Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Nüfusa Tescil”
- Uyuşmazlık: Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı olmayan davacı ile kendi milli hukuku ile aralarında soybağı kurulmuş olan müteveffa davalı arasında Türkiye'de babalık davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfusa kayıtlı olmayan bir kişinin nüfusa tesciline esas teşkil edecek şekilde tespit ve tescil hükmü kurulamayacağı ve davacının isteğinin, soybağı esasına bağlı olarak nüfus kayıtlarında bulunmayan bilgilerin nüfus kaydına tescili niteliğinde olduğu, böyle bir tespit ve tescil isteminin ise idari işleme esas teşkil edecek nitelikte bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın nüfusa kaydedildiği tarih ile Adli Tıp Kurumu raporuna göre belirlenen yaşı arasında uyuşmazlık olması sebebiyle, ceza indirimi uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaş tespitinin nasıl yapılacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda belirtilen yaş ile nüfusa kayıt tarihi arasında uyuşmazlık olması ve mahkemenin sadece nüfusa kayıt tarihini esas alarak sanığın yaşı ile ilgili ceza indirimi uygulamamasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yersel yazımdan önce ölmüş bir kişinin nüfusa kayıt ve tesciline ilişkin mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, yersel yazımdan önce ölmüş olan kişinin yaşadığının ve öldüğünün tespiti ile yetinmesi gerekirken doğum tarihi belirleyerek nüfusa kayıt ve tesciline karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı erkeğin davacı ile evliliği devam ederken başka biriyle yaptığı ikinci evliliğin butlanla geçersiz olup olmadığı ve davacı ile olan evliliğinin nüfusa tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı ile evliliği devam ederken yaptığı ikinci evliliğin Türk Medeni Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca mutlak butlanla geçersiz olduğu, davacı ile olan evliliğinin ise yabancı ülkedeki kayıt farklılıkları nedeniyle nüfusa tescil edilemediği gözetilerek davacının mağduriyetinin giderilmesi amacıyla tescil talebinin tespit hükmü de içerecek şekilde kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının iptali davasında, davacıların isteminin aynı zamanda evlatlık ilişkisinin ortadan kaldırılması anlamına gelip gelmediği ve davalının davacıların nüfus kaydından silinip silinemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evlat edinme işleminin yasal olarak kurucu unsurları oluşmadığından evlatlık ilişkisinin kaldırılmasından bahsedilemeyeceği, davanın mükerrer nüfus kaydının iptaline ilişkin olduğu ve bu nedenle mahkemenin mükerrer kaydı iptal etmesi gerekirken önceki gerçek kaydı iptal etmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının üvey kardeşi olarak nüfusa tesciline ilişkin itiraz davasında, tescil işleminin 6652 sayılı Af Kanunu'na uygun yapılıp yapılmadığı ve davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin b bendi uyarınca haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılabilmesi ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, yerel mahkemenin davalının davacı ile baba bir kardeş olmadığının tespitine dair kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının dedesinin Türk vatandaşı olduğuna dayanarak kendi Türk vatandaşlığının tespiti ve nüfus bilgilerinin aile kütüğüne tescili istemiyle açtığı davada hukuki yararın bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Türk vatandaşlığının tespiti talebinin idari bir işlem olması ve bu konuda dava açmakta hukuki yarar bulunmaması karşısında, dedesinin aile kütüğündeki kayıtların düzeltilmesi ve kendi nüfus bilgilerinin aile kütüğüne tescili talebinin ise medeni hakları etkileyecek nitelikte olması ve bu nedenle davacının hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, işin esasına girilerek gerekli araştırma yapılmak üzere yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, soybağı davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu ve buna göre görevli mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...’ın nüfus kaydındaki baba adının düzeltilmesi talebinin, çocuk ile baba arasında evlilik dışında doğduğu için kurulmamış soybağının tespiti davası niteliğinde olduğu ve bu tür davalara 4787 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca Aile Mahkemesi'nin bakması gerektiği gözetilerek, asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararına ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında, farklı kişilere ait kayıtların aynı kişiye ait olduğu iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, nüfus kayıtlarında hata olduğunu iddia ettikleri kişilerin farklı kişiler olduğunun mevcut nüfus kayıtları ve diğer delillerle sabit olması, davacıların iddiasını ispatlayamamaları gözetilerek, davacıların karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararıyla boşanma durumunda, mal rejiminin tasfiyesi davasında zamanaşımının yabancı kararın kesinleşme tarihinden mi yoksa tanıma-tenfiz kararının kesinleşme tarihinden mi başlayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararlarının maddi hukuk bakımından etkisinin 5718 sayılı MÖHUK'un 59. maddesi uyarınca yabancı kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve boşanmanın malî sonuçlarının da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, mahkemenin sadece tespit hükmü kurup tescile karar vermemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında, tespit hükmünün yanı sıra, nüfus kaydının düzeltilmesi ve tesciline de karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sigortalılık işlemlerinde esas alınacak doğum tarihinin, ilk sigortalılık tescilindeki tarih mi yoksa daha sonra idari işlemle düzeltilen tarih mi olacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 120. maddesi ve 5510 sayılı Kanun'un 57. maddesi uyarınca, sigortalılığın başlangıcından sonra yapılan yaş düzeltmelerinin sigortalılık işlemlerinde dikkate alınmayacağı ve davacının kötü niyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.