Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Pay Defteri Tescili”
- Uyuşmazlık: Limited şirket pay devirlerinde, pay defterine kaydın yapılmaması durumunda, ortak olunmadığının tespiti davası açılıp açılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6762 sayılı TTK’nın 520. maddesi uyarınca limited şirket pay devirlerinin şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için pay defterine kaydının zorunlu olduğu, pay defterine kayıt yapılmadan ortak olunmadığının tespiti davası açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket pay devirlerinin şirket pay defterine işlenmediği iddiasıyla, pay devirlerinin tespiti ve ticaret siciline tescil ve ilanının talep edildiği dava.
Gerekçe ve Sonuç: Pay devirlerinin limited şirkete karşı hüküm ifade edebilmesi için, pay defterine işlenmesinin yasal bir zorunluluk olması ve davacıların devirlerin pay defterine geçirildiğini ispatlayamamaları gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı limited şirketten ortaklık payını devrettiği halde, devrin şirketin pay defterine işlenmediği ve ticaret siciline tescil edilmediği iddiasıyla açtığı ortaklıktan ayrılma tespiti davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 220/3. maddesi uyarınca ispat yükünün davalı şirkette olduğu, mahkemenin davalı şirkete pay defterini ibraz etmesi için ihtar etmesi ve sonucuna göre karar vermesi gerekirken, ispat yükünün hatalı tayinine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından davalı ortaklardan devralınan anonim şirket hisselerinin devrinin şirket pay defterine kaydedilmemesi nedeniyle açılan tescil davası ve şirket genel kurul kararlarının iptali istemli birleşen davada, yerel mahkemenin davacıların pay defterine kaydına karar vermesinin hukuka uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu pay devirlerinin Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 47. maddesi uyarınca Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun onayına tabi olup olmadığının ve onay verilip verilmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketteki paylarının devrinin şirketçe reddedilmesi üzerine, davacı tarafından pay devir işleminin pay defterine işlenmesi talebiyle açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince anonim şirket pay devirlerinde onayın reddine ilişkin düzenlemeler ve pay sahipleri çevresinin bileşimine dair esas sözleşme hükümlerinin şirketin işletme konusu veya işletmenin ekonomik bağımsızlığı yönünden önemli sebep oluşturup oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne dair verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete ait %40 hissenin davacıların mülkiyetinde olup olmadığı, pay defterine kayıtlı bulunan hisse sahibinin kim olduğunun tespiti ve hisselerin kaydının düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, hisseleri temsil eden geçici ilmühaberleri ibraz etmeleri, davalıların hamiline yazılı hisse senetlerinin varlığını ispatlayamamaları ve davacıların genel kurul toplantılarına katılımlarının hisse devri olarak yorumlanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulması ve davacıların hisse sahipliklerinin tespiti yönündeki Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketten hisse devri yoluyla pay sahibi olup olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin pay defterinin zayi olduğunu iddia etmesine rağmen, davacının sunduğu ve davalı şirket yetkilisi tarafından imzalanmış pay defteri fotokopisi ve davacının genel kurul toplantısına davet edilmiş olması gibi olgular, hisse devrinin gerçekleştiğini gösterdiğinden, yerel mahkemenin hisse devrini kabul etmeyen gerekçesi yerinde görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket hissesinin devrinin tespiti, sicile tescili ve ilanı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirkette hisse devrinin geçerliliği için, yazılı şekil şartı ve noter onayının yanı sıra, Türk Ticaret Kanunu'nun 595. maddesi gereğince ortaklar kurulu kararı ve pay defterine kayıt şartlarının yerine getirilmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bedelsiz sermaye artırımı sonucu oluşan hisselerin iadesi ve pay defterine kaydı taleplerinin reddine ilişkin kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme dilekçelerinin, 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermemesi gözetilerek, karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Davacı hissedarın, hisselerini devretmesine rağmen şirket defterlerine erişiminin engellenmesi ve şirketin aktif olmaması nedeniyle haklı sebeplerle ortaklıktan çıkarılma ve müdürlük sıfatının sonlandırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Hisseler devredilmiş olsa dahi, limited şirketlerde pay devrinin ticaret siciline tescilinin ve müdürlük görevinin sona erdiğinin genel kurul kararıyla belirtilmesinin zorunlu olduğu, davacının bu yola başvurmadan doğrudan dava açmasında hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, davanın usulden reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların holding hisselerini paravan şirketlere devretmek suretiyle gerçekleştirdikleri eylemlerin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu mu oluşturduğu, eylemlerin katılan sayısınca zincirleme suç mu yoksa tek bir suç mu olduğu ve sanık ... hakkında TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların şirket yönetimindeki yetkilerini kullanarak şirket malvarlığı üzerinde tevdi amacına aykırı tasarrufta bulunmalarından sonra bu tasarrufların ortaya çıkmaması için hileli davranışlar sergilemelerinin eylemlerini dolandırıcılık suçuna dönüştürmeyeceği, şirket aleyhine hizmet ilişkisiyle bağdaşmayan tasarruflar yapmalarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı, şirketin tüzel kişilik kazanması ve doğrudan şirketin zarar görmesi nedeniyle eylemlerin zincirleme suç değil tek bir suç teşkil edeceği, tüzel kişiye karşı suç işlenmesi nedeniyle TCK'nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık hükmünün uygulanamayacağı ve sanık ... hakkında katılan ...'e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan dava açılmadığı halde mahkumiyet kararı verilmesinin usule aykırı olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının sanık ... yönünden kaldırılmasına ve diğer sanıklar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.