Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kusurlu Konut”
- Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, taraflar lehine hükmedilen/reddedilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerindeliği ve miktarları ile yoksulluk nafakası talebinin reddinin uyuşmazlık konusu yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının ağır kusurlu olmasına rağmen, davalı erkeğin de bağımsız konut temin etmeyerek kusurlu olduğu, evlilik birliğinin 2008 yılından beri fiilen bittiği ve davalının boşanmaya itirazının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gözetilerek, davacı kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının düzeltilmesi dışında, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak manevi tazminat talebinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının zina yapmasına karşılık erkeğin de eşine sürekli fiziksel şiddet uygulaması, evin aboneliklerini iptal ettirmesi ve manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği gibi kusurlu davranışları birlikte değerlendirildiğinde tarafların eşit kusurlu oldukları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin kadını ağır kusurlu kabul edip erkeğe manevi tazminata hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında hak sahibi olan davalıların, kusurlu konutun yeniden inşası sebebiyle oluşan fiyat farkını ödemeyi reddetmeleri üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5543 sayılı İskan Kanunu'nun 21. maddesindeki tapu iptal şartlarının oluşmadığı ve 6495 sayılı Kanun ile 2510 sayılı Kanuna göre hak sahibi olanların hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğinin belirtildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının eylemlerinin güven sarsıcı nitelikte olduğu, davacı erkeğin ise şiddet ve baskı gibi kusurlu davranışlarının bulunduğu ve bağımsız konut temin etmediği gözetilerek tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş ve bu nedenle davacı erkeğin tazminat talebinin reddine, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin ise kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplu konut ve kentsel dönüşüm kapsamında verilecek bağımsız bölümlerin teslimi, eksik ve kusurlu işler, fazladan yapılan taşınmazlardan kaynaklanan haklar ve ortak alan gelirlerinden pay alımı taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan muvafakat senedinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olmadığı, teslim süresine ilişkin bir hüküm bulunmadığı, davacıların borçlanma bedeli konusunda anlaşamamaları nedeniyle konut tesliminin gerçekleşmediği, eksik ve kusurlu işler iddiasının teslimden önce ileri sürülemeyeceği, fazladan bağımsız bölüm yapılması halinde davacıların ek bir hakka sahip olmadığı ve ortak alan gelirlerinden pay talebinin sözleşmesel bir dayanağının bulunmadığı gerekçeleriyle davacıların karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların boşanmalarına ve varsa hangi tarafa nafaka/tazminat ödenmesine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden erkeğin de kadına bağımsız konut temin etmeyerek kusurlu olduğu ve olayların akışı karşısında kadının da dava açmakta haklı olduğu gözetilerek 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesi şartlarının oluştuğu dikkate alınarak kadının davasının da kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesi ile kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve usule uygun olarak kusur belirlemesi yaptığı, velayet, nafaka ve tazminat konularında hukuka aykırı bir durum bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tazminat davasında, teslim edilen konuttaki eksik ve kusurlu işlerden kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 59/3, 62/3. maddeleri ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 553. maddesi uyarınca, zararın meydana gelmesinde kusurları olmadığı anlaşılan kooperatif yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı kooperatif yönetim kurulu üyeleri hakkındaki davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, müşterek konut mevcut olmasına rağmen eşini ailesiyle birlikte yaşamaya zorlayan erkeğin kusurlu olup olmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, müşterek konut mevcut olmasına rağmen davacı kadını ailesiyle birlikte yaşamaya zorlayarak manevi bağımsızlığa haiz bir konut sağlamadığı, bu durumun evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu ve kadının boşanma davası açmakta haklı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının davasının reddine ve yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kısımları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve erkeğin istinaf başvurusunun kapsamının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, erkeğin istinaf dilekçesinde belirttiği kusur belirlemesine ilişkin başvurusunu incelemeyip, sadece tazminat ve tedbir nafakasına ilişkin başvuruyu incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. ve 359. maddelerine aykırı olduğundan karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi tazminatın hüküm altına alınıp alınmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu, müşterek konutun manevi bağımsızlığını sağlamadığı ve ihtiyaçlarını karşılamadığı gözetilerek, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edildiğinden ve eşit kusurlu eş lehine maddi tazminata hükmedilemeyeceğinden, ilk derece mahkemesinin davalı kadını tam kusurlu bularak davacı erkek lehine maddi tazminata hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davalarında, tarafların kusur durumları ve davaların reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanacak hukuk kuralları değerlendirilerek usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz itirazlarının reddine karar verilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.