Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Geçmişe Yönelik Nafaka”
- Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan nafaka artış hükmünün mahkeme kararıyla onaylanmamış olması nedeniyle, geçmişe dönük nafaka farkı alacağı istenebileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde nafaka artış hükmü bulunmasına ve protokolün mahkemece onaylanmasına rağmen, mahkeme kararında bu hususa yer verilmemiş olsa dahi, protokolün onaylanmış olması ve tarafların protokoldeki hükümlere uygun davranma yükümlülüğü altında olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin nafaka farkına hükmetmesi doğru bulunmuş ve karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin boşanma hükmünün kesinleşmesiyle tedbir nafakasının kendiliğinden kalktığı iddiasına karşılık, kadının dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar olan dönem için tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma hükmünün kesinleşmesinin tedbir nafakasını geçmişe dönük olarak ortadan kaldırmadığı, bu nedenle dava tarihinden boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar olan dönem için tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozmaya uyarak verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yurtdışında çalıştığı süreyi borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanan ve aynı zamanda Türkiye'de sigortalı çalışan davacının, daha sonra yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile getirilen destek primi ile çalışma imkanından faydalanıp faydalanamayacağı, faydalanamayacak ise yaşlılık aylığının iptal edilip ödenenlerin geri alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5997 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 3201 sayılı Kanun'un 6/B maddesinde yapılan değişikliğin, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki durumlara uygulanmasına imkan veren bir geçiş hükmü bulunmaması ve kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında yoksulluk nafakası talebinin reddi ve hükmedilen maddi tazminat miktarının düşük olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma nedeniyle yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve kusuru bulunmayan kadına yoksulluk nafakası bağlanmaması ve hükmedilen maddi tazminat miktarının düşük olması, hakkaniyet ilkesine ve Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümlerine aykırı görülerek kararın bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin değerlendirilmesi ve maddi-manevi tazminat miktarlarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanabilir hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından eski eşine karşı açılan icra takibinden kaynaklanan alacağın davalı avukata temliki ile davacıya ait diğer alacakların tahsili için davalı avukat ile yapılan sözleşmenin mahiyeti ve davalı avukatın davacıya borçlu olup olmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalı avukata verilen temliknamenin davacının nafaka alacağının tahsili amacıyla verildiğine dair bir ibare veya düzenleme içermemesi ve temliknamenin kapsamına itibar edilmesi gerektiği, ayrıca bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını düzelterek hüküm kurması gerekirken ilk derece mahkemesi kararının bir kısmını değiştirerek diğer kısımlarına aynen geçerlilik tanımasının usule aykırı olması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirlenmesi, maddi-manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları değerlendirilerek, yerel mahkemenin kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi ve belirlenen iştirak nafakası miktarının hukuka uygun olduğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata karar verilemeyeceği ve davacı-karşı davalı kadın yararına yasal koşulların oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, kusur durumu, tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu ve velayet düzenlemesinin nasıl olması gerektiği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların daha önce açtıkları boşanma davasından kadının feragat etmesi ve sonrasında yeni bir olay yaşanmadığının anlaşılması, tanık ifadelerinin feragat öncesi olaylara ilişkin olması ve evlat edinilen çocuğa dair velayet ve nafaka hükmü kurulması nedeniyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi manevi tazminat ile evlatlık verilen çocuğun velayeti ve nafakası yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun SSK'dan aldığı emekli maaşının haczi talebinin icra müdürlüğü tarafından 506 sayılı Yasanın 121. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilmesi üzerine açılan şikayet davasında, icra müdürlüğünün haciz talebini reddetme yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Yasanın 121. maddesi uyarınca emekli maaşlarının haczi mümkün değilse de, haczedilmezlik iddiasının sadece borçluya tanınan bir hak olması ve icra müdürlüğüne haciz işlemini yapıp yapmama konusunda takdir yetkisi tanınmaması gözetilerek, yerel mahkemenin şikayeti reddeden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kurumun hatalı işlemi nedeniyle yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının geri alınması talebinde, 5510 sayılı Kanun'un 96/b maddesi ile Borçlar Kanunu'nun sebepsiz zenginleşme hükümlerinden hangisinin uygulanacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 96. maddesinin, Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarının tahsili konusunda özel bir düzenleme içermesi ve normlar hiyerarşisi gereğince genel hükümlere göre öncelikli olarak uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.