Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kaçak Kuyu Suyu”
- Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunun ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'ne uygun ve denetime elverişli olması, davalı tarafça iddia edilen kuyu suyu kullanımına dair yeterli delil sunulmaması ve ceza mahkemesinde verilen beraat kararının hukuk hakimini bağlamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak kuyu suyu kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen bedelin ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelere yer altı sularından ücret alma yetkisi veren kanun hükmünün iptal edilmiş olması ve yerine yeni bir düzenleme getirilmemesi nedeniyle, davalı idarenin talep ettiği bedelin hukuki dayanaktan yoksun olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: DSİ'den izinli su kuyusu bulunan bir siteye, İSKİ tarafından kesilen kaçak su faturasının hukuki dayanağının olup olmadığı ve faturanın Kullanılmış Su Uzaklaştırma Bedeli (KSUB) kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kuyu suyunun yeşil alan sulaması dışında kullanılması ve atık suyun kanalizasyon sistemine deşarj edilmesi halinde KSUB’nin ödenmesi gerektiği, ancak mahkemenin kuyu suyunun kullanım şekli ve İSKİ hizmetlerinden yararlanılıp yararlanılmadığı konularında yeterli araştırma yapmadan ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak karar vermesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımına dayalı fatura nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, kaçak su kullanımının olup olmadığı ve idarenin hesaplamasının doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su tutanağının aksi ispatlanana kadar geçerli bir belge olması, ancak idarenin itiraz üzerine verdiği cevapların çelişkili olması ve olayın aydınlatılması için yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi gerekliliği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, mülkiyeti kendisine ait taşınmazda, tahliye gerçekleşmeden önceki dönemde dava dışı üçüncü kişi tarafından kullanılan kaçak su bedellerinden, resen abone yapılmak suretiyle sorumlu tutulup tutulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su kullanım tutanağının düzenlendiği tarihte davacının henüz taşınmaza fiilen hakimiyet sağlayamadığı ve aboneliğinin bulunmadığı, kaçak suyu kullananın davacı olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, kiraladığı otelde önceki kiracı tarafından ruhsatsız kuyu suyu kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen atık su bedelinden sorumlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Kendi taşınmazındaki kuyudan su çıkaran kişi kaçak su kullanımından sorumlu tutulamasa da, üretilen atık suyun kanalizasyon sistemine verilmesi halinde atık su bedelinden sorumlu olduğu ve davacının da abone sıfatıyla bu sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, atık su bedelinin cezalı tahakkuk miktarının hesaplandığı bilirkişi raporuna uygun olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından dolayı düzenlenen tutanağa dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davalı belediyeye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yere ilişkin belediyenin sorumluluğunun tespiti ve davalı belediyenin kaçak su kullanımından sorumlu olup olmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın hesaplanmasında, kaçak kullanım süresinin tespiti ve davalıların sorumluluğunun kapsamı ile vekalet ücretinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su kullanımının tespit tutanağı ile sabit olduğu, ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28. maddesi 5. fıkrası gereği kaçak kullanım başlangıç tarihinin tespit edilememesi halinde son 3 aylık kullanım üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, haksız fiil niteliğindeki eylemden dolayı davalı site yönetiminin sorumlu olduğu ve davalı site yönetimi ile husumet yöneltilemeyen diğer davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin kaçak su kullanımından kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığı ve davacı ile dava dışı Nazilli Belediyesi arasında imzalanan 07/02/2014 tarihli sözleşmenin/tutanak geçerliliğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı şirketin kaçak su kullanımından kaynaklı borcunun bulunup bulunmadığının tespiti için tüm delillerin (tutanak, abonelik sözleşmesi, tanık beyanları, yönetmelik, kaçak tutanağı vb.) değerlendirilerek davacı şirketin kaçak su kullanımında bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, kaçak su kullanımında bulunduğunun anlaşılması halinde miktar tespiti için uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: ASKİ’ye kayıtlı olmayan bir sayaçla su kullanılmasının kaçak su tüketimi olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve cezalı su bedelinin tahsil edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Borcundan dolayı ASKİ tarafından sökülen su sayacı yerine sonradan takılan sayaçla su kullanılmasının kaçak su tüketimi olarak kabul edilmesi ve ASKİ Tarifeler Yönetmeliği’nin 59. maddesi uyarınca cezalı su bedelinin tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime açık, kapsamlı, detaylı ve hukuki uyuşmazlığı çözücü nitelikte olduğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.