Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Noter Vekilliği”
- Uyuşmazlık: Noter vekili olarak çalışan davacının, noterlik görevi karşılığında aldığı ücretin niteliğinin iş sözleşmesine mi yoksa vekalet ilişkine mi dayandığı ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmadığı, davacının noter vekili olarak 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun 33. maddesi kapsamında görev yaptığı, davalı Noterler Birliğinin gözetim ve denetimi altında bulunduğu, bu ilişkinin vekalet ilişkisi niteliğinde olduğu ve iş sözleşmesinin temel unsurlarından olan bağımlılık unsurunun bulunmadığı gözetilerek iş mahkemesinin görevsizliğine ve davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğine karar verilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter vekalet ücreti üzerinden yapılan sigorta prim kesintilerinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Noter vekalet ücretinin, 1512 sayılı Noterlik Kanunu'na göre kanundan doğan vekalete dayalı bir ödeme olup hizmet akdinden kaynaklanmadığı ve bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi uyarınca prime esas kazanç kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararındaki harçlara ilişkin kısım düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Noterlik başkâtibinin, noter vekili olarak çalıştığı dönemdeki ikramiye alacağından Türkiye Noterler Birliği'nin sorumlu olup olmadığı ve davanın husumet yönünden reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, davacının sunduğu yeni delillere dayanarak direnme kararı vermesi usulüne aykırı olduğu ve bu kararın yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daire'ye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, vekillerinin yetkisini kötüye kullanarak taşınmazlarını düşük bir bedelle sattığını iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin menfaatlerini gözetmeksizin ve yetkisini aşarak taşınmazı satması ve alıcının da vekil ile çıkar birliği içinde olması nedeniyle vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredilen taşınmazlar için tapu iptali ve tescil davasında, vekilin ve alıcının kötü niyetli olup olmadığı ve HMK 125. maddesi uyarınca yapılan yargılamada direnme kararının usulüne uygun verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak davacının taşınmaz paylarını davalıya devrettiği, davalının da bu durumu bildiği veya bilmesi gerektiği, ayrıca bozma kararından sonra HMK 125. maddesi uyarınca yeni malike dava yöneltilmesine rağmen, mahkemenin bu hususta gerekli incelemeyi yapmayıp, ilk kararında bulunmayan yeni bir gerekçe ile direnme kararı verdiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, yerel mahkemenin Yargıtay'ın bozma kararına karşı verdiği direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararından sonra davacı tarafça talep sonucunun değiştirilmesi, bozma kararında belirtilmeyen hususlara değinilmesi ve yeni deliller toplanması nedeniyle verdiği direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekilin davalı olarak bulunmasının gerekliliği ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasını ispat için vekilin de davalı olarak yer alması gerektiği, davalı vekilin taşınmazı gerçek değerinin çok altında bir bedelle devrettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğrattıkları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haksız azil nedeniyle avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan alacak miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatlık ücret sözleşmesinde akdi vekâlet ücretinin davalılar tarafından davacı avukata peşin ödendiği ve nispi vekâlet ücretine ilişkin kısmın davaya iştirak niteliğinde olup 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı olduğu gözetilerek, davacıların haksız azil nedeniyle hak ettikleri vekâlet ücretinin bilirkişi raporunda doğru hesaplandığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak miras hisselerini devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekaletnamedeki yetkisini aşarak, vekil edenin haklı menfaatlerini gözetmeden ve sadakat/özen borcuna aykırı hareket ederek miras hisselerini devrettiği ve davalı alıcının da vekil ile çıkar birliği içinde hareket ettiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalandığı iddia edilen taahhütnamedeki imzanın davalıya ait olup olmadığı ve bu hususta tanık beyanlarının hükme esas alınıp alınamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuyla imzanın davalıya ait olup olmadığı hususunda kanaate varılamaması üzerine HUMK m. 309 gereğince dinlenen tanıkların beyanlarının davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturduğu, tanıkların da imzanın davalı tarafından atıldığını beyan etmeleri karşısında taahhütname altındaki imzanın davalıya ait olduğunun kabulü gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesinin imkansız hale gelmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu sözleşmeyle bağlantılı başka bir davada, satış vaadine konu taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği ve satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkansız hale gelmediği gözetilerek, yerel mahkemenin, bekletici mesele yapılması gereken bu davayı dikkate almadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkla aynı oturumda bulunmayan ve vekaletnamesi de bulunmayan avukatın, sanık adına yaptığı temyiz başvurusunun geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın, sanık tarafından seçilmiş müdafi olduğunu ispatlayacak herhangi bir belge sunmaması ve bu durumun ilgili mercie usulüne uygun olarak bildirilmemiş olması nedeniyle, yetkili müdafi olarak kabul edilemeyeceği ve dolayısıyla sanık hakkında verilen hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.