Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Karşı Vekâlet Ücreti”
- Uyuşmazlık: Haksız yere azledilen avukatın, henüz tahsil edilmemiş karşı taraf vekâlet ücretini eski müvekkilinden talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız azil nedeniyle avukatın vekâlet ücretinin tamamının muaccel hale geldiği, karşı taraf vekâlet ücretinin de haksız azil ile muaccel hale geldiğinin kabulü gerektiği, aksi halde avukatın alacağının eski müvekkilinin insafına bırakılacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasından sonra, ancak yürürlüğe girmesinden önce yapılan ödeme ile biten icra takibinde, iptal kararıyla maktu vekâlet ücreti uygulaması kalktıktan sonra, icra vekalet ücretinin nispi olarak hesaplanıp hesaplanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ve iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihe kadar iptal edilen kuralın uygulanması gerektiği gözetilerek, icra takibinin maktu vekâlet ücreti uygulaması varken bitmiş olması nedeniyle, sonradan nispi vekâlet ücreti hesaplanarak borçluya gönderilen muhtıranın iptali gerektiği, bu nedenle mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, müvekkili ile davalı arasındaki sulh sözleşmesinde imzası olmamasına rağmen, davacının daha önce davalıya gönderdiği uzlaşma teklifi nedeniyle vekâlet ücretinden feragat etmiş sayılıp sayılamayacağı ve davalı bankanın vekâlet ücretinden sorumlu olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın, müvekkili adına davalı bankaya gönderdiği uzlaşma teklifinin, müvekkili ile davalı arasındaki hukuki ilişkiyi ilgilendirdiği, davacı avukatın şahsi vekâlet ücreti alacağından feragatine dair açık bir ibare içermediği ve bir haktan feragatin açıkça yapılması gerektiği ilkeleri gözetilerek, davacının vekâlet ücretinden feragat ettiğinin kabul edilemeyeceğine ve davalı bankanın vekâlet ücretinden sorumlu olduğuna karar verilerek direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı avukat tarafından başlatılan icra takibinde talep edilenin akdi vekâlet ücreti mi yoksa karşı taraf vekâlet ücreti mi olduğu ve buna bağlı olarak yerel mahkemenin direnme kararının doğru olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma ilamına rağmen gerekçesini değiştirerek aynı sonuca ulaşması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu değerlendirilerek, temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu yerine Özel Daire tarafından yapılması gerektiği gözetilerek dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacı avukatın, çalıştığı bankadan vekâlet ücreti ve kıdem tazminatı alacağı olup olmadığı, davalı bankanın ise ihbar tazminatı ve eğitim gideri alacağı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı avukatın vekâlet ücreti alacağının hesaplanmasında, davalı bankanın vekâlet ücretlerinin dağıtımına dair uygulamasına ilişkin belgeye göre hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararındaki vekâlet ücreti miktarı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında kusur belirleme, tazminat, nafaka, velayet ve vekâlet ücreti konularında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, kesinleşen boşanma hükmü nedeniyle karşı dava hakkında hüküm kurmayıp vekâlet ücretine karar vermemesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, davalı erkeğin de boşanma davası açmakta haklı olması ve eşit kusurlu sayılmaları gözetilerek, karşı davada erkek yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işvereni olan bankadan, haksız olarak kesildiğini iddia ettiği karşı taraf vekâlet ücretlerinin tahsiline ilişkin alacak davasında, alacağın hesabı ve gelir vergisi kesintisi yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği yıl esas alınarak gelir vergisi hesaplanması gerekirken, her yıl için ayrı ayrı gelir vergisi tarifesi uygulanması suretiyle hesaplama yapılması hatalı görülerek mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşı davaların kısmen kabulü ile sonuçlanan bir alacak davasında, vekâlet ücretine hükmedilirken, asıl davanın reddi ve her bir karşı davanın kabulü nedeniyle ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toplu olarak tek bir vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl davanın reddi ve her bir karşı davanın kabulü ayrı birer yargılama konusu olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 3. ve 8. maddeleri gereğince her bir yargılama için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekâlet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekili avukatın, borçlu ile alacaklı arasında imzalanan ve icra takibinden tüm sonuçlarıyla feragat edilmesini içeren protokolün, avukatın yasal vekalet ücreti alacağını da kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün, alacaklı ve borçlu arasındaki hukuki ilişkiyi düzenlediği, avukatın yasal vekalet ücretinin ise Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi uyarınca kendisine ait ve feragat edildiğine dair açık bir hüküm bulunmadığı, bir haktan feragatin açık bir şekilde yapılması gerektiği ve avukatın protokolde imzasının bulunmasının tek başına vekalet ücretinden feragat anlamına gelmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinin miktarının ve davalı banka lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesi hususlarının temyiz incelemesine konu olmasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı banka lehine ilk derece mahkemesince hükmedilen vekâlet ücretinin istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına rağmen, davalı bankanın vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurmaması sebebiyle usulü kazanılmış hak oluştuğu ve davalılar lehine her iki dava için ayrı ayrı vekâlet ücreti takdiri gerekirken eksik hükmedildiği gözetilerek, vekâlet ücreti yönünden bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.