Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Kanunu Ek 6. madde”
- Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin davada, Hazine vekilinin, taşınmazın yol vasfında olduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyeceği iddiasıyla istinaf ve temyiz yoluna başvurması üzerine, uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve davanın kadastro öncesi nedene dayanarak açıldığı anlaşıldığından, Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamı dışında kaldığı ve HMK'nın genel hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin temyiz kesinlik sınırının altında olması ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek davalı Hazinenin temyiz başvurusunun değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen Ek 6. maddenin geriye yürütülüp yürütülemeyeceği ve kesinleşmiş bir hükmün istinaf incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 6. maddesiyle kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarında miktar ve değere bakılmaksızın istinaf yolunun açılmasının amaçlandığı, adil yargılanma hakkı ve etkin denetim mekanizmasının oluşturulması gerekliliği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin İlk Derece Mahkemesi kararını esastan incelememesi hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 6. maddenin geriye yürütülüp yürütülemeyeceği, buradan hareketle kesinleşmiş mahkeme kararlarına karşı istinaf yolunun açılıp açılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Adil yargılanma hakkı kapsamında kanun yollarına başvuru hakkı, hukuki belirlilik ilkesi ve etkin denetim mekanizmasının oluşturulması amacıyla, usul hükümlerinin aşırı şekilci bir yorumla uygulanmasının yasal denetim yollarının kullanımını engellememesi gerektiği, ayrıca kanun yolu aşamasındaki davaların usul işlemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek 6. maddesinin yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi henüz kanun yolu aşamasında olan davalara uygulanabileceği kabul edilerek, direnme kararının temyiz incelemesi için Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verdiği ret kararına karşı temyiz yolunun açık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. madde ile kadastro öncesi sebebe dayalı davalarda dava değeri gözetilmeksizin temyiz yolunun açık olduğu, bu düzenlemenin amacının mülkiyet hakkına ilişkin uyuşmazlıklarda etkin denetim mekanizması sağlamak olduğu ve usul hükümlerinin aşırı şekilci bir yorumla uygulanmasının bu amacı zedeleyeceği değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği kararın kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesinin mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarında miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunu açtığı, bu düzenlemenin adil yargılanma hakkı ve etkin denetim mekanizması oluşturulması amacıyla geriye yürüyeceği ve henüz kanun yolu aşamasında olan davalara da uygulanacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin dava değerinin temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalması nedeniyle temyiz dilekçesini reddetmesi üzerine, bu kararın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesine aykırılığı nedeniyle Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin bozma kararı vermesi ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin bu karara direnmesi üzerine uyuşmazlığın Hukuk Genel Kurulu'na taşınması.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin, kadastroya ilişkin davalarda miktar veya değere bakılmaksızın kanun yoluna başvurulabileceğini düzenlemesi ve bu hükmün usul hükmü niteliğinde olup derdest davalara uygulanması gerektiği, ayrıca Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamında kanun yolu başvuru hakkının önemi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının değer itibariyle temyiz sınırının altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Ek 6. maddesiyle kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğunun düzenlendiği, bu düzenlemenin Anayasa'nın 36. maddesi ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ve kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı ile de uyumlu olduğu, bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebini değerden reddeden ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek 6. maddenin yürürlük tarihinden bağımsız olarak, henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına sirayet edeceği ve taşınmazın davalıya intikal ettiği, uzun süredir zilyetliğinde bulunduğu ve hak sahibinin belirlenebildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 6. maddenin geriye yürütülüp yürütülemeyeceği ve kesinleşmiş karara karşı kanun yoluna başvurulup başvurulamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle getirilen değişikliğin, kanun yolu aşamasında olan dosyalara da sirayet edeceği, bu düzenlemeyle mülkiyet hakkına etki eden davalarda etkin bir denetim mekanizması kurulmasının amaçlandığı ve adil yargılama hakkı gereği aşırı şekilci yorumlardan kaçınılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına ve istinaf dilekçesinin reddine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yola terk davasında verilen kesin hükmün, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 6. madde hükmüyle getirilen istinaf yolunun açılması nedeniyle, geriye dönük olarak uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle getirilen istinaf yolunun, kanunun yürürlüğe girmesinden önce verilmiş ve kesinleşmiş kararlar bakımından geriye yürümeyeceği, aksi halde kesin hükme saygı ilkesi ve mülkiyet hakkının ihlal edileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kalınması nedeniyle verilen kesinlik kararının, 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’na eklenen ek 6. madde hükmüyle temyiz edilebilir hale gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7251 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle kadastro öncesi uyuşmazlıklarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yolunun açılmasının, adil yargılanma hakkı ve kanun yoluna erişim hakkı gereği, yasanın yürürlüğe girmesinden önce verilmiş ve kesinleşmiş kararlara da uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve esas hakkında verilen kararın onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.