Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kötü Niyet İddiası”
- Uyuşmazlık: Davalı markasının tescil başvurusunun yapıldığı tarihte Türkiye'de marka tescili ve markasal kullanımı olmayan davacının, kötü niyet iddiasına dayalı olarak davalı markasının hükümsüzlüğünü isteyip isteyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 556 sayılı KHK'nın 42. maddesinde kötü niyetli tescilin hükümsüzlük sebebi olarak sayılmamasına rağmen, Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca kötü niyetin hukuken korunamayacağı ve davalı markasının kötü niyetle tescil ettirildiğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davalı markasının hükümsüzlüğüne ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, daha önceki bir sulh sözleşmesiyle belirli ürünlerde kullanmayacağını taahhüt ettiği "ROCCO" ibaresini içeren yeni bir marka başvurusunda bulunmasının kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, taraflar arasındaki sulh sözleşmesini zaten değerlendirmiş olduğu ve davalının kötü niyetli olmadığına dair bir tespitte bulunduğu gözetilerek direnme kararı uygun bulunmuş, ancak sulh sözleşmesine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, daha önce davacı ile yaptığı ve "ROCCO" ibaresini belirli ürünlerde kullanmayacağını taahhüt ettiği sulh sözleşmesine rağmen, aynı ibareyi içeren marka başvurusunda bulunmasının kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraflar arasındaki sulh sözleşmesini değerlendirerek davalının kötü niyetli olmadığına dair bir tespitte bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak sulh sözleşmesine ilişkin değerlendirmenin Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği belirtilerek dosya temyiz incelemesi için Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin daha önceki “...” esas ibareli markasal kullanımlarının kötü niyetli olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararıyla tespit edilmiş olması karşısında, işbu davaya konu olan 2015/36239 sayılı "... YAYINCILIK Özel Ders Defterim+Şekil" ibareli marka başvurusunun da kötü niyetli kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, dava dışı önceki markasal kullanımlarının kötü niyetli olduğunun kesinleşmiş yargı kararıyla tespit edilmiş olması, dava konusu başvuru markasında da esas unsurun “...” ibaresi olması ve bu kullanımın dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle, marka tescil başvurusunun kötü niyetli olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibinin kötü niyetli olup olmadığı ve kötü niyet tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğunu kanıtlayamaması ve dosya içeriğinde de kötü niyetin varlığını açıkça ortaya koyan bir durumun bulunmaması gözetilerek, mahkemenin kötü niyet tazminatına hükmetmesi hatalı görülmüş ve hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından çalıntı olduğu iddia edilen bir çekin davalı banka tarafından iktisap edilmesi üzerine, davalı bankanın çeki iade etme yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın çeki muntazam bir ciro zinciriyle devralarak yetkili hamil sıfatını kazandığı, ancak çekin istirdadı için davalı bankanın kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacı işçi aleyhine başlatılan icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığı, davacı işçinin davalı işverene borçlu olup olmadığı ve kötü niyet tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin direnme kararında, Özel Daire bozma kararında tartışılmayan ve ilk karar gerekçesinde yer almayan hususlara değinilerek ve yeni bir hukuki değerlendirme yapılarak hüküm kurulduğu, bu nedenle verilen kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni bir hüküm niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Yargıtay 9. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından ödenmediği iddia edilen taşınmaz satış bedelinden kaynaklı icra takibine yapılan itirazın iptali ve kötü niyet tazminatı istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen sözleşmede yer alan "aldım" ibaresinin "alacağım" şeklinde değiştirildiği ve sözleşmenin alt kısmına sonradan ekleme yapıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilerek davacının kötü niyetli olduğu sonucuna varıldığından, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının taşınmazı kötü niyetle iktisap edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasbırakanından kalan ve uzun süredir zilyetliğinde bulunan taşınmazın davalı tarafından kötü niyetle iktisap edildiğinin ve davacının 20 yıllık zilyetlik süresini tamamladığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.