Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması”
- Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden önce işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesiyle başladığı ve bu tarihten önce işlenen suçların hükmün açıklanmasını gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara, katılan sıfatı bulunmayan kurum tarafından yapılan itirazın kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçunda mağdur olan zabıta memurlarının çalıştığı kurumun, bu suçtan doğrudan zarar görmediği ve 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca katılan sıfatı bulunmadığı için, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz yetkisinin olmadığı gözetilerek, Ağır Ceza Mahkemesinin itirazı kabulüne dair kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği tarih itibariyle başlayan denetim süresi içerisinde işlenmeyen suçtan dolayı hükmün açıklanıp açıklanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayan beş yıllık denetim süresi geçtikten sonra işlenen suçtan dolayı hükmün açıklanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin hükmü açıklamasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyet kaydı bulunduğu halde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi ve bu karar kesinleştikten sonra sanığın denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlemesi üzerine hükmün açıklanması nedeniyle oluşan hukuksal durum.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın koşulları oluşmadığı halde verilmiş olsa dahi kesinleşmesiyle hukuki varlık kazandığı, hükmün açıklanmasıyla da geçerli bir hüküm haline geldiği ve bu aşamada kanun yararına bozma yoluna başvurulamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden önce işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesiyle başladığı ve sanığın bu tarihten önce işlediği suçlar sebebiyle hükmün açıklanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında HAGB'na yer olmadığına dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı mağdura yönelik kısa süre içinde gerçekleştirdiği birden fazla yaralama eyleminin tek suç olarak mı yoksa birden fazla suç olarak mı değerlendirilmesi gerektiği ve sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin itirazın kabul edilip edilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdura yönelik aynı suç işleme kastıyla kısa süre içerisinde gerçekleştirdiği birden fazla yaralama eyleminin tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiği ve sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilip daha sonra beraat kararıyla kaldırıldığı anlaşıldığından merciinin itirazı kabul kararı hatalı bulunarak kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın usulüne uygun kesinleşmeden hükmün açıklanıp açıklanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesine aykırı olarak, hükümlünün hasım sıfatını taşıyan eşine tebliğ edilmesi nedeniyle usulüne uygun kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı gözetilerek, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karardan sonra işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanmasına dair yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği başka bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 231/8. maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı bir suçtan dolayı HAGB kararı verilemeyeceği, sanığın önceki HAGB kararının denetim süresi içinde iken yeni bir suç işlediği ve bu suça dair yerel mahkemece verilen HAGB kararının bu maddeye aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmişken, denetim süresi içinde işlediği yeni bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilip verilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/8. maddesi uyarınca, HAGB kararıyla başlayan denetim süresi içinde sanığın işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı tekrar HAGB kararı verilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin HAGB kararı veren hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama, kasten yaralamaya teşebbüs ve hakaret suçlarından verilen mahkûmiyet, beraat ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına karşı yapılan temyiz taleplerinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama suçları bakımından 12 yıllık, kasten yaralamaya teşebbüs ve hakaret suçları bakımından ise 8 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı ise temyiz yolunun kapalı olup itiraz yoluna başvurulması gerektiği gözetilerek, mahkûmiyet ve beraat kararları bozulmuş ve kamu davaları düşürülmüş, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin temyiz talebi ise incelenmeksizin iade edilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği tarihten itibaren 5 yıllık denetim süresi geçtikten sonra işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanıp açıklanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5 yıllık denetim süresi geçtikten sonra işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hükmün açıklanmasına dair kararı kanun yararına bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.