Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“MİT Mensubu”
- Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme, diğer sanıklar hakkında örgüte üye olma, tüm sanıklar hakkında nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin Yargıtay onama kararına yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların eylemlerinin suç örgütü oluşturacak nitelikte olduğu, suç tarihleri TCK'nın yürürlük tarihinden önce olsa da TCK'nın 58/9. maddesindeki infaz rejiminin uygulanmasının sanıklar aleyhine bir durum yaratmadığı ve örgüt mensubu olmanın doğal sonucu olduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, HSK üyesi iken silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanmasında, HSK üyelerine tanınan koruma ve soruşturma usullerinin uygulanıp uygulanmayacağı, yargılama makamının belirlenmesi ve suçüstü halinin varlığına dair itirazların değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanması, örgüt toplantılarına katılıp himmet vermesi, örgüt talimatıyla HSK üyeliğine aday olup seçildikten sonra da örgüt talimatlarını yerine getirmesi, örgütsel amaçlarla hareket etmesi ve örgütün hiyerarşik yapısına dahil olması gibi hususlar sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğine dair kesin kanaat oluşturması, HSK üyeliğine ilişkin dokunulmazlık ve özel soruşturma usullerinin silahlı terör örgütü üyeliği suçu gibi ağır cezalık suçüstü hallerinde uygulanamayacağı, yargılama makamının belirlenmesinde kanuni hakim ilkesinin ihlal edilmediği, sanığın örgüt üyeliğindeki devamlılığın suçüstü anında belirlenmesiyle suçüstü halinin varlığının kabul edilebileceği, TCK'nın 30/1. maddesindeki hata hükmünün uygulanma olanağı bulunmadığı, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasında indirim oranının isabetli olduğu ve savunma hakkının kısıtlanmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ByLock kullanıcısı olması, örgüt üyeleriyle toplantılara katılması, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'ya para yatırması, örgütün eğitim biriminin çocuğunun eğitimiyle ilgilenmesi ve tanık beyanları gibi deliller değerlendirilerek sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğuna kanaat getirilerek mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraat kararı verilmesi üzerine yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüyle organik bağ kurup hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın HSYK üyeliği sırasında örgütsel toplantılara katıldığı, örgüt mensuplarının yargıda kadrolaşmasını desteklediği, ByLock kullandığı ve örgüt hiyerarşisi içinde hareket ettiği belirlenerek mahkumiyet hükmü, yargılama giderlerinden bilirkişi ücretinin sanığa yüklenmesi isabetsiz bulunup düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan haberlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığı ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Öz ile biçim dengesinin gözetilmediği, eleştiri sınırlarının aşıldığı, demokratik toplum düzeninin gerektirdiği çoğulculuk, hoşgörü ve açık düşünce ilkelerine aykırı bir üslup kullanıldığı, haber içeriğinin davacının kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğu ve manevi tazminat koşullarının gerçekleştiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu mu yoksa ülke topraklarının bir kısmını devlet egemenliğinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunma suçunu mu oluşturduğu, ve sanık ...'nın eylemlerinin niteliği uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'nın örgüt hiyerarşisindeki konumu, siyasi faaliyetlerden sorumlu olması ve örgüt yapılanmasındaki rolü değerlendirilerek eyleminin silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş ve mahkumiyet hükmü bozulmuş, sanık ...'nın ise askeri birimde yer aldığı, sorgulama yaptığı ve istihbari raporlar hazırlattığına dair deliller gözetilerek ülke topraklarının bir kısmını devlet egemenliğinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunma suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme ve arama kararlarının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemlerin zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti kararında kimlik bilgisi yerine kod adı kullanması, teknik araçlarla izleme kararında somut delil ve kuvvetli şüphe bulunmaması, yetkisiz olduğu halde arama kararı vermesi ve bu kararların katılanın mağduriyetine sebep olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmuş ise de, aynı soruşturma dosyası kapsamında ve aynı katılana yönelik olarak aynı gün verilen üç ayrı karar tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, Özel Daire kararının sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaların Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde görülen davalarla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılama görevinin istisnai olduğu, davaların birleştirilmesinde yasal bir zorunluluk bulunmadığı, sanık sayısının çokluğu, olayların karmaşıklığı ve bağlantı ile iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği gerekçeleriyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararları kaldırılarak davaların ayrı ayrı görülmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla yürüttüğü bir dava ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda oluşan olumsuz birleştirme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın ilk derece yargılamasının istisnai bir görev olması, davaların birleştirilmesinin makul sürede yargılanma hakkını ihlal edebileceği, birleştirme için yeterli hukuki ve fiili bağlantının bulunmaması ve örgütlü suçlarda bağlantı ve iştirak kavramlarının dar yorumlanması gerektiği gözetilerek Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin birleştirme kararı kaldırılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.