Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Proje Başarısı”
- Uyuşmazlık: Konkordato talep eden şirketin projesinin tasdiki ve kesin mühlet verilmesi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato talep eden şirketin, borca batık olduğu, grup şirketlerinin de içinde bulunduğu finansal yapının istikrarlı bir gelir akışı sağlayamayacağı ve sunulan konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemelerin iflas kararı veren kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verilmesine itiraz edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesinin başarı şansının bulunmadığı, talep eden şirketin borca batık olduğu ve işletmesel faaliyetleriyle borç yükünü ödemesinin mümkün olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin konkordato talebini reddederek iflas kararı vermesi ve bölge adliye mahkemesinin de bu kararı onaması usul ve yasaya uygun bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinde bulunan şirketin geçici mühlet içerisinde faaliyetine devam edip edemediği, borca batık olup olmadığı ve konkordato projesinin tasdik edilip edilmemesi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Talep edenlerin konkordato projesinin başarı şansı olmadığı, şirketin geçici mühlet döneminde faaliyet gösteremediği ve borca batık olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen konkordato talebinin reddi ve iflas kararı, istinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince onandığı gibi, temyiz incelemesinde de usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinde bulunan şirketin, konkordato projesinin başarısız görülmesi üzerine reddine ve iflasına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato sonucunda borca batık olan bir şirketin iflasına karar verilmesinin kamu düzeni ile ilgili olması ve şirketin rayiç değerlere göre borca batıklık durumunun devam etmesi nedeniyle, İİK 288/1 yollamasıyla İİK 292/1-b maddeleri gereğince iflasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararı ile istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların doğrudan iflas taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilmesi üzerine, iflas koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı gerçek kişilerden birinin tacir olmadığı, diğerinin ise borca batık bulunmadığı, davacı şirketin ise görünürdeki borca batıklığının ortağı olan davacıdan alacağının tahsili halinde ortadan kalkacağı gözetilerek, iflas koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin ekonomik durumunun bozulması nedeniyle sunduğu konkordato projesinin tasdik edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin konkordato projesinin uygulanabilir olmadığı ve gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı, geçici mühlet döneminin de başarısızlıkla sonuçlandığı gözetilerek konkordato talebinin reddine ve davacı şirketin iflasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinden kaynaklanan prim alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı ve hükmedilen alacağa uygulanacak faiz başlangıç tarihi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının birleşen davada talep ettiği 2016 yılına ait prim alacağı için faizin birleşen dava tarihinden itibaren işlemesi gerekirken, mahkemece tüm alacak için asıl dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı görülerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kurulan suç örgütü, cinsel suçlar ve diğer suçlara ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan verilen cezanın 5 yılın altında olması nedeniyle temyiz incelemesinin mümkün olmadığı, bir kısım sanıklar hakkında verilen ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu, sanık ...’ın örgüt lideri olarak tüm suçlardan, örgüt yöneticilerinin ise hiyerarşik olarak bağlı bulundukları örgüt üyelerinin suçlarından sorumlu tutulması gerektiği, cinsel suçlarda mağdurların rızasının hile ile alındığı, nitelikli hal ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının yerinde olduğu, müsadere kararlarının yasal dayanağının bulunduğu, diğer temyiz itirazlarının ise yerinde olmadığı gözetilerek, bir kısım hükümler bozulmuş, bir kısım temyiz talepleri reddedilerek diğer hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı vekilinin, basit yargılama usulüne tabi işçilik alacakları davasında, yargılama aşamasında sunduğu ve işyeri kaydı olarak ileri sürdüğü bir kart örneğinin, delillerin ibrazı için öngörülen yasal süre içerisinde sunulup sunulmadığı, işyeri kaydı olarak kabul edilip edilemeyeceği ve husumete ilişkin uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde işyeri kayıtlarına dayandığını belirtmesine rağmen, söz konusu kart örneğini yasal süre dışında ve geçerli bir mazeret olmaksızın sunduğu, kartın işyeri kaydı olarak kabul edilemeyeceği ve husumet itirazının varlığı delillerin yasal süre dışında sunulmasını haklı kılmayacağı değerlendirilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü yöneticisi olma suçundan yargılandığı davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesince verilen hükmün sanığa etkin savunma hakkı tanınıp tanınmadığı ve verilen cezanın miktarının isabetli olup olmadığına ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın savunma hakkının kısıtlandığı, son sözünün sorulmadan hüküm verildiği ve sanığa atılı suçun örgüt üyeliği olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay 3. Ceza Dairesinin sanığı silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkum eden hükmü, temel cezanın miktarının isabetsizliği nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hâkim ve savcıların, Selam Tevhid soruşturması kapsamında verdikleri kararlar ve taleplerin hukuka uygun olup olmadığı, bu kapsamda çeşitli suçlardan cezalandırılıp cezalandırılmayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca yürütülen soruşturmada, yetkilerini aşarak, usulsüz dinleme ve izleme kararları verdikleri, sahte delil ürettikleri, gizli bilgileri açıkladıkları, kişisel verileri kaydettikleri ve görevi kötüye kullandıkları eylemlerinin, bazı sanıklar bakımından mahkûmiyet için yeterli delil oluşturmadığı, bazılarının ise etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma taleplerinin değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca görevi kötüye kullanma suçundan verilen beraat kararlarında eksik araştırma yapıldığı gözetilerek, kararın kısmen onanmasına, kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplum Yararına Program kapsamında çalışan işçinin iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı ve iş sözleşmesi sona erdiğinde kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Toplum Yararına Programının geçici gelir desteği sağlamayı amaçlayan, süresi yönetmelikle belirlenmiş bir program olduğu ve bu program kapsamında yapılan iş sözleşmelerinin programın doğası gereği belirli süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek, işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesis eden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.