Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hak Ediş Dönemi”
- Uyuşmazlık: İhale makamının, alt işveren tarafından ödenmeyen işçi ücretlerinden sorumluluğunun kapsamı ve hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca ihale makamının işçinin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarı ile sınırlı sorumluluğunun, son hak ediş tarihinden iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar olan dönemlerin de birer hak ediş dönemi olarak kabul edilmesi ve bu dönemler için de ihale makamının son üçer aylık ücret alacağından sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı hastanede çalıştığı dönemde, sözleşmede belirtilen ücretinin yanı sıra, gerçekleştirdiği tıbbi müdahalelerden kaynaklanan ciro üzerinden %20 oranında hak ediş alacağının bulunup bulunmadığına ve bu alacağın ispatına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hak ediş alacağını ispat yükümlülüğünün yerine getirilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar veren yerel mahkeme kararlarının, davacının banka kayıtları ve ... sistem kayıtları ile ispat edilebileceği göz ardı edilerek hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan kesin hakedişten yapılan kesintiler ve birim fiyatların hesabında kullanılan yıl itibariyle eksik ödeme yapıldığı iddiasına ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 39. maddesinde belirtilen usule uygun olarak geçici hakedişlere itiraz etmediği, bu nedenle hakedişlerin kabul edilmiş sayıldığı ve YİGŞ'nin 39. maddesinin iptaline ilişkin Danıştay kararının, iptal kararından önce akdedilen ve YİGŞ'yi ek olarak kabul eden sözleşmeler için geçerli olmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kooperatifte gerçekleştirdikleri eylemlerin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve basit zimmet suçunu oluşturması halinde dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların kooperatif yönetim kurulu başkanı ve muhasip üyesi sıfatlarıyla gerçekleştirdikleri eylemlerin, sahte belge düzenleme, gerçek dışı ödemeler yapma, kooperatif gelirlerini zimmetlerine geçirme gibi hileli davranışlarla gerçekleştirildiği ve bu eylemlerin açığa çıkmasının daire dışı araştırmalarla mümkün olduğu gözetilerek nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı şirketler nezdinde doğmuş ve ödenmeyen hak ediş, ücret, prim ve asgari geçim indirimi alacaklarının olup olmadığı, davalı şirketlerin bu alacaklar bakımından müştereken ve müteselsilen sorumlu olup olmadıkları ve talep konusu alacakların davalılar yönünden zamanaşımına uğrayıp uğramadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama yapılan tarih aralığının ve hangi dönemin hesaplama dışı tutulduğunun net olarak anlaşılamaması, varsayıma dayalı rapor tanzim edilmesi ve davacıya yapılan ödemelerin tam olarak tespit edilememesi nedeniyle, denetime elverişli, net tespitler içeren yeni bir bilirkişi raporu alınarak mevcut ödeme belgelerinin değerlendirilmesi ve hak ediş alacağının hesaplandığı dönemin açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İhale makamının, alt işveren tarafından ödenmeyen işçi ücretlerinden sorumluluğunun kapsamı ve hesaplanması.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca ihale makamının işçinin ücret alacağından sorumluluğunun son hak ediş tarihinden iş sözleşmesinin fesih tarihine kadar olan dönemleri de kapsaması ve bu dönemler için ihale makamının son iki aylık ücret alacağından sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, mahkemenin aksine hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Hizmet sözleşmesi uyarınca işçi alacakları nedeni ile yüklenici şirketin hak edişinden yapılan kesintilerin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede işçilik alacaklarından yüklenici şirketin sorumlu olduğunun kararlaştırılmış olması ve işçilerin işten çıkış kodlarının "işin bitmesi" olarak bildirilmesi nedeniyle, davalı asıl işverenin işçilik alacaklarını ödeyip yüklenici şirketin hak edişinden kesinti yapmasının yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazaalı acentelik sözleşmesi nedeniyle işçilik alacakları davasında zamanaşımı süresinin belirlenmesi ve davalı işverenin takas/mahsup iddiasının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işçilik alacakları davasında 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekirken, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması ve davalı işverenin yaptığı hak ediş ödemeleri ile davacının yaptığı masraflar arasında detaylı bir karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işverenden olan hak ediş alacağının miktarı ve davalı işverenin icra takibine yaptığı itirazın haklı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalı nezdinde çalıştığı dönemde elde edilen cironun sözleşme gereği hak ediş olarak ödenmesi gerektiği, ödenen miktarın mahsubu ile bakiye alacağın davacının icra takibine konu ettiği miktardan fazla olduğu ve bu nedenle davalının itirazının haksız olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen bir sıra cetvelinden sonra aynı borçluya ait icra dosyasına yeni bir hak ediş bedeli geldiğinde, yeni hak ediş için tekrar sıra cetveli düzenlenip düzenlenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Her sıra cetvelinin, sadece kendi konusunu oluşturan bedel ile sınırlı olarak hak durumunu belirlediği, satış tarihinden sonraki faizlerin önceki sıra cetveline dahil edilemeyeceği ve yeni gelen hak ediş bedelinin yeni bir sıra cetveli ile paylaştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların, aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunan katılanlara karşı, ortaklıktan elde edilen geliri ödemeyerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın adi ortaklığın yönetiminde fiilen yetkili olduğu ve katılanlara ödenmesi gereken kâr payını ödemediği sabit olsa da, haksız menfaat elde etmeden önce hileli bir davranışta bulunmadığından eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı, diğer sanıkların ise suça iştiraklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme beraat kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Alt işveren nezdinde çalışan işçinin işten çıkarılması sebebiyle işçilik alacaklarının asıl işverenden tahsili davasında, asıl işverenin sorumluluğunun kapsamı ve ücret alacağının hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca asıl işverenin sorumluluğunun her hak ediş dönemi için ayrı ayrı hesaplanması gerekirken, mahkemece sadece son üç aylık ücret üzerinden hesaplama yapılması doğru görülmeyerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.