Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Norm Sınırı”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacı adına tespit edilen senetsiz taşınmaz miktarının yasal sınırı aşıp aşmadığı ve bu durumun davanın sonucuna etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine tapu iptali ve tesciline karar verilen taşınmaz bölümlerinin toplam yüzölçümünün, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen kuru toprakta 100 dönümlük sınırı aştığı ve mahkemece davacıya seçimlik hakkı tanınmadan karar verildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının ediniminin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki belgesiz norm sınırını aşıp aşmadığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazları kadastro sonrası satın alma veya mahkeme kararıyla edinmiş olmaları ve davanın 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açılması nedeniyle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki belgesiz norm sınırlamasının uygulanamayacağı ve davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tapuya kayıt ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar ve murislerinin zilyetlik süresi, belgesizden edinilebilecek taşınmaz miktarına ilişkin sınırlamalar ve Hazine'nin tescil talebi gibi hususların yeterince araştırılmaması ve değerlendirilmemesi gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın davacı tarafından yirmi yıllık zilyetliğe dayanılarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, zamanaşımı yoluyla mülkiyet edinme şartları, hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri incelemesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki 40/100 dönüm norm sınırı ve zorunlu ilanlar gibi hususları kapsamlı bir şekilde araştırıp değerlendirmeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteminin zilyetlik hükümlerine uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve hukuki dayanağı ile taşınmazın niteliği ve mülkiyet durumu hususlarında yeterli araştırma yapılmadan ve toprak tevzi kayıtları ile hava fotoğrafları gibi deliller dikkate alınmadan hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil hükmünün tavzih kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kesinleşmiş hükmün tavzihinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen tavzih kararının da usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle ek kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında malik adının düzeltilmesi istemiyle açılan davada, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75/4. maddesinde düzenlenen tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğunun dava şartı olup olmadığı ve yargılama sırasında tamamlanmasının davanın usulden reddini gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Sicil Tüzüğü'nde düzenlenen tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve itiraz yollarının tüketilmesinin dava şartı olmadığı, zira bu hususun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını kısıtlayıcı nitelikte olduğu ve tüzükle temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında malik kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemi ile açılan davada, dava öncesinde Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75. maddesinin 4. fıkrasına göre tapu müdürlüğüne başvuru yapılması zorunluluğunun dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Sicil Tüzüğü'nde düzenlenen tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve idari itiraz sürecinin tamamlanmasının dava şartı olmadığı, zira bu hususun mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacağı ve Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğüne aykırı olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydında malik baba adının düzeltilmesi istemiyle açılan davada, Tapu Sicil Tüzüğü'nün 75. maddesinin 4. fıkrasına göre dava öncesinde tapu müdürlüğüne başvuru yapılmamasının ve ret kararına karşı itiraz yoluna başvurulmamasının dava şartı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu Sicil Tüzüğü'nde düzenlenen tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu ve itiraz yollarına ilişkin prosedürün, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü ve mahkemeye erişim hakkını kısıtlayıcı nitelikte olması ve tüzükle dava şartı getirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ve sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdureye karşı cinsel istismarda bulunan sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmasından sorumlu olup olmadığı ve sorumlu tutulması halinde TCK'nın 103. maddesindeki değişiklikler nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurenin yaşı, kendi yaşı ve eyleminin sosyal sonuçlarını bilmesi nedeniyle mağdurenin ruh sağlığının bozulabileceğini öngörmesi gerektiği ve bu nedenle en azından taksirle hareket ettiği, ayrıca TCK'nın 103. maddesindeki değişikliklerin sanık lehine olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı TCK'nın 103/6 maddesinden cezalandırmasının hukuka uygun olduğu ve Anayasa Mahkemesinin TCK 53. madde ile ilgili iptal kararı da dikkate alınarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Rızası bulunan ancak 15 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye giren sanığın, mağdurenin olay sonucu ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutulup tutulamayacağı ve TCK 103/6’nın uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair çelişkili raporlar bulunduğundan, Adli Tıp Genel Kurulu'ndan rapor alınması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayanmaksızın 15 yaşından küçük mağdureye karşı cinsel istismarda bulunan sanığın, mağdurenin ruh sağlığındaki bozulmadan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 15 yaşından küçük mağdure ile cinsel ilişkiye giren sanığın, içinde bulunduğu sosyal ortam ve kişisel özellikleri itibariyle eyleminin mağdurenin ruh sağlığını bozabileceğini öngörmesi gerektiği ve bu nedenle en azından taksirle hareket ettiği gözetilerek yerel mahkemenin sanığı mağdurenin ruh sağlığının bozulmasından sorumlu tutan hükmü onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.