Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kalite Belgesi”
- Uyuşmazlık: İhale konusu malın tesliminde, ihale aşamasında taahhüt edilen kalite belgesinden farklı bir belge sunulması nedeniyle feshedilen sözleşme sebebiyle yüklenicinin açtığı alacak ve manevi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenici şirketin ihale şartnamesinde taahhüt ettiği kalite belgesini mal tesliminde sunmamasının sözleşmeye aykırı olduğu ve idarenin fesih işleminin haklı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı TSE'nin, davacının akaryakıt istasyonunun LPG tankının okul yakınında bulunması nedeniyle hizmet yeterlilik belgesini iptal etmesi ve marka kullanım sözleşmesini feshetmesinin haklı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TSE’nin marka hakkının bir kalite ve standart markası olması ve bu standardın korunmasının işin doğası gereği olması, kusurun davacı da olsa davalı da olsa fesih için haklı sebep teşkil edeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: CMR sözleşmesine tabi uluslararası taşımada, kaza sonucu zayi olan kiraz emtiasının taşıma için teslim alındığı yerdeki değerinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşıma için teslim alındığı yer ve tarihte, emtianın borsa fiyatı mevcutsa bunun esas alınması, aksi halde piyasa fiyatı veya aynı cins ve nitelikteki emtianın normal değerinin esas alınması gerektiği, somut olayda ise borsa fiyatının 5,45 TL olduğunun tespit edilmesi ve bunun CMR'nin 23/3 maddesindeki sınırlı sorumluluk sınırının altında kalması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elli yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasında, havayolu şirketinin hissedarı, eğitim müdürü ve kiralayan havayolu şirketinin genel müdürü ile genel müdür yardımcısının taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı; uçakta görev yapan bir pilotun olaydan sonra verdiği ifadede yalan tanıklık suçunu işleyip işlemediği; Sivil Havacılık Genel Müdürü ve yardımcısının görevlerini kötüye kullanıp kullanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Havayolu şirketinin hissedarının şirketin tüm faaliyetleriyle bizzat ilgilenip karar alma mekanizmasına müdahale etmesi, uçaktaki hayati arızaları bildiği hâlde uçağın kiralanmasında belirleyici rol oynaması, kiralayan havayolu şirketinin genel müdürü ve genel müdür yardımcısının ise uçağın teknik durumunu kontrol etme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle kazanın oluşumunda asli ve tali kusurlu oldukları; eğitim müdürünün pilotların eğitimlerinin eksik verilmesi nedeniyle kazada kusurlu olduğu; pilotun verdiği ifadenin teknik raporlarla çelişmesi ve gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, Sivil Havacılık Genel Müdürü ve yardımcısının ise şirketin uçuş ruhsatını iptal etmeyerek görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle yerel mahkeme kararları kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya ait endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğü davasında, çelişkili bilirkişi raporları arasında mahkemenin hangi rapora dayanarak karar vereceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tasarımının, davacı tarafından sunulan ABD patentine göre yenilik unsurundan yoksun olduğu ve bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu gözetilerek, mahkemenin çelişkili bilirkişi raporları arasında ilk rapora dayanarak karar vermiş olması usulüne uygun bulunmamasına rağmen sonucu itibariyle doğru olduğundan direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kat maliklerinin, ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hâle getirilmesi, müdahalenin önlenmesi ve yönetim planının bazı maddelerinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim planı değişikliğinin iptali davalarında, kurulacak hükmün tüm kat maliklerinin hukukunu ilgilendirdiği ve bu nedenle pasif husumetin tüm kat maliklerine yöneltilmesi gerektiği, ayrıca mahkemece, yönetim planınca bağımsız bölüm malikine tanınan kullanım hakkının ana taşınmazda projeye aykırılık yapma hakkı vermeyeceği gözetilerek aykırılıklarla ilgili detaylı inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'na aykırılık suçunun yasal unsurları itibarıyla oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İthal edilen çeltik ve pirinçlerde GDO bulunmamasına rağmen, ürünlerde tespit edilen düşük miktardaki GDO'lu soya bulaşanının, sanıkların uzun süredir ithalat işiyle iştigal etmeleri ve ticari deneyimleri nedeniyle öngörmeleri gereken bir durum olduğu, bulaşan GDO'nun yem amaçlı kullanımı onaylanmış olsa dahi insanların tüketimine sunulan gıdalarda bulunmasının kanuna aykırı olduğu ve bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'nun 15/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sıfır kilometre olarak satın alınan bir aracın tavanından su sızdırması nedeniyle açılan ayıplı mal davasında, tüketicinin misli ile değişim talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin sıfır kilometre olarak aldığı araçta, yargılama aşamasında dahi tekrarlayan ayıbın aracın değerini ve beklenen faydayı azaltması, ayıbın kullanım hatasından kaynaklanmaması ve bu durumun tüketiciyi mağdur etmesi gözetilerek, misli ile değişim talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirket tarafından imal edilen römorktaki ayıbın türünün gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu ve davalı şirketin ayıplı imalat nedeniyle sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Römorkun Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde belirlenen genişlik sınırını aştığı, bu durumun gizli ayıp niteliğinde olduğu ve iş sahibinin muayene sonucu ayıbı öğrendikten sonra makul süre içinde ihbarda bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülünün (EÜAŞ) alt işveren işçisi olarak çalışan davacının, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek EÜAŞ ile sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesinden doğan işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesi, Alt İşverenlik Yönetmeliği ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa hükümleri ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi birlikte değerlendirilerek, davalı EÜAŞ ile alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmelerinin işçi teminine dayalı muvazaalı işlem niteliğinde olduğu, davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği ve davalı işverenin kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktarlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi hükmüne rağmen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine tabi olduğu, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı alt işverenler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu ve ilgili alt işverenlik mevzuatı ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesi birlikte değerlendirilerek, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin işçi teminine dayalı muvazaalı bir işlem olduğu, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği ve davalının kendi muvazaasına dayanarak davacıyı toplu iş sözleşmesinden yararlandırmaktan kaçınamayacağı gözetilerek, hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.