Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısa Vadeli Sigorta Kolları”
- Uyuşmazlık: Davacının 20.10.1993-30.06.1996 tarihleri arasında çalıştığını iddia ettiği işyerinde el halıcılığı dokuma işi yapıp yapmadığı ve bu işin mülga 506 sayılı Kanun'un 3. maddesinin II/D bendi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 506 sayılı Kanun'un 3. maddesinin II/D bendi uyarınca el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların sadece kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarından yararlanamaması gözetilerek, davacının yaptığı işin niteliğinin tespiti için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.11.1989 tarihinde el halıcılığı dokuma işinde çalışmaya başladığı iddiasıyla açtığı tespit davasında, söz konusu tarihin tüm sigorta kollarında sigortalılık başlangıcı sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 3/II-(D) bendi uyarınca, uyuşmazlık döneminde el halıcılığı dokuma işinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğu, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı ve bu nedenle talep edilen tarihin tüm sigorta kollarına tabi sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 31.03.1978 doğumlu davacının 14.06.1990 tarihinde el halıcılığı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık statüsünde olup olmadığı ve sigorta başlangıç tarihinin ne zaman olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin el halıcılığı işletmesi olması ve uyuşmazlık dönemindeki 506 sayılı Kanun'un 3/II-(D) bendi uyarınca el halıcılığı işlerinde çalışanların sadece kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması, çıraklık statüsünde çalışmanın uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı gerektirmesi ve bu nedenle davacının sigorta başlangıç tarihinin 14.06.1990 olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 10.11.1990-01.07.1999 tarihleri arasında çalıştığını iddia ettiği süreye ilişkin hizmet tespiti davasında, davacının yaptığı işin el halıcılığı dokuma işi olup olmadığı ve bu sebeple yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3. maddesinin II/D bendi uyarınca 09.07.1987-05.08.2003 tarihleri arasında el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi tutulacağı hükmü gözetilerek, davacının yaptığı işin el halıcılığı olup olmadığının tespiti yapılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının el halıcılığı dokuma işinde geçen hizmetinin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olup olmadığı ve buna bağlı olarak hizmet tespiti davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde yürürlükte olan 506 sayılı Kanun'un ilgili maddesi uyarınca, bu işin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı, sadece kısa vadeli sigorta kollarının uygulanacağı gözetilerek, mahkemenin hizmet tespiti davasını kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un ilgili dönemlerinde, el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, çalıştığı iddia edilen ancak Kuruma bildirilmeyen süreler için sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti istemli davasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alan sigortalının sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmasının tespiti talebinin, işçilik alacakları, iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık-analık sigortasından yararlanma gibi hususlarda hukuki sonuç doğuracağı gözetilerek davacının hukuki yararının bulunduğu ve davanın esasının incelenmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Meslek hastalığı ve meslekte kazanma gücü kaybı tespit davasında, Kurum Sağlık Kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulu'ndan rapor alınmadan Adli Tıp İhtisas Kurulları raporları ile hüküm kurulup kurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kurum Sağlık Kurulu ve Yüksek Sağlık Kurulu'nun mevzuata aykırı olarak rapor düzenlemekten imtina etmeleri ve prosedürün işletilmesine engel olmaları nedeniyle, usul ekonomisi ve dosyadaki diğer raporların da bu yönde olması gözetilerek Adli Tıp raporlarına dayanılarak verilen yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yaşlılık aylığı alan davacının, çalıştığı iddia edilen dönem için hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yaşlılık aylığı alanların çalışmaya devam etmeleri halinde dahi sigortalılık haklarının devam ettiği, hizmet tespiti davası açmalarında hukuki yarar bulunduğu ve bu durumun sosyal güvenlik hukukunun vazgeçilmez niteliğiyle bağdaştığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 3/II-A bendinin yürürlükte olduğu dönemde, yabancı uyruklu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olarak çalışmak istediğine dair talebi olmayan davacının, hizmet tespiti isteminin kabulünün mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4958 sayılı Kanun ile getirilen ve yabancıların sigortalılığını kısmen kısıtlayıcı hükmün yürürlükten kaldırılmasının, geriye yürümeyeceği ve değişiklik öncesi çalışmalara uygulanamayacağı, davacının 506 sayılı Kanun’un 3/II-A bendinin yürürlükte olduğu dönemde uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak için Kuruma yazılı bir başvurusu da bulunmadığından, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak için yazılı talepte bulunmamış davacının 506 sayılı SSK’nın 3/II-A bendinin yürürlükte olduğu dönemdeki hizmetlerinin tespiti talebinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı SSK’nın 3/II-A bendinin yürürlükte olduğu dönemde yabancı uyrukluların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olabilmeleri için Kuruma yazılı talepte bulunma şartının arandığı, 4958 sayılı Kanun ile bu şartın kaldırılmasının geriye yürümeyeceği ve davacının da bu dönemde yazılı talepte bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.