Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hissenin Devri”
- Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan taahhütnameye konu hisselerin bedelinin TMSF'ye ödenmesi sonrasında, hisselerin iade yükümlülüğünün ortadan kalkıp kalkmadığı ve buna bağlı olarak taahhütnamede öngörülen tazminatın talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından imzalanan taahhütnamenin, üçüncü kişinin fiilini üstlenme niteliğinde olduğu, TMSF'ye yapılan ödemenin hisselerin mülkiyetini etkilemediği ve hisselerin iade yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı, dolayısıyla davalının taahhütnamede öngörülen tazminatı ödemekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketteki paylarının devrinin şirketçe reddedilmesi üzerine, davacı tarafından pay devir işleminin pay defterine işlenmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince anonim şirket pay devirlerinde onayın reddine ilişkin düzenlemeler ve pay sahipleri çevresinin bileşimine dair esas sözleşme hükümlerinin şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden önemli sebep oluşturup oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Limited şirket hissesinin devrinin taraf muvazaası iddiasıyla iptali, hissenin davacı adına tescili ve geçmiş dönem kar paylarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, protokolde hisse devrinin sorunların ortadan kalkması halinde geri alınabileceğine dair düzenleme bulunduğu ve davacının geçmiş dönem kar payı talebi için gerekli genel kurul kararının olmadığı gerekçesiyle hissenin davacı adına tesciline, kar payı talebinin ise reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Anonim şirket hisselerinin devrine ilişkin imzanın sahibince atılmadığı iddiasıyla hisse devrinin iptali ve mirasçılar adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak, hisse devrine ilişkin imzanın davacıların murisine ait olmadığı tespitini esas alarak ve geçerli bir hisse devri sözleşmesinin bulunmadığına kanaat getirerek, davacıların miras hisseleri oranında şirket ortağı olduklarını kabul etmesi ve hisselerin iptaline ve tesciline karar vermesi usul ve kanuna uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanarak vekil edenin şirket hisselerini düşük bir fiyata devretmesi nedeniyle vekil edene karşı sorumluluğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin, davacıya ait hisseleri düşük bir bedelle devrettiği ve satış bedelini davacıya ödemediği, davalının yaptığı iddia edilen ödemeleri ispatlayamadığı ve zaman aşımı def'inin de yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketin hisselerinin çoğunluğunun kamu kurumuna ait olma özelliğini kaybetmesiyle, ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin hisselerinin çoğunluğunun Türk Standartları Enstitüsü'ne ait olduğu dönemde davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, ancak hisse devri sonrasında şirketin %50'sinden fazlasına kamu kurumunun sahip olmaması sebebiyle, davacının hisse devri tarihinden sonra ilave tediye alacağı hakkının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin 29.04.2010 tarihine kadar olan ilave tediye alacağının, 2010 yılı için hak kazanılan dönemin tüm süresine göre mi yoksa sadece çalışılan süre nazara alınarak kıstelyevm esasına göre mi hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde ilave tediye alacağını 29.04.2010 tarihine kadar talep etmesi ve hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin 2010 yılının tamamı için ilave tediye alacağına hükmetmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hile, ikrah ve gabin iddiasıyla akdedilen hisse devir ve ortaklığın tasfiyesine ilişkin sözleşmelerin iptali ile hisse bedel farkı ve iş makinelerinin teslimi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların iddia ettikleri hile, ikrah ve gabin iddialarını ispatlayamamaları, davalıların sözleşme yükümlülüklerini yerine getirdikleri ve davacıların iyiniyet kurallarına aykırı davrandıkları değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin hisselerinin devri nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin hisselerinin devri ve birleşmesi nedeniyle dava konusu taşınmazın mülkiyetinin devredildiği ve bu devir işleminin iptali için başka bir dava açılmış olması gözetilerek, mevcut davanın sonucunun hisse devrinin iptali davasının sonucuna bağlı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, belediyeye ait hissenin satış bedelinin indirilmesi istemiyle açtıkları dava, yargılama aşamasında hissenin devredilmesiyle konusuz kalması üzerine yargılama giderlerinin davalı idareye yüklenmesine ilişkin temyiz başvurusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, hissenin devriyle konusuz kalmış olsa dahi, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket hisselerinin devri sonrasında, devir öncesi dönemden kaynaklanan borçların ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesinin bozma kararına uygun hüküm verdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.