Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçici İkamet”
- Uyuşmazlık: Sosyal güvenlik sözleşmesi kapsamında, Almanya'dan emekli aylığı alan ve Almanya'da ikamet eden davacının, Türkiye'de geçici ikamet ettiği dönemde yapılan sağlık harcamalarının geri ödenmesi talebiyle açtığı menfi tespit davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Almanya arasındaki sosyal güvenlik sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca, her iki ülkeden de emekli aylığı alan kişilerin sağlık yardımları, daimi ikamet ettikleri ülke tarafından karşılanırken, geçici ikamet edilen ülkede sağlık yardımlarından yararlanma hakkının sağlık yardımı hak sahipliği formülleri ile düzenlendiği ve davacının bu formüller yerine sağlık karnesi kullanarak yersiz sağlık harcaması yaptığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre işçinin geçici görevlendirilmesi nedeniyle ikamet yevmiyesi alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde ikamet yevmiyesi için işçinin görevli olduğu şehir sınırları dışına geçici görevlendirilmesinin şart koşulduğu, mahkemenin ise bu hususu dikkate almadan tüm görevlendirmeler için ikamet yevmiyesi alacağına hükmettiği ve davalı yararına bozma kararı ile oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal ettiği gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı bankaya karşı açtığı davada, yolculuk ve ikamet yevmiyesi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı, alacakların hesaplanması ve zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının görev tanımı, toplu iş sözleşmesi hükümleri ve Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak yaptığı değerlendirme ve hesaplama isabetli bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa tebliğ edilen gerekçeli kararın usulüne uygun olup olmadığı ve sanığın temyiz dilekçesinde temyiz nedenlerini belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, sanığın MERNİS adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, aynı adresteki farklı tebligatlarda çelişkili bilgiler bulunması ve tebligatın sanıkla aynı konutta oturduğu beyan edilen işçisine yapılmış olması nedeniyle, sanığa CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca usulüne uygun bir tebligat yapılarak yedi gün içinde yasal temyiz sebeplerini bildirmesi gerektiği, aksi takdirde temyiz talebinin reddedileceği ihtar edilerek kararın tebliğ edilmesi ve akabinde dosyanın esas incelemesi yapılmadan Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesinin feshi ve işe iade davasının kazanılmasının ardından işe başlatılmaması nedeniyle talep ettiği harcırah ve ikamet yevmiyesi alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı şekilde, toplu iş sözleşmesi hükmüne rağmen, davacının görev yeri dışında çalıştığı sürelerin ağırlıklı olmaması gerekçesiyle harcırah ve ikamet yevmiyesi alacaklarını reddetmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kadının, ölen eşiyle birlikte yaşadığı evin aile konutu olduğunun tespiti ve tapuya şerh konulması talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve eşinin, eşinin ölümüne kadar dava konusu taşınmazı fiilen aile konutu olarak kullandıklarının tanık beyanlarıyla sabit olması ve çiftçilikle uğraşan ailenin geçici olarak köy evinde kalmasının dava konusu taşınmazın aile konutu vasfını ortadan kaldırmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının aile konutu olduğunun tespiti davası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, aile konutu olarak kullanılmadığını iddia ettiği taşınmaz üzerindeki aile konutu şerhinin kaldırılması talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, davalı kadının geçici olarak başka bir adreste ikamet etmesinin aile konutu şerhinin kaldırılması için haklı bir sebep oluşturmadığı ve boşanma davasının devam etmesi nedeniyle aile konutu şerhinin kaldırılması koşullarının oluşmadığı değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescili davasında, davaya konu taşınmazın özel mülkiyete konu olup olmadığı ve davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları incelendiğinde, davaya konu taşınmazın bazı bölümlerinde davacının zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağladığı, taşlık ve çalılık kısımlarının ise Hazine'ye ait olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması ve Yargıtay'ca da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma, velayet, nafaka ve tazminat davasında yetkili mahkemenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların son altı aydan beri birlikte yaşadıkları yerin Manisa olması ve davalının yetki itirazında bulunması gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca yetkili mahkemenin Manisa 2. Aile Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, ölen eşiyle birlikte yaşadıkları taşınmazın eşinin ölümünden önce aile konutu olup olmadığının tespiti talep edilmesi üzerine, davalı diğer mirasçıların itirazları nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve ölen eşinin taşınmazı kentsel dönüşüm süreci dışında başka bir yerde ikamet etmedikleri ve dönüşüm sonrası tekrar aynı taşınmaza döndükleri, tanık beyanları ve dosya kapsamıyla sabit olduğundan, taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlıya vasi atanması davasında yetkili mahkemenin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayı küçüğün yerleşim yerinin tespitinde kolluk tutanağına itibar edilerek küçüğün yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek İstanbul Anadolu 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.