Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Uygulanacak Hüküm”
- Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesi kararında, TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilip çevrilmeyeceği hususunun ayrıca tartışılıp tartışılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ve müdafisinin kişiselleştirme kurumlarından hangisinin uygulanacağına dair açık bir talepte bulunmaması, mevcut düzenlemelerde bir kurumun diğerinden mutlak olarak daha lehe olduğunun söylenememesi ve yerel mahkemenin sanığı gözlemleyerek takdir hakkını hapis cezasının ertelenmesi yönünde kullanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin miktarı ve para birimi, iş sözleşmesinin feshi ile kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ispatı, hesaplanması ve ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile imzalanan iki sözleşmeden hangisinin önce yapıldığı belli olmamakla birlikte, davacıya iş sözleşmesi devam ederken Euro üzerinden ücret ödendiği ve davacının buna itiraz etmediği gözetilerek tarafların iradesinin fiili duruma uygun olan sözleşmenin, yani ücretin Euro olarak belirlendiği sözleşmenin uygulanması yönünde olduğu ve bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiği değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanun'daki değişikliklerin lehe olup olmadığı ve uygulanıp uygulanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, her ne kadar aleyhe hükümler içerse de adli para cezası bakımından sanık lehine sonuç doğurduğu ve lehe hükümlerin uygulanmasının suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna aykırı olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yalnızca sanık lehine temyiz edilen adli para cezası içeren hükmün bozulmasının ardından, yerel mahkemece verilen hapis cezası ve erteleme kararının, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca aleyhe bozma yasağını ihlal edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sosyal ve ekonomik durumu, suçu taksirle işlemiş olması, lehe hükümler talebinde bulunulmuş olması, ilk hükümdeki adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrilebilecek olması ve sanık lehine yapılan temyiz başvurusunda hapis cezasına çevrilmesine ve ertelenmesine itiraz edilmemesi gibi hususlar birlikte değerlendirilerek, yerel mahkemenin hapis cezası ve erteleme kararının aleyhe bozma yasağına aykırı olmadığı ve Özel Daire’nin onama kararının isabetli olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketin yurt dışındaki işyerlerinde çalıştığı dönemlere ait işçilik alacakları davasında, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmelerindeki hukuk seçimine ilişkin hükümlerin geçerliliği ve uygulanacak hukukun tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Rusya ve Umman'da çalıştığı dönemlere ilişkin iş sözleşmelerinde, uyuşmazlıklarda çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık hukuk seçimi kayıtları bulunduğu ve bu dönemlerdeki mutad işyerinin de aynı ülkeler olduğu gözetilerek, 5718 sayılı Kanun'un 27/1. maddesi uyarınca Rusya ve Umman hukukunun uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin TCK'nın 106/1-1. cümlesi yerine 106/1-2. cümlesi uyarınca cezalandırılması ve eylemin uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, "Bu evi de seni de yakarım" sözleriyle eşini tehdit etmesinin TCK'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen nitelikli tehdit suçunu oluşturduğu, ancak yerel mahkemece daha hafif cezayı gerektiren TCK'nın 106/1-2. cümlesi uygulandığı, ayrıca 6763 sayılı Kanun ile tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü, suç vasfının tespiti ve uzlaştırma hükümlerinin uygulanması için bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemdeki ücretinin hangi para birimi üzerinden (USD veya Euro) ödeneceği, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesaplanıp ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile imzalanan iki sözleşmeden hangisinin önce yapıldığı belli olmamakla birlikte, davacıya çalışma süresince Euro üzerinden ücret ödendiği ve buna itiraz etmediği, dolayısıyla tarafların iradesinin fiili duruma uygun olan sözleşmenin uygulanması yönünde olduğu, bu sebeple davacının ücretinin USD değil Euro üzerinden hesaplanması gerektiği, ayrıca fazla mesai ücretinin sözleşmeye göre sabit ücrete dahil olup olmadığının da değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davalıların istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz sonucu bozulan hükümde kısa süreli hapis cezasına kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine çevrilmişken, bozma sonrası yapılan yargılamada sanığın bu tedbire rıza göstermemesi üzerine hapis cezası ile cezalandırılmasının aleyhe değiştirme yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısa süreli hapis cezalarına seçenek yaptırımların ceza yerine geçen güvenlik tedbiri niteliğinde olduğu ve sanık lehine yapılan temyiz sonucu verilen bozma kararından sonra sanığın durumu, temyizden önceki durumundan daha kötü olamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin hapis cezası vermesi suretiyle aleyhe değiştirme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına dair hükümlerin bozulmasından sonra, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen ertelenmeyen hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve sanığın kazanılmış hak ihlali yaşayıp yaşamadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Zincirleme suç hükümleri gereğince verilen cezanın miktar itibarıyla önceki erteli hapis cezalarının toplamından az olması ve ertelemenin deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde daha ağır sonuçlar doğurabileceği değerlendirilerek, ertelenmeyen cezanın sanık lehine olduğu ve önceki erteli cezaların kazanılmış hak teşkil etmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararından sonra, yerel mahkemece verilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinin CMUK’un 326/son maddesindeki aleyhe bozma yasağına ve seri muhakeme usulünün uygulanmamasına aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen ilk hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, sonraki hükümde ise adli para cezasına çevrilmesinin sanık aleyhine olduğu ve Anayasa Mahkemesinin CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendindeki “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna dair iptal kararının seri muhakeme usulünün uygulanması bakımından sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesini gerektirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz üzerine bozma kararı sonrası yerel mahkemece verilen adli para cezasının, önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması nedeniyle aleyhe bozma yasağına aykırı olup olmadığı ve seri muhakeme usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz edilen önceki hükümde hapis cezasının seçenek tedbire çevrilmiş olması, kazanılmış hak sayıldığından, bozma sonrası yapılan yargılamada yerel mahkemece adli para cezasına hükmedilmesinin aleyhe bozma yasağına aykırı olduğu ve ayrıca Anayasa Mahkemesinin seri muhakeme usulüne ilişkin iptal kararı gözetilerek sanığın hukuki durumunun bu husus bakımından da yeniden değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.