Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kısmi Karar”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemiyle açılan davada, yerel mahkemenin bozma kararına kısmen uyup kısmen direnmesi üzerine, direnme kararının temyiz incelemesinin hangi merci tarafından yapılacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi direnme kararlarında, direnilen kısım hakkında Hukuk Genel Kurulu'nca karar verilmeden önce, Özel Dairece uyulan kısımlar yönünden temyiz incelemesi yapılamayacağı ve somut olayda yerel mahkemenin direnme olarak adlandırdığı kararın yeni delillere dayalı yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporu ve verilen kararın, aynı taraflar arasında daha sonra açılan ve kısmi alacağın kalan kısmına ilişkin itirazın iptali davasına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporlarının tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşmesi ve toplam alacak miktarını ortaya koyması, taraflar yönünden usulü kazanılmış haklar doğurduğu ve bu nedenle kesin delil niteliği taşıdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kısmi dava ile hüküm altına alınan alacağın kalan kısmı için açılan yeni davada, kısmi davada alınan bilirkişi raporunun kesin delil olup olmadığı ve mahkemeyi bağlayıp bağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun, davalı tarafından tüm yargı yolları tüketilerek itiraz edilmiş ve kesinleşmiş olması, ayrıca davacının da rapora itiraz etmeyerek bu miktar ile bağlı kalmayı kabul etmiş olması nedeniyle, kısmi davada alınan bilirkişi raporunun kalan kısım için açılan davada kesin delil niteliği taşıdığı ve mahkemeyi bağladığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, davacı işçinin işverene karşı açtığı alacak davasında, kısa kararda davanın kabulüne karar verip gerekçeli kararda ise kısmi kabul kararı vermiş gibi bir durum oluşturması ve sonrasında ek karar ile bu çelişkiyi gidermeye çalışmasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne karar verilip gerekçeli kararda ve ek kararda kısmi kabul kararı verilmiş gibi bir durum oluşturularak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, ayrıca taraf talebi olmaksızın resen hükmün tamamlanması yoluna gidilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin asıl ve ek kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet ücretine ilişkin açılan ek davada, asıl davadan sonra tesis edilen ve karşı tarafın avukatın akdi vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağına dair Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararının uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi dava ile kesin hüküm oluşturan önceki davada, davalıların avukatın vekalet ücretinden sorumlu olduğu tespit edilmiş olup, sonradan tesis edilen içtihadı birleştirme kararının kesin hükmün sonuçlarını ortadan kaldırmayacağı gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi ıslah yoluyla talep edilen tazminata karşı zamanaşımı definin ileri sürülüp sürülemeyeceği ve bu bağlamda, ıslah ile talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı için zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, ıslahın yapıldığı tarihten itibaren hüküm ifade ettiği ve davacının kısmi davada saklı tuttuğu fazlaya ilişkin hakkını kullanmak için yaptığı ıslah talebinin ilk davanın açıldığı tarihten itibaren işlemeye başlayan 5 yıllık uzamış zamanaşımı süresi içerisinde yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muvazaalı tapu devri iptal edilmesine rağmen taşınmazın kamulaştırılması ve bedelin muvazaalı alıcıya ödenmesi nedeniyle açılan kısmi davada hükmedilen bakiye munzam zarar alacağının davalılardan tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davalarda hükmedilen miktarın, Yargıtay'ın önceki kararıyla belirlenen toplam tazminat miktarını aştığı gözetilerek, mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kısmi davada alınan bilirkişi raporu ve verilen kararın, sonradan açılan ek davaya etkisinin ne olduğu ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi davada alınan bilirkişi raporunun tümüyle incelenip, itiraz konusu yapıldıktan sonra, tüm yargısal denetim yollarından geçerek kesinleşmesi ve taraflar açısından usulü kazanılmış haklar doğurması halinde kesin delil olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hakem Kurulu'nun verdiği kararın, davanın esası hakkında kısmi karar niteliğinde olup olmadığı ve bu nedenle iptal edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın esası hakkında kısmi karar verilmesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 439. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendinde düzenlenen "talebin tamamı hakkında karar verilmesi" hükmüne aykırı olması gözetilerek, yerel mahkemenin hakem kararını iptal eden direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.