Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evi Terk”
- Uyuşmazlık: Eşini ortak konutu terk etmeye zorlayan eşin, terk nedeniyle boşanma davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 164. maddesinde düzenlenen "terk" kavramının, eşini terk etmeye zorlayan veya eve dönmesini engelleyen eşi de kapsadığı, bu nedenle davacı eşin "terk edilen eş" değil "terk eden eş" konumunda olduğu ve terk nedeniyle boşanma davası açma hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı değişik gerekçeyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Terk nedeniyle açılan boşanma davasında kadının evi terk etmesinin ve geri dönmemesinin haklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, kadının evi terk etmesinde ve geri dönmemesinde haklı nedenlerin bulunduğuna dair delillerin yeterliliği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesine uygun olarak yapılan ihtarın hükümlerine uyulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdure çocuğu kanuni temsilcisinin rızası olmaksızın yanında tutması eyleminin TCK 234/3 kapsamında çocuğun alıkonulması suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdure çocuğun kanuni temsilcisinin rızası dışında evi terk edip sanığın yanında kalması ve sanığın yetkili makamlara ve çocuğun ailesine haber vermemesi sebebiyle TCK 234/3'te düzenlenen çocuğun alıkonulması suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü, çocuklara verilen adli para cezasının hapse çevrilemeyeceği hususu düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin terk gerekçesiyle açtığı boşanma davasında, davalı kadına nafaka ödenmesi gerekip gerekmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evi terk etmesi, kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen eve dönmemesi ve yoksulluğa düşmeyeceğinin değerlendirilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin boşanmaya ve nafaka talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erkeğin terk gerekçesiyle açtığı boşanma davasının reddine ve kadının tedbir nafakası talebinin kabulüne ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kadını evi terk etmeye zorladığını ve bu sebeple terk davası açma hakkı bulunmadığına, kadının ise haklı sebeple evi terk ettiğine ilişkin değerlendirmesi usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu ile vekâlet ücretinin güncellenmesi hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kadının evi terk etmesi nedeniyle evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının evi terk etmesinden 12 yıl sonra açılan boşanma davasında, kadının evlilik birliğinden kaçınmak amacıyla evi terk ettiğinin ispatlanamaması, davanın bu kadar uzun süre sonra açılmasının hayatın olağan akışına ve dürüstlük kuralına aykırı olması, ayrıca fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının evlilik birliğini devam ettirme niyeti olmadan maddi çıkar amacıyla evlendiği, evlendikten kısa süre sonra evi terk ettiği ve eşinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlarda bulunduğu, buna karşılık erkeğin ise kadına hakaret edip evi terk etmesine sebep olduğu değerlendirilerek kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna ve bu nedenle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ise manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak hükmedilen tazminat miktarının yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gözetilerek, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak erkek yararına hükmedilen tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminat talepleri ve yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, kadının ağır kusurlu olmasına rağmen erkeği ağır kusurlu sayarak kadın lehine tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmetmesinin hatalı kusur belirlemesine dayandığı ve bu nedenle bozma gerektiği gözetilerek temyiz başvurusu kısmen kabul edilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken, eşlerden birinin diğer eş tarafından konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep etmesi üzerine, taşınmazın aile konutu olma niteliğini kaybettiğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların halen evli olmaları ve son ikamet ettikleri konutun dava konusu taşınmaz olması nedeniyle, fiili ayrılığa rağmen taşınmazın aile konutu vasfını koruduğu gözetilerek, taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılmasına dair talebin reddine karar verilmiş ve ilk derece mahkemesinin bozmaya uyularak verdiği karar onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.