Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Eskiye Dayalı Hak Sahipliği”
- Uyuşmazlık: 12.06.1995 tarihinden önce meydana getirilen sinema eserlerinde başrol oyuncusu olarak yer alan icracı sanatçının, eser sahibi yapımcı ile yaptığı sözleşme ile FSEK m. 80 kapsamındaki mali haklarını devrettiğinin kabul edilip edilemeyeceği ve bu bağlamda icracı sanatçının mirasçılarının, eser sahibi/devralandan tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: FSEK m. 80 kapsamındaki icracı sanatçı haklarının 12.06.1995 tarihinden sonra tanındığı, bu tarihten önceki sözleşmelerle bu hakların devredilemeyeceği, FSEK’in 51. maddesi gereğince ileride doğacak hakların devrinin geçersiz olduğu ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak korunamayacağı gözetilerek, davacıların tazminat talep etme hakları bulunduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı şirketin tescil ettirdiği markanın kendi markalarıyla karıştırılma ihtimali olduğunu ileri sürerek marka kararının iptali ve hükümsüzlüğü davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, davacının eskiye dayalı hak sahipliğine dair delil sunmadığı ve davalı şirketin kötüniyetli başvurduğuna dair somut veri olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin marka iptali ve hükümsüzlüğü talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait tescilli markanın, davacının daha önce tescil ettirdiği markayla benzerliği nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının asli unsurlarının aynı olduğu, ortalama tüketici nezdinde iltibas yarattığı ve davacının önceki tarihli tescile dayalı hak sahibi olduğu gözetilerek, davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıların haksız tescil ve kullanım yoluyla tanınmış markalarına tecavüz edip haksız rekabet yarattığı iddiasıyla marka hükümsüzlüğü, tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi istemiyle açılan davada, yerel mahkeme kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin davacının müddet marka hakkına rağmen önceki kullanım ve tescil durumu, davalıların kötüniyetli tescili ve haksız rekabeti hususunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayalı olarak verdiği hükümsüzlük, tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya ait endüstriyel tasarıma yapılan itiraz üzerine verilen Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali davasında, itiraza dayanak markanın devredilmesi nedeniyle husumetin yeni marka sahibine yöneltilip yöneltilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İtiraza dayanak markanın devredilmesinin, tasarımın yenilik vasfına ilişkin değerlendirmeyi etkilemediği ve davada taraf teşkili için itiraz eden eski marka sahibine husumet yöneltilmesinin yeterli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Baraj inşaatı nedeniyle kamulaştırma yapılan köyde ikamet eden davacının, zorunlu göç nedeniyle ödenen iskan bedeli alacağının davalı şirketten tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çocuğunun eğitimi nedeniyle ikametgahını il merkezine taşımasına rağmen, köy ile bağlantısını kesmediği ve baraj inşaatı nedeniyle köyde oturmak amacıyla kaldığı, dolayısıyla 5543 sayılı İskan Kanunu ve Uygulama Yönetmeliği’nin aradığı hak sahipliği şartlarını taşıdığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, davalılar adına kayıtlı taşınmazların eski tapu kaydı kapsamında olmadığı ve haksız işgal edildiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davası ile birlikte, bu taşınmazlardan çıkarılan kum ve çakıl bedellerinin tahsili için açılan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde, taşınmazların davalılar adına kayıtlı tapu kaydı kapsamında olduğu ve davalılar tarafından uzun süredir kullanıldığı, ayrıca kum ve çakıl çıkarılmasının yasal izinlere dayandığı tespit edilerek, davacı Hazinenin mülkiyet iddiasının ve alacak talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yapılan marka başvurusunun, davalıya ait tescilli markalarla benzerlik teşkil ettiği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, davacının Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu (YİDK) kararının iptalini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı marka başvurusunun, davalıya ait önceki tarihli ve ayırt edilemeyecek kadar benzer markalarla aynı sektörde hizmet vermesi, davacının kötü niyetli başvuru yaptığı ve daha önceki benzer bir marka başvurusunun hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması gözetilerek, YİDK'nın ret kararının yerinde olduğu ve davacı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının marka tescil başvurusuna, davalı şirketin benzer markaları nedeniyle yapılan itirazın reddi yolundaki TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu marka ile davalı şirketin önceki tarihli markası arasında ilgili tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzerlik bulunduğu ve davacının gerçek hak sahipliği iddiasının bu davada dinlenemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararında isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, kurucu intifa senetleri ile hak sahibi oldukları şirketin kısmi bölünmesi sonucu kurulan yeni şirkette kurucu intifa senedi ihdas edilmemesi nedeniyle tazminat talep edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketteki kurucu intifa senedi sahiplerinin haklarının, bölünme sonucu kurulan şirkette de korunması gerektiği, aksi halde bölünen şirketin aktifinden devralan şirkete aktarılan kıymetler sebebiyle hakları ihlal edilen kurucu intifa senedi sahiplerinin tazminat talep edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro öncesi hukuki sebebe ve Türk Medeni Kanunu'nun 713/2. maddesinde düzenlenen zilyetliğe dayanarak, taşınmazların adına tescilini talep etmiş, davalı Hazine ise hak düşürücü süre ve zilyetlik şartlarının oluşmadığını savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı talebinde 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve TMK m.713/2'ye dayalı talebinde ise taşınmazların değeri temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen onanmasına, kısmen reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya ait markanın davacıya devri veya hükümsüzlüğünün tespiti ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının daha önce tescilli markasını kötüniyetle kendi adına tescil ettirdiği ve davacının marka üzerindeki gerçek hak sahipliğinin bulunduğu gözetilerek, davalı adına tescilli markanın davacıya devrine, maddi ve manevi tazminat isteminin ise reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.