Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişisel İlişki Düzenlemesinin Değiştirilmesi”
- Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında daha önce anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen kişisel ilişki düzenlemesinin, anne tarafından açılan dava ile değiştirilmesinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki kararlarının çocuğun üstün yararına göre düzenlenmesi gerektiği ve mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yararına olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin kapsamı ve bu düzenlemeye uyulmaması halinde velayetin değiştirilmesi ihtimalinin kararda belirtilip belirtilmeyeceği hususunda yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde velayetin değiştirilebileceği hususunun Bölge Adliye Mahkemesi kararında ihtar edilmemiş olmasının eksiklik oluşturduğu, ancak bu eksikliğin düzeltilmesi mümkün olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca mahkeme kararının hüküm fıkrasına bu hususun eklenerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocuğun velayetinin değiştirilmesi talebinin reddine rağmen, baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, eğitim durumu ve sosyal inceleme raporları dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince belirlenen kişisel ilişki düzeninin yetersiz olduğu, fakat belirlenen yeni kişisel ilişki düzeninin de çocuğun okul durumunu ve annenin velayet görevini olumsuz etkileyecek şekilde düzenlendiği, telefonla görüşme hakkının kişisel ilişki kapsamına alınmasının gereksiz olduğu ve annenin bu konuda yükümlülük altına sokulamayacağı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile kişisel ilişki düzeninin yeniden belirlenmesi gerektiğine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek bölge adliye mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi sonucu tesis edilen yeni düzenlemenin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı baba ile çocuk arasında belirlenen yeni kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yaşı, uzman raporu, kişisel ilişkiden beklenen amaç ve kamu düzeni gözetilerek uygun bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin arttırılması ve yatılı olarak düzenlenmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ile iştirak nafakasının artırılıp artırılmayacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi, çocuğun babadan uzun süre ayrı kalmasının çocuğun aidiyet duygusunu zedeleyebileceği, mevcut kişisel ilişki şeklinin yetersiz olduğu ve babalık duygularını tatmin etmeye elverişli olmadığı, iştirak nafakası miktarının da tarafların ekonomik durumları ve çocuğun ihtiyaçları gözetildiğinde hakkaniyete uygun olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararını kaldırarak kişisel ilişki günlerinin arttırılmasına ve nafakada artışa karar vermiş, Yargıtay da bu kararı usul ve yasaya uygun bularak onamıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair düzenlemede babanın talep ettiği yatılı kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararı açısından uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, çocuğun yaşı ve babanın mevcut aile ortamı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin yatılı kişisel ilişki kurulmasına dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti annede olan ortak çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine, kişisel ilişki tesisi yönünden verilen hükmün çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince çocuğun yaşı dikkate alınmadan babayla geçireceği sürelerin uzun tutularak çocuğun üstün yararına aykırı bir kişisel ilişki tesisine karar verildiği gözetilerek, Yargıtay, kişisel ilişki süresini azaltarak Bölge Adliye Mahkemesi kararını düzelterek onamıştır. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında ortak çocuklar ile anne arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukların anneleriyle düzenli kişisel ilişki sürdürmelerinin hem çocuklar hem de anne için bir hak olduğu, anne ile kişisel ilişkinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını gerektirecek bir durumun ispatlanamadığı ve mevcut düzenlemenin çocukların üstün yararına uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, babanın talebiyle yapılan düzenlemenin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamı ve ilk derece mahkemesince toplanan deliller değerlendirilerek annenin çocuğu zaman zaman kişisel ilişki sonunda teslim etmediği veya geç teslim ettiği, hatta icra yoluyla dahi teslimin sağlanamadığı durumlar olduğu gözetilerek, annenin çocuğu bulunduğu ortamdan teslim alıp süre sonunda aynı ortama teslim etmesi şeklinde düzenlenen kişisel ilişki tesisine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba, anne ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını veya kaldırılmasını ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Babanın, annenin çocukla kişisel ilişki kurmasına engel teşkil edecek bir durum yarattığına dair iddialarını ispatlayamaması ve iştirak nafakası talebi için usulüne uygun dava açılmamış olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayeti babaya verilen çocuk ile anne arasında yatılı kişisel ilişki kurulup kurulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı ve idrak çağındaki çocuğun beyanına üstünlük tanınması ilkeleri gözetilerek, çocuğun annesinde kalmak istemediği beyanı doğrultusunda yatılı kişisel ilişki kurulmasına ilişkin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocuklarla kişisel ilişki düzenlemesinin değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği ve bu düzenlemenin çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan temyiz itirazlarının, ilk derece mahkemesi kararını bozmayı gerektirecek nitelikte bir usul ve yasaya aykırılık içermemesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.