Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Değeri”
- Uyuşmazlık: İİK'nın 24. maddesindeki “taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı” düzenlemesine göre takip konusu ilamda ziynet eşyalarına ilişkin değerlerin yazılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı ilamda ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmiş olup, bulunamadığı takdirde ödenecek bedele hükmedilmediğinden ve ilamda yer alan değerlerin harcın tespiti için belirtilmiş olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan ziynet eşyalarının iadesi, katkı payı ve katılma alacağı istemlerinin miktarı, faizin başlangıç tarihi ve tasfiyede hangi tarihteki değerin dikkate alınması gerektiği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mal niteliğindeki aracın tasfiyesinde, aracın hangi tarihteki değerinin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ilk hükümde aracın dava tarihindeki kasko değeri esas alınarak hüküm kurulmuş, bu hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş, ancak davacı temyiz etmemiş ve bu husus davalı yararına kesinleşmiş olmasına rağmen, bozma sonrası yapılan yargılamada aracın güncel değeri üzerinden hesaplama yapılmış olması usuli kazanılmış hakka aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Temyiz incelemesinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararında vekalet ücretinin, yargılama sürecinde harcı tamamlanan dava değeri üzerinden değil de, hükümle birlikte harcı tamamlanan dava değeri üzerinden hesaplanması nedeniyle maddi hata yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre, vekalet ücretinin yargılama sürecinde harcı tamamlanan dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiği, bu nedenle temyiz incelemesinde hükümle birlikte harcı tamamlanan dava değeri üzerinden vekalet ücreti hesaplanmasının maddi hata olduğu gözetilerek, vekalet ücreti ile ilgili kısmın Yargıtay ilamından çıkarılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, bozma ilamına rağmen hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı hüküm fıkrasında gösterilmemesi nedeniyle, hükmün infazında tereddüt oluşması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararında belirtilen hususlara rağmen ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerini hüküm fıkrasında ayrı ayrı göstermeyerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurması, 6100 sayılı HMK'nın 297. ve 298. maddelerine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı idare ile davalı tapu maliki arasında kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti davasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal taşınmazların satış bedellerinin aritmetik ortalaması alınarak değer tespiti yapılmasının hüküm kurmaya elverişli olmadığı, ayrıca taşınmazın gerçek değeri ile hüküm altına alınan bedel arasında farklılık olması ve 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 8. fıkrasına aykırı olarak depo kararı verilmeden hüküm kurulması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen sosyal güvenlik yardımlarının rücuen tahsili davasında, hüküm altına alınan peşin sermaye değerinin kanuni artışları içerip içermediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 47. maddesi uyarınca açılan rücuen tazminat davalarında, Kurum tarafından hesaplanan ilk peşin sermaye değerinin hüküm altına alınması gerektiği, kanun, kararname ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla yapılan artışların ise ayrıca hesaplanıp hüküm altına alınamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve mülkiyetinin devri davasında, ilk hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre daha düşük bir objektif değer artışı oranı uygulanarak verilen ikinci hükmün aleyhe hüküm verme yasağına aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalının istinaf başvurusunu kabul ederek ilk hükmü kaldırdıktan sonra, ikinci yargılamada, davalı lehine olan ilk bilirkişi raporuna göre daha düşük bir objektif değer artışı oranı uygulayarak aleyhe hüküm verme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılarak üzerine pilon dikilip enerji nakil hattı geçirilen taşınmazın irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, mahkemenin bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlara aykırı olarak, irtifak hakkı bedellerini taşınmazların tamamı üzerinden değil de enerji nakil hattının geçtiği kısımlar üzerinden hesaplaması ve davalı idare lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı gözetmeksizin, bozma öncesi kararda belirlenen arsa metrekare birim değerinden daha yüksek bir değer üzerinden hüküm kurması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan arazi niteliğindeki taşınmaza, arsa vasfıyla değer biçilerek hüküm kurulması nedeniyle kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmazın arazi niteliğinde olduğu, araziye net gelirine göre değer biçilmesi gerekirken arsa vasfıyla değer biçilerek hüküm kurulmasının hatalı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve kamulaştırmadan arta kalan kısımların değer kaybı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi’nin, kamulaştırılan taşınmazlara ilişkin dosyada objektif değer artış oranını belirlerken benzer dosyalardaki oranlardan farklı bir oran belirlemesinin gerekçesini açıklamaması, kamulaştırmadan arta kalan kısımda değer kaybı olup olmadığını araştırmadan hüküm kurması ve değer kaybı olmadığına dair eksik inceleme yapması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının kiralananı yargılama aşamasında tahliye etmesi nedeniyle davanın konusuz kalması üzerine davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilip davacıya verilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava dilekçesinde gösterilen değere itiraz etmediği ve mahkemece kurulan ilk hükümde bu değer üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedildiği, harç ikmalinin vekalet ücretine etkili olmayacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.