Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Prim Ödemesi”
- Uyuşmazlık: Davacının, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu dönemde yaptığı prim ödemelerinin yeterli olup olmadığı, fazla ödeme yapılmışsa bunun iadesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire’nin, prim ve gecikme zammı borcunun 1479 sayılı Kanun’un 4956 sayılı Kanun’un 47. maddesi ile eklenen geçici 18. maddesi başta olmak üzere diğer ilgili maddelerine göre hesaplanması gerektiği yönündeki bozma kararına uyulması gerektiği, bu hususta davalı Kurum lehine usuli kazanılmış hak doğduğu ve davacının fazla ödemesinin bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ilk prim tevkifatı öncesinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Yasa uyarınca, Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı gerektiği, davacının ilk prim tevkifatı öncesinde bu şartları sağlamadığı, diğer sosyal güvenlik kuruluşunda geçen çalışma süresinin makul süreyi aştığı ve tarım sigortalılık iradesini ortadan kaldırdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespiti davasında, davacının uyuşmazlık konusu dönemdeki sigortalılık iradesini ortaya koyacak başvuru, prim ödemesi, ürün satışı veya satışlardan prim tevkifatı bulunup bulunmadığına ilişkin araştırmanın yeterliliği ve buna göre davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, uyuşmazlık konusu dönemde sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvuru, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği, bulunmaması halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesine dayanarak satış ve müdürlük primi alacaklarının davalı işverenden tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, mahkemece istenen satış ve tahsilat raporlarını ibraz etmemesi nedeniyle, davacının sunduğu satış sözleşmelerine göre prim alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 24.03.1987 ile 01.06.1994 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık için kayıt ve tescil veya tescil yerine geçen iradi prim ödemesi ya da prim tevkifatı gerektiği, davacının ise belirtilen tarihler arasında yeniden tescil, iradi prim ödemesi veya prim tevkifatının bulunmadığı, dolayısıyla ilk prim tevkifatını takip eden aybaşı olan 01.06.1994 tarihinden önce Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 01.01.2004-22.04.2011 tarihleri arasında tarım BAĞ-KUR sigortalısı sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun'da tarımsal faaliyete dayalı sigortalılık bakımından geçmiş hizmetlerin tespitine olanak veren yasal bir düzenleme bulunmadığı, tarımsal faaliyetin fiilen sürdürülmesi ve makul süreyi aşan ara vermelerde tescil başvurusu, iradi prim ödemesi veya ürün satışından tevkifat yoluyla prim kesintisi bulunması gerektiği, somut olayda ise uyuşmazlık konusu dönemde bu unsurların olmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.01.1996 ile 31.12.2002 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belirtilen tarihler arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında sigortalılık iradesini ortaya koyacak başvuru, prim ödemesi, ürün satışı veya satışlardan prim tevkifatı yapıldığına dair yeterli araştırma yapılmadan, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 28.07.1999 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılık tescili yapılan ancak prim ödemesi bulunmayan davacının, 4956 sayılı Kanun ile değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.08.2001 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın kanunla disipline edilmiş bir sigortalılık türü olması, prim ödemesinin ve başvurunun bulunmamasının isteğe bağlı sigortalılık için gerekli şartlardan olması ve davacının uyuşmazlık konusu dönemde prim ödememiş olması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı şirketin TMSF yönetimine devrinden sonra ödenmeyen prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim alacaklarının ödenmediği ve davalı şirketin savunmalarının prim alacağının varlığını ortadan kaldırmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 18.05.1990 ile 29.04.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının bir başka sosyal güvenlik kuruluşunda (SSK) 381 gün gibi makul süreyi aşan bir çalışma dönemi geçirmesi ve bu süre zarfında, sonrasında 29.04.2011 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında yeniden tescil, iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı bulunmaması nedeniyle, 18.05.1990 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğuna dair yerel mahkeme kararının Özel Daire bozma ilamına uyularak bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kısmi süreli çalıştığı gerekçesiyle ödenmeyen prim, ikramiye ve eşit davranmama tazminatı alacaklarının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesi, ücret bordroları ve davalı şirketin prim/ikramiye prosedürü gözetilerek, kısmi süreli çalışmanın prim ve ikramiye ödemelerine engel teşkil etmediği, davacıya 2017 yılında prim ödemesi yapılmış olması da dikkate alınarak, davacının prim ve ikramiye alacaklarına hak kazandığı, ancak eşit davranmama tazminatı talebinin reddine ilişkin kararın ise yerinde olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.