Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hizmet Yeterlilik Belgesi”
- Uyuşmazlık: Davalı TSE'nin, davacının akaryakıt istasyonunun LPG tankının okul yakınında bulunması nedeniyle hizmet yeterlilik belgesini iptal etmesi ve marka kullanım sözleşmesini feshetmesinin haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TSE’nin marka hakkının bir kalite ve standart markası olması ve bu standardın korunmasının işin doğası gereği olması, kusurun davacı da olsa davalı da olsa fesih için haklı sebep teşkil edeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alındığı iddia edilen ayıplı yem makinesinin satış sözleşmesinin iptali ve bedelin iadesine ilişkin dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı ile arasında akdi ilişki olduğunu ve yem makinesini davalıdan satın aldığını ispatlayamaması, davalının da akdi ilişkiyi inkâr etmesi ve ispat yükünün davacı tarafta olması gözetilerek mahkemenin kısmen kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık ...'e atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmî belgede sahtecilik suçları ile sanık ...'ya atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'in, şirket yetkilisi olarak katılanları araç satış vaadiyle aldatarak haksız kazanç sağladığı ve bu eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin ise eksik araştırma yapıldığı gözetilerek beraat kararının bozulmasına, sanık ...'in ise nitelikli dolandırıcılık suçunu inceleme dışı sanık ile fikir birliği içinde işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belirli tarihler arasında davalı işyerinde çalıştığının tespiti için açtığı hizmet tespiti davasında, yerel mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterliliği ve çalışma olgusunun ispatı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, kamu düzenini ilgilendirmesi sebebiyle hakimin kendiliğinden araştırma ilkesine göre hareket etmesi, çalışma olgusunu her türlü delille araştırması ve özellikle çalışma olgusunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiği, davacının çalıştığı iddia edilen dönemde başka bir işyerine sahip olduğuna dair beyanının bulunması ve bu hususun araştırılmamış olması, çalışma olgusunun tespiti için dinlenen tanıkların beyanlarının yetersiz olması ve uyuşmazlık konusu dönem için bordro tanıkları ve komşu işyeri tanıklarının dinlenmemiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının belirtilen tarihler arasında davalı işyerinde tam ve devamlı çalıştığı iddiasına ilişkin yapılan araştırma ve incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, kamu düzenini ilgilendirme yönü de gözetilerek, özel bir hassasiyetle araştırma yapılması, bordro tanıkları bulunamaması halinde komşu işyeri çalışanları ve işyeri sahiplerinin beyanlarına başvurulması gerektiği, mahkemece bu hususlara dikkat edilmediği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıya ait "HYB" koruma markasının, davalı tarafından yayınlanan kitaplarda kullanılmasının haksız rekabete yol açıp açmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait "HYB" ibareli markanın koruma markası niteliğinde olması ve tüm sınıflar yönünden korunması gerekirken, davalının aynı ibareyi yayınlarında kullanmasının 556 sayılı KHK'nın 61. maddesine göre marka hakkına tecavüz oluşturduğu ve haksız rekabete yol açtığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının toplu iş sözleşmesi uyarınca teknik personel olarak çalıştığı iddiasıyla hizmet zammı farkı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde teknik personele emsali memur personele ödenen zam ve tazminatların ödeneceğinin kararlaştırılması, memur statüsünde olan teknik personelde aranan öğrenim şartının davacı işçi için de geçerli olduğu gözetilerek, davacının öğrenim durumunun teknik personel olarak çalışabilmek için yeterli olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerlerinde geçen çalışmaları yönünden itibari hizmetten yararlanmasına dair bildirime konu sürelerin ne kadarının denizde ne kadarının karada gerçekleştiğinin tespiti ve buna bağlı olarak itibari hizmet süresinin tespitine karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin ticaret sicilinden terkin edildiği ve tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılmakla, usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı ve davalı şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin faaliyet konusunun deniz taşıma işi olmadığı gerekçesiyle davacının 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olduğu iddiasıyla açılan fazla mesai ücreti davasında, davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu’na mı yoksa 4857 sayılı İş Kanunu’na mı tabi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, asli görevi can, mal ve gemi kurtarma olmakla birlikte, Türk Bayraklı gemileriyle faaliyet göstermesi, gemiadamı sayısının beşten fazla olması ve gemilerinin gros tonilatolarının toplamının yüzden fazla olması sebebiyle davacının 854 sayılı Deniz İş Kanunu kapsamında olduğunun anlaşılması üzerine, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hizmet tespiti davasında prime esas kazancın tespiti için yapılan araştırma ve incelemenin yeterliliği ve uygulanacak ispat kuralları.
Gerekçe ve Sonuç: Prime esas kazanç davalarında HMK m. 288, 292’deki ispat kurallarıyla bağlı kalınmaksızın her türlü delilin toplanıp değerlendirilmesi, öncelikle işçilik alacağı davasında hükme esas alınan ücretin kuvvetli delil olarak kabulü ve emsal ücret araştırması yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işverene ait işyerinde fiilen çalıştığına dair hizmet tespiti davasında, ceza mahkemesi kararının hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı ve yapılan araştırmanın yeterliliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesi kararının fiilin hukuka aykırılığı konusunda hukuk mahkemesini bağlayacağı, ancak somut olayda ceza davasının hizmet tespiti davasındaki dönemi kapsayıp kapsamadığının belirlenmesi, kapsamaması halinde ise eksik incelemelerin tamamlanması gerektiği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.