Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hüküm Geçerliliği”
- Uyuşmazlık: Bozma ilamına rağmen mahkemenin, bozma kapsamı dışında kalan ve kesinleşen alacak kalemleri hakkında yeniden hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararıyla önceki hükmün hukuki geçerliliğini yitirmesi ve mahkemenin bozulan karara atıfta bulunarak yeni bir hüküm kuramayacağı, ayrıca her kararın HMK 297'ye uygun olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesine kefil olan davalı yönünden, kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline uyulup uyulmadığı ve kefaletin geçerli olup olmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin geçerlilik şekline ilişkin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki düzenlemenin emredici hüküm niteliğinde olduğu ve mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, kefaletin geçersizliğinin takibe itiraz veya cevap dilekçesinde ileri sürülmesinin aranmayacağı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İhalenin feshine dair açılan davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından verilen direnme kararının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, HUMK'nın 388. maddesi uyarınca gerekçeye dair herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hüküm ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların açıkça gösterilmesi gerekirken, mahkemenin yalnızca "önceki kararda direnilmesine" şeklinde hüküm kurması ve ayrıca bozma kararıyla ilk hükmün geçerliliğini yitirmesi nedeniyle atıf yoluyla hüküm tesisinin hukuka aykırı olması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma ilamından sonra yerel mahkemece verilen kararda, bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında hüküm kurulup kurulmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay bozma ilamıyla ortadan kalkan hükmün hukuki geçerliliğini yitirmesi ve mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar vermesi usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin devri halinde, devreden işverendeki çalışmaya ilişkin düzenlenen ibranamenin davalı işveren nezdindeki kıdem tazminatı hesabına etkisinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin devri halinde, kıdeme esas hizmet süresinin hesabında devreden işverendeki çalışma dönemine ilişkin düzenlenen ibranamenin, Dairenin ilke kararları çerçevesinde değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, ibranamenin geçerliliği ve kapsamına ilişkin inceleme yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyip karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma kararından sonra verilen hükümde, bozma kapsamı dışında kalan hususlarda da hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararı ile önceki hüküm ortadan kalktığından ve mahkemenin bozma kapsamı dışında kalan hususlarda da açıkça hüküm kurması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin bozma kapsamı dışında kalan hususlarda 'karar verilmesine yer olmadığına' karar vermesi usulden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma kararı sonrası verilen hükümde, bozma kapsamı dışında kalan alacak kalemleri hakkında ayrıca hüküm kurulması gerekirken "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ve bu hatanın tavzih yoluyla düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararından sonra bozma kapsamı dışında kalan hususlar hakkında da açıkça hüküm kurulması gerektiği, ancak Yargıtay’ca bozulan kararın hukuki geçerliliğini yitirdiği ve bozma öncesi karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamayacağı, ayrıca hükmün tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin tavzih talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, bozma öncesi hüküm altına alınan alacaklar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün ve ücret alacağının hesabının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın bozma kararı ile önceki hükmün ortadan kalktığı ve hukuki geçerliliğini yitirdiği, mahkemenin bozulan karara atıf yaparak hüküm kuramayacağı, ayrıca ücret alacağının hesabında tüm ödemelerin değil sadece ilgili dönemdeki avans ödemelerinin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Direnme kararında HUMK'nun 388. maddesine uygun hüküm fıkrası yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarında hüküm fıkrasında nelerin yazılacağının HUMK'nun 388. maddesinde açıkça belirtildiği, yerel mahkemece bu maddeye aykırı olarak hüküm fıkrası oluşturulmadığı ve bozma kararından sonra ilk hükmün geçerliliğini yitirdiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen ortak çocuk için hükmedilen iştirak nafakası ve kadın yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararına rağmen, tazminat talepleri yönünden yeniden hüküm kurmak yerine, hukuken geçerliliği kalmamış ilk derece mahkemesi kararına atıfta bulunarak eksik hüküm kurması nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin direnme kararında hüküm fıkrası oluşturulmayıp, bozma kararına atıf yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça gösterilmesi gerektiği, bozma kararıyla ilk hükmün geçerliliğini yitirdiği ve atıf yoluyla hüküm tesisinin mümkün olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin bozma ilamına rağmen önceki kararında direnmesi üzerine, direnme kararının usulüne uygun yazılıp yazılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK’nın 388. maddesi uyarınca, direnme kararlarında dahi hüküm fıkrasının açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde yazılması gerektiği, kısa kararda yalnızca “önceki kararda direnilmesine” denilmesinin ve bozma kararından sonra ilk hükmün geçerliliğini yitirmesi sebebiyle atıfla hüküm kurulmasının bu kurala aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.