Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Harç Değeri”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafın harçtan muaf olduğu nispi harca tabi davada, dava açılırken yatırılan maktu peşin harcın yargılamanın devamı için yeterli olup olmadığı ve yargılama sırasında belirlenen dava değeri üzerinden eksik nispi peşin harcın tamamlanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/1-a ve 32. maddeleri uyarınca, davalı tarafın harçtan muaf olması davacının harç ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı ve nispi harca tabi davalarda dava değerinin belirlenmesi halinde eksik nispi peşin harcın tamamlattırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının harçtan muaf olduğu bir ödeme emrinin iptali davasında, davanın nispi harca tabi olmasına rağmen davacıdan maktu harç alınarak yargılamaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının harçtan muaf olduğu durumlarda, davanın niteliği nispi harç gerektirecek olsa dahi, davalının muafiyeti nedeniyle sonuçta alınabilecek harcın maktu harçtan fazla olamayacağı ve bu nedenle davacının başlangıçta yalnızca maktu harç yatırarak yargılamaya devam edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve dosya esas incelemesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar nezdinde satış danışmanı olarak çalışan davacının 04.09.2014 - 31.03.2016 tarihleri arasındaki çalışmasına ilişkin prim (komisyon) alacağının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının distribütörlerle aynı prim oranlarına tabi olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı ve davacının diğer satış departmanı personellerinden daha üstün bir konumunun olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, davacının Air Taxi Operation Memo (1) başlıklı belgenin 4 (g) maddesinde yer alan satış pazarlama departmanı personeli için düzenlenen prim hükümlerinden faydalanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, keşif sonucu belirlenen taşınmaz değeri üzerinden davacıdan harç tamamlanması gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Harçlar Kanunu'nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca, dava konusu taşınmazın keşif yoluyla tespit edilen değeri üzerinden davacıdan noksan harcın tamamlanması gerektiği, aksi halde davaya devam edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen paranın iadesine ilişkin açılan tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesinin dava konusu taşınmazın değerini tespit etmeden ve harç eksikliğini gidermeden esasa ilişkin hüküm kurmasının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16, 30 ve 32. maddeleri uyarınca, gayrimenkulün aynına ilişkin davalarda taşınmazın değerinin tespit edilerek, harcın bu değere göre hesaplanması ve eksik harcın tamamlanması gerektiği, aksi halde davanın esastan incelenemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin eksik harç hususunda işlem yapmadan verdiği karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun harçtan muaf olması nedeniyle, davacının dava değerinin üzerinde eksik yatırdığı nispi peşin harcı tamamlayıp tamamlamama yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun harçtan muaf olmasının davacının harç ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, nispi harca tabi davalarda 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 28/1-a maddesi gereğince davacının dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı yatırma zorunluluğu bulunduğu ve aksi halde HMK'nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin miktarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aynına ilişkin davalarda, harcı tamamlanan dava değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, eksik harç tamamlanmamış ise vekalet ücretinin dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden takdir edileceği gözetilerek, feragat edilen taşınmazların değeri üzerinden harç tamamlanmadığı için vekalet ücretinin dava dilekçesindeki değer üzerinden hesaplanması gerekirken, eksik harç tamamlanmayan kısım üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı ve taşınmazın değerinin tespiti yapılarak harcın ikmal edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazların değerinin yargılama aşamasında keşfen tespit edilmemesi ve harcın ikmal edilmemesi nedeniyle, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. ve 30. maddeleri gözetilerek, davaya konu taşınmazların değerinin belirlenmesi ve harcın ikmali için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin harçtan muaf olduğu bir davada, faiz alacağına ilişkin hakkaniyet indiriminin, davacının ıslah dilekçesi ile talep ettiği miktar üzerinden mi, yoksa bilirkişi raporunda belirlenen toplam alacak miktarı üzerinden mi yapılacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin harçtan muaf olmasının davacıyı harç ödeme yükümlülüğünden kurtarmayacağı ve davanın nispi harca tabi olduğu gözetilerek, davacının dava açarken ve ıslah ederken nispi peşin ve ıslah harcını yatırmamış olması nedeniyle, harç eksikliğinin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların davadan feragat etmeleri üzerine, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hangi dava değeri üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davanın açılışında düşük bir dava değeri beyan etmiş olmalarına rağmen, davalının dava değerine itiraz etmesi ve feragatin dava ferilerine etki etmeyeceği gözetilerek, vekalet ücretinin, feragat tarihinden sonra tamamlanan eksik harç dikkate alınarak değil, davanın açılış dilekçesinde belirtilen değer üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Menfi tespit davasında, harca esas dava değerinin davacının beyan ettiği miktar mı yoksa davalı tarafından icra takibine konu edilen miktar mı olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca, dava değerinin davacı aleyhine başlatılan icra takibindeki miktar olan 4.416,00 TL olduğu, davacının daha düşük bir değere göre harç yatırmış olmasının ve mahkemenin de bu değeri esas almasının usule aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.