Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Muhasebe Usulsüzlüğü”
- Uyuşmazlık: Sendika çalışanlarının muhasebe kayıtlarında usulsüzlük yaparak sendikanın parasını zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla açılan tazminat davasında, davalıların sorumluluk oranları ve zimmete geçirilen miktarın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararına uymamasına, davalıların sorumluluğuna dair eksik inceleme yapmasına ve faiz hesabında tereddüde mahal verecek şekilde hüküm kurmasına dayanılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika tarafından, eski çalışanları ve bazı üçüncü kişiler aleyhine, zimmet, görevi kötüye kullanma ve haksız fiil sebebiyle açılan maddi tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, davalılardan birinin vefatı üzerine mirasçıları hakkında davanın reddine karar vermesi, diğer davalılardan birinin emeklilik tarihinden sonraki işlemlerden sorumlu tutulması, davaya konu bazı ödemelerin birden fazla dosyada talep edilmesi sebebiyle derdestlik hükümlerinin uygulanmaması, maddi hata nedeniyle fazla miktarın hüküm altına alınması, faiz başlangıç tarihlerinin hatalı belirlenmesi, davalılar lehine ... vekâlet ücretine hükmedilmesi ve eksik inceleme ile hüküm kurulması hataları gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar tarafından davacı sendikanın zarara uğratıldığı iddiasına dayalı tazminat davasında, davalıların sorumluluk oranları ve miktarlarının belirlenmesi ile yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin hüküm fıkrasında hesaplama hataları ve yargılama giderlerinin paylaştırılmasında usulsüzlükler bulunması nedeniyle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıyla hesaplama hatalarının düzeltilmesi ve yargılama giderlerinin davalıların sorumluluk oranlarına göre paylaştırılmasına karar verilerek, yerel mahkeme kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işvereni aleyhine açtığı alacak davasında işverenin, işçinin usulsüz muhasebe işlemleri yaparak şirketleri zarara uğrattığını iddia ederek birleşen dava açması üzerine, işçinin alacaklarının ve işverenin zararının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin usulsüz muhasebe işlemleri nedeniyle işveren şirketlere zarar verdiği iddiasının ispatlanamaması ve işçinin alacaklarının yasal dayanağının bulunması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, davacı şirketin muhasebe kayıtlarında gerçekleştirdikleri usulsüz işlemler nedeniyle şirkete verdikleri zarardan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçi hakkında açılan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan beraat kararı verilmiş olması ve davacı şirketin, davalıların muhasebe kayıtlarındaki usulsüzlükler nedeniyle şirkete verdikleri zararı ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Görevsizlik kararıyla iş mahkemesine gönderilen ve dava şartı arabuluculuk uygulamasının başladığı tarihten önce açılan bir davada, arabuluculuk şartının aranıp aranmayacağı ve davalı ...'ın dava konusu alacaktan sorumlu olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3. maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk uygulamasının başladığı tarihten önce açılan ve görevsizlik kararı nedeniyle yargılamasına görevli iş mahkemesinde devam edilen davada arabuluculuk şartı aranmayacağı ve davalı ...'ın haksız fiile iştirak ettiğine dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin, işverenin mali işlerinde çalışırken sahte işlem ve tahrifatlar yaparak işvereni ne kadar zarara uğrattığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının ceza mahkemesinde nitelikli dolandırıcılıktan mahkum olması, değişik iş dosyasındaki bilirkişi raporu ve banka kayıtları ile davalının işveren hesabından haksız kazanç elde ettiği sabit olduğundan, ilk derece mahkemesinin davalının zimmetine geçirdiği miktar üzerinden hüküm kurması usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanın imzasını taklit ederek sahte banka talimatları oluşturması ve tediye makbuzlarında tahrifat yaparak şirkete ait hesaplardan para çekmesi ve kendi lehine kullanması, katılanın rızası olmaksızın gerçekleştiği ve sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, ayrıca sanığın suça konu zararı giderme konusunda pişmanlık göstermediği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit güveni kötüye kullanma suçunu mu yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdura ait iş yerinde muhasebeci olarak çalışması, mağdur tarafından vergi ödemeleri için yetkilendirilmiş başka bir çalışanın çektiği paraları alması ve zimmetine geçirmesi, fiil üzerindeki ortak hakimiyeti ve mağdurla arasındaki hizmet ilişkisi gözetilerek, eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve hafta tatili ücreti talepleri için açtığı davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği ve hafta tatili ücreti talebinin tanık beyanlarıyla ispatlanıp ispatlanamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacaklarının belirlenmesi için işveren tarafından tutulan kayıtlara ihtiyaç duyulması ve davacının elinde bu kayıtların olmaması, kıdem ve yıllık izin ücreti alacaklarının belirsiz alacak davasına konu edilebileceği; davacının yaptığı işin niteliği, iş yoğunluğu ve tanık beyanları değerlendirildiğinde hafta tatili alacağının tanık beyanlarıyla ispatlanabileceği gözetilerek, direnme kararı kısmen onanmış, kısmen de dosya esas incelemesi yapılmak üzere Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacı şirketin Kopenhag müdürü iken şirketin zarara uğratılıp uğratılmadığı ve zarar miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının eylemleriyle davacı şirketi zarara uğrattığına dair İlk Derece Mahkemesi kararını destekleyen yeterli delil bulunduğu ve usule ilişkin herhangi bir aykırılık tespit edilmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı hesabından, çalışanı tarafından sahte EFT talimatlarıyla gerçekleştirilen havaleler nedeniyle davalı bankanın sorumluluğunun belirlenmesi ve tazminat miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerini ileri sürmediği, mahkeme kararında belirtilen ve Yargıtay ilamında benimsenen gerekçelerin yerinde olduğu gözetilerek davacının karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.