Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Komşu Beyanı”
- Uyuşmazlık: İlamsız icra takibine yapılan şikayette, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi uyarınca yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmadığına dair komşudan alınan bilgiye dayanılarak tebligatın iade edildiği, ancak borçlunun bu adreste ikamet ettiğini beyan etmesi ve belirtilen isimde bir komşusunun olmadığını iddia etmesi üzerine, mahkemece bu iddiaların araştırılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, muhatabın adreste bulunmaması halinde komşudan alınan beyanın tebliğ tutanağına yazılmasının ve komşunun imzasının alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi uyarınca, muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel kişilerden tahkikat yapması ve bu tahkikat sonucunu tebliğ evrakına yazıp ilgiliye imzalatması veya imzadan imtina etmesi halinde bu durumu belirtmesi gerektiği, bu şekilde usulüne uygun tebligat yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının iptal edilen sigorta primlerinin gerçek bir çalışmaya dayanıp dayanmadığı ve mahkemenin yaptığı araştırmanın yeterliliği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığını iddia ettiği adres, tanık beyanları ve resmi kayıtlar arasında çelişki bulunduğu, davalı işverenin sahte sigortalılık işlemlerinde bulunduğuna dair rapor olması ve işverenin beyanları arasında çelişkiler bulunması sebebiyle, eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı ve davalının istinaf başvurusunun süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat mazbatasında, işe gittiği bildirilen komşunun adı belirtilmiş olmakla birlikte, haber bırakılan komşunun adı ve soyadının yazılmamış olması ve bu iki kişinin aynı kişi olup olmadığının da belirtilmemiş olması nedeniyle tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 31. maddesine aykırı şekilde yapıldığı ve usulsüz olduğu gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan tebligatın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. ve 21/2. maddelerine aykırı olarak, Mernis adresine doğrudan yapılması ve bu adresteki tebligatta da Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre muhatabın dışarıda olduğunu beyan eden komşu isim ve kimliğinin belirtilmemiş olması nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek, eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde taşınmaz satışı yapılan borçluya satış ilanının tebliğinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı ve ihalenin feshedilip feshedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesi gereğince tebligatın, adres kayıt sistemindeki adresin bilinen son adres olarak kabul edilmesi ve bu adrese tebligat yapılması için tebliği çıkaran merci tarafından tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi gerektiği, somut olayda bu kaydın bulunmadığı, ayrıca Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesinde belirtilen usule uygun tebligat yapılmadığı, bu nedenle satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve İİK 127. maddesi uyarınca ihalenin feshi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve tebliğ tarihinin düzeltilip düzeltilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi uyarınca tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın geçici olarak adreste bulunmamasının nedeninin tespit edilip tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun komşu, yönetici gibi kişilerden beyan alması gerektiği, somut olayda ise borçlunun tebliğ evrakında beyanı alındığı belirtilen kişinin komşusu olmadığını iddia etmesi üzerine, bu iddianın araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verildiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belirtilen tarihte davalı şirket yanında bir gün süreyle çalışıp çalışmadığının ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir gün süreyle çalıştığının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının, yeterli araştırma yapılmadan ve delillerin tam olarak değerlendirilmeden verildiği, ayrıca sigorta başlangıç tarihi tespiti talebinin de kararda yer almamasının eksiklik oluşturduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı olarak müşterek muristen intikal ettiği iddia edilen taşınmazlar üzerindeki tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen satın alma iddiasının ve satış senetlerinin zeminde uygulanarak incelenmesi, tanık beyanları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğundan, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eczacıya, hastaların bilgisi dışında düzenlenen reçeteleri Sosyal Güvenlik Kurumu'na fatura ettiği iddiasıyla uygulanan cezai şartın iptali talebi hakkındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Reçete sahibi hastaların Kurum’a, savcılığa ve mahkemeye verdikleri çelişkili beyanlar ile bazı hastaların ilaçları aldıklarını beyan eden komşularının ifadeleri değerlendirilerek davalı Kurum’un temyiz itirazlarının reddiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve daha sonra Hazine adına tescil edilen taşınmazın zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yeterli araştırma yapmadığı, bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gerekçelerinin tam olarak yerine getirilmediği, özellikle de taşınmazın imar ve ihya tarihine ilişkin çelişkili beyanların giderilmediği, komşu parsellerin tapu kayıtlarının incelenmediği ve davacının aynı bölgede edinebileceği taşınmaz miktarının tespit edilmediği gerekçesiyle bozma ilamına uyularak verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında yapılan taşınmaz satışında, satış ilanının paydaşa tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve bu hususun ihalenin feshine neden teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 35. maddeleri uyarınca, tebligat memurunun komşudan alınan beyana istinaden tebligatı yaptığı ve tebligat evrakında bu hususların belirtilmesinin usule uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin ihalenin feshine dair kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.