Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hataen Temlik”
- Uyuşmazlık: Hataen yapılan temlik nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değeri, davacıların payları itibariyle 2021 yılı temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından, Yargıtay'ın 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bu konuda karar veremeyeceği gözetilerek temyiz isteminin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın vekaletname ile yaptığı temlik işleminde yanlış parseldeki payın devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanın ölümünden itibaren hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıkları, hatadan dava tarihinde haberdar oldukları iddialarının ise delillerle desteklenmediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yanılma (hata) nedeniyle tapuda yanlış parseli devralan davacıların, tapu kaydının iptali ve düzeltilmesi talebiyle açtıkları davanın temyiz incelemesine konu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, birden fazla davacı tarafından paylı mülkiyete konu taşınmazdaki kendi payları için açılan bir dava olması ve her bir payın değeri dikkate alındığında temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, Yargıtay'ın 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı tarafından verilen vekaletname ile düzenlenen temlik sözleşmesinin ehliyetsizlik, gabin, hile ve aldatma nedeniyle iptali talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davada iptali istenen temlikname ve vekaletname tarihlerinde temlik edenin fiil ehliyetine sahip olup olmadığının incelenmesi gerekirken, hataen farklı bir tarihteki fiil ehliyeti değerlendirilerek hüküm kurulduğu, bu nedenle de alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, satış aşamasında hata yaparak yanlış parseli sattığını iddia ederek tapu iptali ve tescil talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazı tapu siciline güvenerek iyi niyetle iktisap ettiği ve davacının iddia ettiği hataya ilişkin bir kusurunun bulunmadığı, ayrıca davalının aktin tarafı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına, ancak davacı tarafından depo edilen paranın iadesine hükmedilmesi gerektiğinden kararın bu yönde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısıtlı tarafından verildiği iddia edilen vekaletname ve bu vekaletnameye dayanılarak düzenlenen temlik sözleşmesinin ehliyetsizlik, gabin, hile ve aldatma nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporunda, temlikname ve vekaletname tarihlerindeki fiil ehliyeti yerine, hataen daha önceki bir tarihteki fiil ehliyetinin değerlendirildiği anlaşılmakla, davalılar vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Hataen yapılan bir taşınmaz satışında Borçlar Kanunu'nun 31. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin ne zaman başlayacağı ve davanın bu süre içinde açılıp açılmadığı hususunda yaşanan hukuki anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, satışı tasarlanan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı tespit edildiğinden hatanın farkına varma tarihinin temlik anından sonraki bir tarih olamayacağı ve davanın BK m. 31'de öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığının anlaşılması üzerine, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekaleten yapılan taşınmaz satışlarında vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve tapu iptal tescil davasının reddi gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların vekalet verdikleri kişinin, vekaletnameyi kötüye kullanarak taşınmazları düşük bedelle devrettiğine dair iddialarının ispatlandığı ve davalıların iyi niyetli üçüncü kişi olmadıkları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu Müdürlüğünün devir işlemi sırasında daha önceki tarihli bir haciz şerhini fark etmeyip gizlemesi nedeniyle davacı bankanın zarara uğradığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacının hukuki yararının olup olmadığı ve davanın reddine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için dava açabileceği ve bu konuda daha önce açılmış ve kesinleşmiş bir davanın (Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından açılan dava) güçlü delil teşkil edeceği, dolayısıyla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesinin davacının hukuki yararının kalmadığı gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesinin isabetsiz olduğu, ancak aleyhe bozma yasağı nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.