Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Makul Uyarlama Talebi”
- Uyuşmazlık: Elektrik enerjisi satış sözleşmesinin davalı tarafından feshedilmesi üzerine, davacının sözleşmenin haksız feshinden kaynaklanan menfi zararın tazmini istemiyle açtığı davada, fesih sebebiyle davacıya zarar doğup doğmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözleşmede yer alan uyarlama maddesi hükmü gereği talep ettiği uyarlama miktarının, davacının fesih sonrası üçüncü kişiyle yaptığı sözleşmedeki birim fiyattan daha düşük olması ve davalının makul uyarlama talebinin reddedilmesinin haklı sebep oluşturduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 pandemisi nedeniyle kira bedelinin uyarlanması, peşin ödenen kira bedelinin iadesi ve sonraki yılların kira bedellerinin sıfırlanması taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Covid-19 pandemisinin öngörülemez ve olağanüstü bir durum yarattığı, davacının peşin ödediği 2020 yılı kira bedelinin iadesi talebinin de haklı olduğu ve uyarlama koşullarının oluştuğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin 2020 yılı kira bedeli için uyarlama talebini reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılamasında, önceki hükmün lehe olduğu kabul edildiğinde, uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm kurulmasının infazda tereddüte yol açıp açmayacağı ve buna bağlı olarak yerel mahkemenin son hükmünün düzeltilerek onanmasının mümkün olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama yargılamasının amacının lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması ile sınırlı olup, önceki hükmün lehe olduğu durumda uyarlama talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yeniden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama gerektirmediğinden CMUK m.322 uyarınca yerel mahkeme hükmünden hükümlü hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçuna ilişkin ceza belirleme ve kişiselleştirme bölümlerinin çıkarılarak "uygulama talebinin reddine" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temyiz denetiminden geçerek kesinleşmiş hükümlere yönelik olarak yapılan uyarlama yargılaması üzerine verilen kararların, temyiz mi yoksa istinaf kanun yolu denetimine mi tabi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesindeki istisnai hükmün, kıyas yoluyla uyarlama kararlarına uygulanmasının mümkün olmadığı, uyarlama kararlarının infaza ilişkin tali bir karar niteliğinde olduğu ve kesin hükmün otoritesini sarsmadığı, ancak Yargıtay denetiminden geçen ilk hükme istinaf incelemesinin uygulanmasının denetim hiyerarşisine aykırı olduğu ve davanın makul sürede sonuçlandırılması ilkesine de ters düşeceği gözetilerek, uyarlama kararlarının temyiz yoluna tabi olduğuna ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmünün infazı sırasında 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesi üzerine yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen kararın hangi kanun yoluna tabi olduğu hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Uyarlama kararı verilen suçlardan nitelikli yağma suçuna ilişkin hükmün daha önce Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş olması, nitelikli hırsızlık suçuna ilişkin hükmün ise Yargıtay denetiminden geçmeksizin kesinleşmiş olması gözetilerek, uyarlama kararının nitelikli yağma suçu yönünden temyiz, nitelikli hırsızlık suçu yönünden ise istinaf kanun yoluna tabi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 pandemisi nedeniyle kira bedelinin uyarlanması talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Covid-19 pandemisinin sözleşmenin yapıldığı tarihte öngörülemeyen olağanüstü bir durum olduğu ve kira sözleşmesinin ifasını dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede etkilediği gözetilerek, kira bedelinin uyarlanması talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Türk Medeni Kanunu’nun 176/4 hükmüne dayanılarak açılan yoksulluk nafakasının uyarlanmasına ilişkin davanın kabulünü gerektirecek yasal koşulların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının kararlaştırılmasından sonra geçen sürede, tarafların ekonomik durumlarında meydana gelen değişiklikler, nafaka yükümlüsünün emekli olması, Türk Lirası'nın değer kaybı, aradan geçen uzun süre ve taraflar arasındaki menfaat dengesinin bozulması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 138. maddesinde belirtilen sözleşmenin uyarlanması koşullarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyarlama yargılaması sonucunda verilen hükmün zorunlu müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, hükümlünün müdafinin temyiz talebine muvafakatının olup olmadığı ve bu kapsamda hükümlünün temyizden haberdar edilerek muvafakatının sorulup sorulmaması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün, kendisine zorunlu müdafi atandığından ve müdafi tarafından hükmün temyiz edildiğinden haberdar olmadığı, bu konudaki iradesinin de dosya kapsamından anlaşılamadığı durumlarda hükmün veya temyiz dilekçesinin sanığa tebliğinin adil yargılanma hakkının gereği olduğu, uyarlama yargılamasında kazanılmış hak ilkesinin uygulanmasının mümkün olmadığı ve bu nedenle hükümlünün müdafinin temyiz talebine muvafakat edip etmediğinin sorulması gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne ve dosyanın Yargıtay 13. Ceza Dairesine tevdi edilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde kararlaştırılan iştirak nafakası ve erkeğin tek başına ödeme yükümlülüğü getirilen maddelerin, aşırı ifa güçlüğü nedeniyle uyarlanması talebinin reddi üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 166. maddesinde belirtilen "aşırı ifa güçlüğü" koşullarının oluşmadığı, davacının protokolün tasdik edildiği tarih ile dava tarihi arasında durumunda önemli bir değişiklik olduğunu ve bu nedenle protokol hükümlerinin katlanılamaz hale geldiğini kanıtlayamadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında daha önce kesinleşmiş kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hapis cezasının, yeni TCK hükümlerine göre uyarlanması talebinin reddine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya geçiş hükümleri ve sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek yapılan yargılamada, yeni TCK hükümlerine göre daha hafif bir ceza öngörülse de, önceki kesinleşmiş hükümler ve bozma kararları doğrultusunda verilen hapis cezalarında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira bedelinin indirilmesi ve fazla ödenen kiranın iadesi talebiyle açılan davada, kira sözleşmesinin müzayaka halinde imzalandığı iddiasıyla gabin hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte müzayaka halinde olduğunu ve davalının aşırı yararlandığını ileri sürerek, kira bedelinin indirilmesini talep etmesi, Borçlar Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yalnızca sözleşmenin feshi ve verilenin geri istenmesi yolunu öngördüğü, bedelin indirilmesi talebinin ise gabin hükümlerine dayanarak ileri sürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.