Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadim Kullanım Hakkı”
- Uyuşmazlık: Orman vasfındaki bir arazinin kullanım hakkının hangi köye ait olduğu ve bir köyün diğerinin kullanımına engel olup olamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu yerin orman vasfında olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca orman vasıflı alanlardaki yararlanma şeklini ve bölgelerini belirleme yetkisinin orman idaresine ait olması gözetilerek, sınır tespiti ve el atmanın önlenmesi istemlerinin reddine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, su kaynağı üzerinde kadim yararlanma hakkı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının su kaynağını kullanım tarihinin belirli olması ve kadim yararlanma için başlangıç tarihinin bilinmemesi şartı aranması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı köy ile davalı köy arasında, su kaynağının kullanımına ilişkin el atmanın önlenmesi ve kal davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, su kaynağının genel su niteliğinde olduğu ve debisinin davalı köyün sulama ihtiyacını karşılamaya ancak yeteceği, davacı köyün su kullanımına ilişkin kadim bir hakkının ispatlanamadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmiş ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da yerel mahkemenin kararında bir isabetsizlik görmeyerek hükmü onamıştır. - Uyuşmazlık: Davacı köy ile davalı belediye arasında, belirli bir yayla alanının müşterek kullanım hakkına ilişkin el atmanın önlenmesi davasında, önceki kesinleşmiş yargı kararının kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve uyuşmazlığın esasının kadim yararlanma kurallarına göre nasıl çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin bozma kararında yer alan maddi hata düzeltilerek, taraflar arasında daha önce görülen ve kesinleşen davanın, eldeki davada kesin hüküm oluşturmadığı, davacı köy ile davalı belediyenin çekişmeli yaylada müşterek yararlanma haklarının bulunduğu, davalı belediyenin bu müşterek hakka el attığı ve bu el atmanın önlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı değişik gerekçeyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, davacının kullandığı su kaynağına davalının müdahale ettiğinin iddia edilmesi sebebiyle açılan suya el atmanın önlenmesi davasında, su rejiminin nasıl kurulacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin suyun genel sulardan olduğu ve tarafların kadim kullanım hakkından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle su rejimine karar vermesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin de bu kararı onaması, usul ve yasaya uygun bulunarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından da onanmıştır. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz etme hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kullanım hakkı köylere ait kamu malları olduğu, meraya tecavüz suçunda korunan hukuki yararın meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olduğu, suçtan zarar görenin ise meradan yararlanma hakkı olan herkes olduğu, meraların sahibi olup üzerinde tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunan Hazinenin de meraya tecavüz suçlarında doğrudan zarar gördüğü gözetilerek, Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına itiraz etme hakkının bulunduğuna ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasına Maliye Hazinesi'nin katılıp katılamayacağı ve hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyetinin Hazine'ye, kullanım hakkının ise köylere ait olduğu, meraların korunmasının Anayasal bir yükümlülük olduğu, köy merasına tecavüz suçunda korunan hukuki yararın meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkı olduğu, suçun mağdurunun meradan yararlanma hakkı olan herkes olduğu, meranın sahibi olan Hazinenin de suçtan doğrudan zarar gören konumunda olduğu ve bu nedenle davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunduğu gözetilerek Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı köyün, davacı köyün kullanımında bulunan mera alanlarına müdahale ederek elatmada bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, orman içi boşlukların mera vasfında olmadığı ve davacı köyün kadim kullanım hakkını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz talebinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy sakinlerinin kadimden beri kullandıkları kaynak suyuna sulama izni verilmesi ve su rejiminin kurulması talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: ASKİ'nin su üzerindeki tasarruf yetkisine rağmen, köy sakinlerinin kadim su kullanım hakkı ve suyun genel su niteliği gözetilerek, su rejiminin kurulması suretiyle tarafların ihtiyaçları oranında sudan yararlanmalarına olanak tanıyan yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy merasına tecavüz suçundan açılan kamu davasında Maliye Hazinesi'nin davaya katılma ve hükümle ilgili temyiz yoluna başvurma hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Meraların mülkiyeti Hazine'ye, kullanım hakkı ise köylere ait olup, meraların korunması Anayasal bir görev olduğundan ve Hazine'nin meralar üzerinde sınırlı da olsa tasarruf, denetleme ve koruma yetkisi bulunduğundan, köy merasına tecavüz suçunda Hazine'nin doğrudan zarar gördüğü kabul edilerek, davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin Hazine'nin davaya katılmasına ilişkin kararının ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulü ile Özel Daire kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.