Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Miras Payı Temliki”
- Uyuşmazlık: Muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasında, mahkemece hüküm altına alınan iptal ve tescil payının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın temlik ettiği pay ile davacının miras payı oranının çarpımının iptal edilecek payı oluşturduğu, davacı mirasçının miras payı ve temlike konu edilen pay üzerinden yapılan hesabın doğru olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında bazı çocuklarına yaptığı taşınmaz temliklerinin mirastan mal kaçırma amaçlı olup olmadığı ve muris muvazaası hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı mirasçının, miras bırakanın mal kaçırma amacını ispatlayamaması, miras bırakanın diğer mirasçılara da malvarlığı bırakmış olması ve davalıların temliklerin denkleştirme amacıyla yapıldığını savunmaları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temliklerin muvazaalı olup olmadığı ve davacının miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinin nasıl karşılanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, temliklerin muvazaalı olduğunu tespit etmesi ve davacının miras payı oranında iptal ve tescil talebini kabul etmesi doğru olmakla birlikte, miras payının hesabında diğer mirasçı lehine daha önce yapılan iptal ve tescillerin dikkate alınmaması ve davacıya düşen payın doğru hesaplanmaması nedeniyle, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın, davalı torununa yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası içerip içermediği ve davacının, 350 parsel sayılı taşınmazın devrinde ikrah iddiasında bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, miras bırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini ispatlayamaması, miras bırakanın davacıya da taşınmaz temlik etmiş olması, miras bırakan adına kayıtlı başka taşınmazların da bulunması ve davacı ile miras bırakan arasında kötü bir ilişkinin bulunmadığının tespit edilmesi gözetilerek, 350 parsel sayılı taşınmaz yönünden temyiz talebinin miktar yönünden reddine, 150 ve 349 parseller yönünden ise direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın, miras payını temlik ettikten sonra mirası reddetmesinin mirasçının haklarına etkisine ve temlik işleminin muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın miras payını devretmesinin geçerli bir hukuki işlem olduğu, davalıların taşınmazları satın alabilecek durumda oldukları, miras payı devrinin bedel karşılığında yapıldığı ve davacının babasının ekonomik sıkıntılar yaşadığına dair tanık beyanları ve diğer deliller gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın ölümünden sonra evlenen eşin, miras bırakan tarafından sağlığında çocuklarına yapılan taşınmaz temliki işleminin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temlik tarihinde miras bırakanın davalı çocukları dışında mirasçısının bulunmaması, davacının ise miras bırakanla aynı evde yaşayan ücretli bakıcı olması sebebiyle miras bırakanın mirasçısından mal kaçırma amacıyla hareket ettiğinin söylenemeyeceği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın maliki olduğu taşınmazı torununa satış yoluyla temlik etmesinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil davasının reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın, miras bırakanın temlik işlemiyle mirasçılarından mal kaçırma amacı güttüğünü ispatlayamaması ve dosya kapsamında da bu iddiayı destekleyecek yeterli delilin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın torunu olan davacının, mirasçılık belgesinde yer almaması nedeniyle miras payının ketmedildiği iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil, ecrimisil ve intifa hakkının terkini davasında, davalı şirketin iyiniyetli olup olmadığı, davanın hangi mirasçılara yöneltileceği ve ecrimisil hesabının nasıl yapılacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin mirasbırakanın mirasçıları tarafından yönetildiği ve mirasçılarla davacının yakın akraba olması nedeniyle iyiniyetli olmadığı, davanın miras payı artışı olmayan mirasçılara yöneltilemeyeceği ve davacının talep ettiği ecrimisil miktarının dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın yeğenlerine yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığına ve davacı eşin miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yeğenlerden birinin, mirasbırakan ile arasında daha önce akdedilmiş kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmamasına rağmen, mahkemece söz konusu sözleşmedeki pay oranları gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak, temlik edilen payın tamamı yönünden davacının miras payı oranında tapu iptali ve tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın, dava konusu taşınmazın yarısını eşine devretmesinin mirastan mal kaçırma amaçlı muvazaalı bir işlem olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün, miras bırakanın gerçek irade ve amacının, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi hususlar da değerlendirilerek tespit edilmesi gerektiği, somut olayda ise miras bırakanın ilk eşinden olan davacı ile uzun süredir görüşmediği, davalının ev hanımı olup taşınmazın bedelini ödeyebilecek ekonomik gücünün bulunmadığı, davalının savunmasının aksine miras bırakanın ekonomik sıkıntıları nedeniyle davalıya ait başka bir taşınmazın satışı ve bu satış karşılığında dava konusu taşınmazın davalıya devredildiğinin ispatlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine dair direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.