeltilmesine dair kararını onayan istinaf mahkemesi kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan işgücü kaybı tazminatı davalarında, maluliyet oranının tespiti için hangi yönetmeliğin uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Trafik kazası tarihinde yürürlükte olan ve Yargıtay uygulamaları ile benimsenen Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınması gerektiği, aksi uygulamanın hukuki güvenlik ve istikrar ilkesine aykırı olduğu gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu oluşan sürekli iş göremezlik tazminatının hesabında, maluliyet oranının tespiti için hangi yönetmeliğin uygulanacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kaza tarihinde yürürlükte olan birden fazla yönetmelik bulunması nedeniyle, gerçek zararın tespiti için Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve hukuki güvenlik ilkesi gözetilerek, kaza tarihinde yürürlükte olan en güncel mevzuat olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: AYM'nin Trafik Sigortası Genel Şartları'na ilişkin bazı ibareleri iptal eden kararı sonrası, trafik kazalarından kaynaklanan iş gücü kaybı ve destekten yoksun kalma tazminatlarının hesabında, bakiye ömrün tespiti için hangi yaşam tablosunun (TRH 2010 veya PMF 1931) ve maluliyet oranının belirlenmesi için hangi mevzuatın uygulanacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan görüş ayrılığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları sonrası oluşan yeni hukuki durum ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda, bakiye ömrün tespitinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’nun, maluliyet oranının tespitinde ise kaza tarihinde yürürlükte olan işgücü kaybı mevzuatının uygulanması gerektiği gözetilerek, aksine karar veren bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlık giderilmiş ve uygulama birliği sağlanmıştır. - Uyuşmazlık: Çalıntı aracın karıştığı kazada vefat eden yolcunun yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin sigorta kapsamında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vefat eden yolcunun, aracın çalıntı olduğunu bilerek araca bindiğinin olay yeri inceleme raporu ve sürücü ifadesiyle sabit olması ve bu durumun sigorta genel şartları gereğince teminat dışı kalması nedeniyle İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası nedeniyle açılan maddi tazminat davasında, tazminat hesabı yapılırken işçinin muhtemel yaşam süresinin hangi yaşam tablosuna göre belirleneceği.
Gerekçe ve Sonuç: Gerçek zarar hesabının gerçeğe en yakın verilerle yapılması gerektiği, TRH 2010 yaşam tablosunun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi nedeniyle, muhtemel yaşam süresinin belirlenmesinde TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılmasının daha uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak Özel Daire bozma ilamında tazminat miktarına ilişkin inceleme yapılmadığından dosyanın bu yönün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı küçüğün haksız fiilinden kaynaklanan maddi tazminat miktarının tespiti ve ev başkanı sıfatıyla anne babanın sorumluluğunun kapsamı ile zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız fiil nedeniyle oluşan bedensel zararlarda, hakkaniyet indirimi yapılamayacağı, davacının ilk hesap raporuna itiraz etmemesinin kazanılmış hak oluşturduğu, ev başkanı sıfatıyla anne babanın sorumluluğunun 25.000 TL ile sınırlı olduğu ve davacıların ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı gözetilerek, mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı gemide geçirdiği beyin kanaması nedeniyle davalı şirketten maddi ve manevi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının rahatsızlığının doğuştan gelen bir damar anomalisinden kaynaklandığı ve olayla illiyet bağının bulunmadığı, ayrıca müdahalede bir gecikme olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edilerek davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasında, davacının gelir düzeyinin tespiti ve tazminat hesaplamasında hakimin takdir yetkisinin kullanılıp kullanılamayacağı ile davacının alacağını üçüncü kişiye temlik etmesinin davanın devamını etkileyip etkilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek gelirinin tespit edilememesi halinde, hakimin dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında davacının gelir düzeyini takdir yetkisini kullanarak belirlemesi gerektiği ve gerekçeli karar verildikten sonra dahi olsa, davacının alacağını üçüncü kişiye temlik etmesinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.