Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlilik Birliğinin Devamı”
- Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin, diğer eşin evli olduğunu bilerek birlikte olduğu kişiye karşı açtığı manevi tazminat davasının kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı, diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağı ve davacının, eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini bilerek evlendiği için davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Müşterek çocuğun özel okul eğitimiyle ilgili olarak, eğitim kurumu ile baba arasında imzalanan sözleşmede taraf olmayan annenin, çocuğun eğitim giderlerinden sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel okula kayıt işleminin ve eğitim giderlerinin ailenin sürekli ihtiyaçları kapsamında değerlendirilmesi, annenin de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 188. maddesi uyarınca evlilik birliğini temsil yetkisi kapsamında sorumlu tutulmasını gerektirmesi ve annenin eşinin temsil yetkisini aştığı iddiasıyla yasal yollara başvurmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, buna bağlı olarak manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının evlilik birliğini devam ettirme niyeti olmadan maddi çıkar amacıyla evlendiği, evlendikten kısa süre sonra evi terk ettiği ve eşinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde davranışlarda bulunduğu, buna karşılık erkeğin ise kadına hakaret edip evi terk etmesine sebep olduğu değerlendirilerek kadının ağır, erkeğin az kusurlu olduğuna ve bu nedenle kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin ise manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşin boşanmaya sebep olan olaylardaki kusurunun olup olmadığı ve bu kusurun varlığı halinde davanın kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Toplanan delillerin, davalı eşin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğuna dair yeterli ve inandırıcı kanıtlar sunmadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebiyle açtığı boşanma davasında, davalı kadının da kusurlu olup olmadığı ve bu kusurun boşanmaya karar verilmesine etki edip etmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının, davacı erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarına rağmen, eşiyle kavga edip ona fiziksel şiddet uygulayarak az da olsa kusurlu olduğunun tespit edilmesi, davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve evlilik birliğinin devamında taraflar ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına ve boşanmaya karar verilmesine hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı, diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 06.07.2018 tarihli ve 2015/5 E., 2018/7 K. sayılı içtihadı birleştirme kararının benzer hukuki konularda Yargıtay dairelerini, genel kurullarını ve adliye mahkemelerini bağlayıcı nitelikte olması ve anılan kararda "evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağına" karar verilmiş olması gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kadının evlilik birliğine aykırı davranışlarda bulunup bulunmadığı ve bu davranışların boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı hususunda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ile direnme kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının tanık beyanlarıyla sabit olan evlilik dışı ilişkisinin, evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olduğu ve bu durumun boşanma sebebi oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşe "terk" kusurunun yüklenip yüklenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin ortak konutu terk etmesinin tek başına Türk Medeni Kanunu m.166/1'e göre boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı, fiili ayrılığın boşanmaya sebep olan olaylarda kusur olarak değerlendirilebilmesi için terk eyleminin ortak hayatı sona erdirme kastıyla yapıldığının ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kanıtlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Erkek eşin evi terk ederek evlilik birliğini devam ettirmek istememesi ve güven sarsıcı davranışlarda bulunması, kadın eşin ise tepkisel de olsa güven sarsıcı davranışlar sergilemiş olması karşısında, tarafların kusurlarının eşit olmadığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının ise az kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı, diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı ve boşanmaya sebebiyet veren eylemler nedeniyle boşanma davasında manevi tazminata hükmedilmişken, aynı eylemler nedeniyle haksız fiil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı koca ile evlilik birliği devam ederken, davalı kadınla birlikte olduğu gerekçesiyle açılan manevi tazminat davasında, davalı koca yönünden boşanma davasında manevi tazminata hükmedilmiş olması nedeniyle tazminat taleplerinin mükerrerliği ilkesi uyarınca davanın reddine, davalı kadın yönünden ise eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağına dair içtihadı birleştirme kararı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, boşanmaya sebebiyet veren olaylardan sonra evlilik birliğinin uzunca bir süre devam etmesi nedeniyle kadının, erkeğin sadakatsizlik kusurunu affettiği veya en azından hoşgörüyle karşıladığı, bu sebeple de tarafların eşit kusurlu kabul edilmeleri gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin erkeği daha ağır kusurlu bulup, kadına tazminata hükmeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, davalı eşin kusurlu bir davranışının bulunup bulunmadığı ve davacının tam kusurlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin davacının özürlü çocuğuna iyi baktığı, birlikte zaman geçirdiği ve davacının kovması sonucu evi terk etmek zorunda kaldığı delillerle sabit olduğundan, davalı eşten kaynaklanan bir kusurun ispatlanamadığı, bu nedenle de tam kusurlu olan davacının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.