Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Hukuksal Sebep”
- Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu ve hangi tarafın boşanma talebinin kabul edilmesi gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, erkeğin ispatlanamayan iddialarına dayanarak kadına kusur yüklemesinin hatalı olduğu, erkeğin kusurlu davranışlarının sabit olduğu ve boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğu gözetilerek, erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının kabulüne ve ferilerine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma, velayet, nafaka ve tazminata ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı hakkında düzenlenen sağlık raporunun, nispi butlan nedeniyle evliliğin iptali davasında hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik öncesi gizlediği ve davacı ile altsoyunun sağlığı için ağır tehlike oluşturduğu iddia edilen hastalığının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneden alınacak heyet raporuna ihtiyaç duyulmasına rağmen, mevcut raporun hüküm kurmaya yeterli kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, eşine devrettiği taşınmazların hile nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, davanın hukuki sebebinin inançlı işlem mi yoksa hile mi olduğuna ve hileden dolayı açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işlemden hileye dava sebebini değiştirmesinin HMK'nın 176. maddesi gereğince mümkün olduğu, davada hile hukuki sebebine dayanıldığı ve hile nedeniyle tapu iptal ve tescil davasında hak düşürücü sürenin hilenin öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devredilen taşınmazların hile nedeniyle devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın hukuki niteliğinin hile mi yoksa inançlı işlem mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin dava dilekçesinde inançlı işlemden bahsetmesine ve tapu kayıtlarının satış olduğunu göstermesine rağmen, ıslah dilekçesiyle hile iddiasını öne sürmesi ve ilk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında da davanın hile yönünden ele alınması nedeniyle davanın hile hukuki sebebine dayalı olduğu gözetilerek, hile iddiasının ispatı için tanık dahil her türlü delilin kullanılabileceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, erkeğin terk iddiasına dayalı boşanma talebinin reddi, kadının boşanma talebinin kabulü, maddi tazminat ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, manevi tazminat talebinin ise reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, eşinin rızası olmadan kendi adına kayıtlı taşınmazı satmasının, kadının ekonomik güvenini sarsacak nitelikte ve kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir kusurlu davranış olduğu ve bu durumun manevi tazminat koşullarını oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hile yoluyla devredildiği iddia edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıyı taşınmazlarını ikinci eşinin elinden alacağı yönünde yanlış kanı uyandırarak bedelsiz devir aldığı ve davacının da bu hileyi öğrenmesinden itibaren bir yıl içinde dava açtığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranları, zina nedeniyle boşanma davasında hak düşürücü süre, velayet, tazminat ve nafaka miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının zina davasında hak düşürücü süreyi geçirdiği, velayet ve tazminat yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı ancak yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının düşük olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafaka miktarları yönünden bozulmasına, diğer konularda onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında yaptığı harici satış işlemine dayalı açılan ve murisin kabulü ile sonuçlanan davada, davaya konu taşınmazların devrinin muris muvazaası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla yaptığı açık iradenin, her ne suretle olursa olsun tapu memuru önüne gelmesi ve tapudaki devir işlemine esas olması halinde 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca muris muvazaasının oluşabileceği gözetilerek, direnme kararının onanmasına ve dosyanın esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.