Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Haklı Azil”
- Uyuşmazlık: Davalı kooperatifin, davacı avukatları haklı nedenle azletmesinin ardından, avukatların hak kazanacakları vekalet ücretinin miktarı ve davacıların açtığı itirazın iptali davalarının akıbeti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin vekili olan davacı avukatların, kooperatif yöneticilerinin aleyhine açılan ceza davasında, kooperatif ile vekalet ilişkisi devam ederken yöneticileri savunmaları nedeniyle azillerinin haklı kabul edilmesi, ancak haklı azil durumunda dahi azil tarihi itibariyle kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edilebileceği gözetilerek; kesinleşme durumu tespit edilemeyen dava dosyaları yönünden eksik inceleme yapılması nedeniyle vekalet ücretine ilişkin kısım bozulmuş, hukuki danışmanlık ücretine ilişkin ve usuli müktesep hak oluşan kısım ise onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş Kanunu'nun 34. maddesi uyarınca işçilik alacaklarına uygulanacak faizin türünün dava dilekçesinde belirtilmemesi ve yasal faize hükmedilen kararın temyiz edilmemesinin avukatın azli için haklı neden oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu'nun 34. maddesinde gününde ödenmeyen işçilik alacakları için mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağının açıkça belirtilmiş olması, avukatın dava dilekçesinde faiz türünü belirtmeyerek ve yasal faize hükmedilen kararı temyiz etmeyerek müvekkilini zarara uğrattığının kabulü ve bunun haklı bir azil nedeni olduğunun değerlendirilmesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından azledilen davacı avukatın, haklı azil durumunda talep edebileceği vekalet ücretinin miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azilde avukatın işin tamamı için vekalet ücreti talep edebileceği, haklı azilde ise sadece azil anına kadar kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edebileceği ve hakkaniyete uygun ücret belirlemenin mümkün olmadığı gözetilerek, mahkemenin hakkaniyete uygunluk gerekçesiyle vekalet ücretinde indirim yapmasının hatalı olduğu ve azil tarihinden önce kesinleşen işler üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatın, müvekkili tarafından azledilmesi üzerine açtığı vekalet ücreti alacağı davasında, azlin haklı olup olmadığı ve haklı azil durumunda vekalet ücretinin hangi oranda talep edilebileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın, davalının zarara uğramasına sebep olan yanlış takip ve davalar açması nedeniyle azlin haklı kabul edildiği ve haklı azil durumunda sadece azil tarihi itibariyle sonuçlanıp kesinleşen işlerden dolayı vekalet ücreti talep edilebileceği gözetilerek, kesinleşmiş bir iş olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haklı nedenle azledilen avukatın, azil tarihinden önce sonuçlanmış ve kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında, Özel Daire'nin haklı azil halinde dahi avukatın azil tarihi itibarıyla sonuçlanmış ve kesinleşmiş işlerden vekalet ücreti talep edebileceği yönündeki bozma kararına karşı direnmenin gerekçesinin açıklanmaması, Anayasa'nın 141. maddesi ve HMK'nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar zorunluluğuna aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin azli nedeniyle vekalet ücreti alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haklı azil durumunda vekilin yalnızca azil tarihi itibariyle sonuçlanmış ve kesinleşmiş işler için vekalet ücreti talep edebileceği, bu nedenle yerel mahkemenin vekalet ücretini hatalı hesapladığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin, müvekkil tarafından azledilmesi üzerine akdi vekalet ücreti ile karşı yan vekalet ücreti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, hukuki yararı bulunmayan vasiyetnamenin tenfizi davası açması nedeniyle azlinin haklı olduğu, haklı azilde yalnızca azil tarihi itibarıyla kesinleşmiş işlere ilişkin vekalet ücretinin talep edilebileceği, davalı tarafından davacıya yapılan ödemenin kesinleşen işin ücretini karşıladığı ve karşı yan vekalet ücreti talebinin de hukuki dayanağının bulunmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından haklı nedenle azledilen davacı avukatın, azil tarihinden önce sonuçlanmış davalardan kaynaklanan vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil halinde avukatın tüm vekalet ücretine hak kazanacağı, haklı azilde ise sadece azil tarihinden önce sonuçlanan işler için vekalet ücreti talep edebileceği, davalı tarafça yapılan azlin haklı olduğu ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davacı avukatın azil tarihinden önce sonuçlanan işler için hesaplanan vekalet ücretine hükmettiği kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından azledilen davacı avukatların, azlin haksız olduğunu ileri sürerek vekalet ücreti talep etmeleri üzerine azlin haklı olup olmadığı ve davacıların vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadıkları hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatların, davalı kuruma karşı vekalet ilişkisinin gerektirdiği saygı ve güveni zedeleyici yazışmalar yapmaları, avans kullanımına ilişkin kurallara uymamaları ve vekalet ücretini tahsil amacıyla haksız yere dava açmaları gibi nedenlerin haklı azil sebebi oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın azlinin haklı olup olmadığı ve buna bağlı olarak vekâlet ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Alınan bilirkişi raporunda davacı avukatın bazı işlemlerinde özen göstermediği belirtilmesine rağmen genel bir değerlendirmeyle azlin haksız olduğunun kabul edilmesi ve raporun bu haliyle çelişkili olması nedeniyle, taraf ve yargı denetimine açık yeni bir bilirkişi heyeti raporu alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Avukatın, aynı davada daha önce karşı tarafın vekilliğini yapmış olmasının, sonradan davalı tarafça yapılan azlin haklı sebep olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın karşı taraf vekilliğini yıllar önce, kısa süreli ve esaslı işlem yapmadan üstlenmiş olması, davalıların bu durumu bilerek uzun yıllar vekâlet ilişkisini sürdürmüş olması ve azil sebebi olarak bunu ancak vekâlet ücreti istenince ileri sürmüş olmaları dürüstlük kuralına aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.