Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“HMK m.200”
- Uyuşmazlık: Davacı şirket ile davalı şirket arasında güneş enerjisi santrali yapım işi için sözlü bir eser sözleşmesi yapıldığı, davacı şirketin projeleri tamamlayıp gerekli izinleri aldıktan sonra davalı şirketin araziyi teslim etmeyerek inşaatı kendisi tamamladığı ve davacı şirkete bir bedel ödemediği iddiasıyla açılan alacak davasında, taraflar arasında sözleşmenin kurulduğunun ispat edilip edilemediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, eser sözleşmesinin kurulduğunu ispat yükümlülüğünü, 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca senetle ispat edememesi ve tanık dinletilmesine davalı tarafın muvafakat etmemesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz satış bedeli vekalet ilişkisi çerçevesinde davalı şirkete ödendikten sonra, davalının davacıya ödeme yapmaması sebebiyle ortaya çıkan alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, davacıya yaptığını iddia ettikleri ödemeleri HMK m.200 kapsamındaki yazılı delillerle ispatlayamadıkları ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek, istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı ile arasında sözlü bir eser sözleşmesi bulunduğunu iddia etmesine rağmen, davalının sözleşmeyi inkâr etmesi ve davacının sözleşmenin varlığını ve ödemeleri HMK m.200 ve devamı maddeleri uyarınca ispatlayamaması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya teslim edildiği iddia edilen malların bedelinin ödenmemesi nedeniyle açılan faturaya dayalı alacak davasında, malların tesliminin ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İrsaliyeli faturada teslim alan olarak imzası bulunan kişilerin tanık olarak dinlenip malların teslim edildiğini doğrulamaları ve davalının bu hususta herhangi bir delil sunmaması, HMK m.190, m.200 ve TMK m.6 hükümleri gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı taşeron firma, taşeronluk sözleşmesi yaptığı şirketin iflası üzerine, arsa sahibi şirketle zımni bir sözleşme yapıldığını iddia ederek, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, arsa sahibi şirketle arasında sözleşme ilişkisi olduğunu iddia etmiş ancak bu iddiasını ispatlayamamış, davalı şirket de sözleşmeyi kabul etmediğinden ve davacı taşeronun asıl işverenle sözleşmesinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, prime esas kazancın tespitinde HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırının üzerindeki ücret iddiasının ispatında yazılı delil zorunluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, ücretin ispatında ise HUMK m. 288 (HMK m. 200) sınırını aşan ücretin yazılı delille ispatlanması gerektiği, aksi halde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacağı, usul hukukunda işçi lehine yorum yapılamayacağı, sosyal güvenlik hakkının kamu düzeninden olması ve resen araştırma ilkesine tabi bulunmasının bu kuralı değiştirmeyeceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Prime esas kazancın tespiti davasında, yargılama sürecinde oluşan usulî kazanılmış hak ile Yargıtay’ın yazılı delil ispat kuralına ilişkin bozma kararının çelişmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin ilk bozma kararında ücretin araştırılması gerektiği belirtilerek ispat kurallarına değinilmemesi nedeniyle usulî kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle ikinci bozma kararında yazılı delil kuralına dayanılarak bozma yapılmasının doğru olmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının inançlı işlem olduğunu iddia eden mirasçının, terekeye dahil edilmemiş diğer mirasçı varken açtığı tapu iptali ve tescil davasının dinlenip dinlenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmaz üzerinde inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasının terekenin tamamı adına veya tüm mirasçıların katılımıyla açılması gerektiği, aksi halde mirasçılardan birinin terekedeki payı oranında açtığı davanın dinlenemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında, davacının sigorta primine esas ücretinin belirlenmesine ilişkin olarak yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık, ücretin ispatında HUMK 288. maddede belirtilen sınırı aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu ve dosyada bulunan tek yazılı delilin tek başına yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından bankaya hitaben yazılan yazı ve bir aylık ücret bordrosunun, davacının Kuruma bildirilen prime esas kazancın üstünde ücret aldığı iddiasını ispat için delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bankaya hitaben yazılan yazının kredi başvurusu için verildiği, tek bir aylık ücret bordrosunun ise Kurum kayıtları ve diğer bordrolarla çeliştiği, her iki belgenin de gerçek ücreti yansıtmadığı ve davacının prime esas kazancın üzerinde ücret aldığını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davasında, prime esas kazancın miktarının 1086 sayılı HUMK'nun 288. ve 292. maddeleri uyarınca yazılı delille ispat edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması gerektiği, HUMK m. 288’de yazılı sınırları aşan ücret iddialarının yazılı delille kanıtlanması gerektiği, sadece tanık beyanları ve emsal ücret araştırmasının yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.