Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Gayrinakdi Kredi”
- Uyuşmazlık: Davacının müteselsil kefil olduğu kredi sözleşmesi kapsamında hesabına konulan blokenin kaldırılması talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi sonucu bozulan yerel mahkeme kararına karşı direnme kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kefil olduğu kredi sözleşmesinin 6098 sayılı TBK'nın yürürlüğe girmesinden önce düzenlenmiş olması sebebiyle genel işlem koşullarına ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı, davalı bankanın asıl borçlunun aracına koyduğu rehnin kaldırılması karşılığında aldığı 16.000 TL'yi asıl borçlunun diğer borçlarına mahsup etmesinin 818 sayılı BK m. 500/1 gereğince teminatın kefilin zararına azaltılması niteliğinde olduğu ve bu nedenle davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması gerektiği gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteği bulunan bir taşınmazda, ipotek veren üçüncü kişiye karşı, asıl borçlunun kredi borcundan dolayı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı ve 68/b maddelerine göre takip şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek veren üçüncü kişiye, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı maddesi uyarınca hesap özeti, tazmin talebi veya ihtar gönderilmesinin zorunlu olmaması, ancak gönderilen ihtarın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesindeki ihbar yerine geçmesi ve ihtarın 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılması nedeniyle, ilâmlı takip şartlarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi ve gayrinakdi alacakların tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve takibin devamı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı ve davalı kefillerden birinin kefaletinin geçersiz olduğu, diğer kefilin ise sorumluluğunun kefalet limiti ile sınırlı olduğu ve gayrinakdi kredilerden sorumlu olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun kredi sözleşmesindeki imzasını inkâr etmesi durumunda icra mahkemesinin imza incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınmış kredi sözleşmesine dayalı takipte, borçlunun hesap özetine itiraz etmesi ve kredi sözleşmelerindeki imzasını inkâr etmesi halinde İİK m. 150/I gereğince icra mahkemesinin, alacaklının İİK m. 68/b kapsamındaki diğer belgelerle alacağını ispat edip edemediğini incelemesi gerektiği, ancak icra mahkemesince imza incelemesi yapılamayacağı gözetilerek, mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kefillerin, asıl borçlunun genel ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan gayrinakdi alacaklar bakımından sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin gayrinakdi alacak yönünden sorumluluğunun, genel kredi sözleşmesi veya kefalet sözleşmesinde açıkça kararlaştırılmış olması gerektiği, somut olayda ise kefalet sözleşmesinde gayrinakdi alacaklara ilişkin bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, davalı kefillerin gayrinakdi alacaklardan sorumlu olmadığına ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kefilin, kredi geri ödeme kefalet sözleşmeleri kapsamında, borçlu şirkete kullandırılan nakdi ve gayri nakdi kredilerden kaynaklanan borçlardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kefilin, nakdi kredi için kefalet sözleşmesinde belirtilen miktar kadar sorumluluğu bulunduğu, ödemeyi gerçekleştirdiği için bakiye borçtan sorumlu olmadığı, gayri nakdi kredi için ise, kefalet sözleşmesinin dayanağı olan protokol hükümleri ve dürüstlük kuralı gözetilerek, teminat mektubu şeklindeki kredi kullandırımının kefalet kapsamında olduğu ve davalının sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı banka ile arasındaki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarına ilişkin icra takibine yaptığı itirazın iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde gayrinakdi alacaklara ilişkin depo talep edilebileceğine dair hüküm bulunmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesinin bu hususu gözden kaçırarak depo talebini reddetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Teminat mektubu veren bankanın, henüz riskin gerçekleşmediği bir durumda, kontrgaranti sözleşmesine dayanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat mektubundan kaynaklanan riskin gerçekleşmemiş olması durumunda genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı, ancak kesinleşmiş bir nakdi alacak için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, mer'i teminat mektuplarına ilişkin gayrinakdi kredilerin ödenmemesi riskine karşı kalan paranın banka nezdinde faizsiz hesaba depo edilmesi ve bu para üzerinde bankaya rehin hakkı tanınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, takip dayanağı ipoteğin kesin borç ipoteği mi yoksa üst sınır ipoteği mi olduğu ve buna bağlı olarak takipten önce muacceliyet ihtarına gerek olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek akit tablosunda kayıtsız şartsız bir borç ikrarı bulunduğu ve ipoteğin kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu, bu nedenle İİK'nın 149. maddesi uyarınca takipten önce muacceliyet ihtarı gönderilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin şikayeti kısmen kabul ederek yalnızca icra emrini iptal eden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte, ipotek veren üçüncü kişinin hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiği şikâyetinin istinaf dilekçesinde ileri sürülmemesi halinde, bu hususun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından re'sen dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu vekilinin, Hukuk Genel Kurulu incelemesi sırasında davayı geri alma talebinde bulunması ve alacaklı vekilinin de buna açıkça rıza göstermesi nedeniyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde, taşınmazı devreden ipotek borçlusu ve sonradan taşınmazı devralan üçüncü kişi aleyhine takibin devam edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek veren üçüncü kişinin, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte mecburi takip arkadaşı olması ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 149. maddesi uyarınca takip talebinde taraf olarak gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise taşınmazı devreden ipotek borçlusunun takip tarihinden önce taşınmazları devrettiğinin anlaşıldığı, bu nedenle sonradan taşınmazı devralan üçüncü kişiye karşı takibin devamına karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak esas hakkında inceleme yapılmak üzere dosya Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin şikayetin süreye tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı maddesinde belirtilen ihtar tebliğinin ilamlı takip şartı olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebliğin yok hükmünde sayılması nedeniyle, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinin İİK'nın 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.