Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Protokole Dayalı Tapu İptali ve Tescili”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokole dayalı tapu iptal ve tescil davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 30. maddesindeki hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı hususunda Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararına karşı, tarafların bozma kararına uyulması yönünde beyanda bulunmaları nedeniyle usuli kazanılmış hak doğduğu, bu nedenle bozma kararına uyulması gerekirken direnme kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan ile üçüncü kişi arasında yapılan inançlı işlem sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası sonucu mirasçılara intikal eden taşınmaz üzerinde, mirasbırakanın diğer mirasçıları tarafından şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakan ile davacılar arasında taşınmaz devrini gerektiren geçerli bir sözleşmenin bulunmaması, davacılar tarafından ileri sürülen ve mirasbırakan ile üçüncü kişi arasında yapılan adi yazılı inanç sözleşmesinin davacılar açısından resmi şekil şartını taşımaması ve mülkiyet devrine hukuki sebep oluşturmaması, inançlı işlem sözleşmesine dayalı önceki iptal-tescil kararının mirasbırakana mülkiyeti iade etmesi dışında bir hüküm doğurmaması ve davacılar lehine şahsi bir hak oluşturmaması gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıya ait hissenin davada taraf olmayan 3. kişiye devredilmesi nedeniyle Yargıtay’ın verdiği bozma kararının, 6460 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HUMK’nun 439/5. maddesi (6100 sayılı HMK 373/6. madde) kapsamında Hukuk Genel Kurulu’nun görev alanına girip girmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Dairece verilen bozma kararının, davanın esastan reddini veya kabulünü içermediği, 6100 sayılı HMK’nın 125/1. maddesinde (HUMK m.186) belirtilen dava konusunun devri ve taraf değişikliğine ilişkin usuli bir eksikliğe dayandığı gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu’nun görevsizliğine ve dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Protokole dayalı tapu iptali ve tescil davasında davalının davanın açılmasına sebebiyet verip vermediği ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, protokol ve ilam hükmünü yerine getirmek için davacıları ihtar etmesine rağmen davacıların tapuya gelmemesi ve davalının her aşamada davanın yerinde olmadığını savunarak ihtilaf yaratması nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiği değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem nedeniyle devredilen taşınmazın, davalı tarafından üçüncü kişiye satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının borç miktarının tespiti ve ödenip ödenmediğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince davacının borç miktarının tespit edilmesi ve TBK'nın 97. maddesi uyarınca davacıya borç para miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için süre verilmesi gerekirken, bu hususlar değerlendirilmeden doğrudan tapu iptali ve tesciline karar verilmesi bozma kararına uyulmaması ve eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene ve kadastro sonrası şahsi hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların kadastro öncesi nedene dayalı taleplerinin hak düşürücü süreye uğramış olsa da kadastro sonrası şahsi hakka dayalı taleplerinin de bulunduğu ve mahkemece bu hususta inceleme yapılmadığı gözetilerek, eksik inceleme nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, boşanma protokolünde yer alan karşılıklı feragat hükmünün davacının dava açma hakkını ortadan kaldırıp kaldırmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolünde tarafların evlilik nedeniyle oluşan borç ve alacaklardan karşılıklı feragat etmelerinin, davacının kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası açma hakkından feragat ettiği anlamına gelmediği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya verdiği vekaletname ve düzenlenen protokole dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz mülkiyetinin davacıya devredilmemesi nedeniyle iptal ve tescil talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasında dava konusu taşınmazların davacı adına alınması için bir vekalet ilişkisinin bulunmadığı, davacının dayandığı protokolün de taşınmaz mülkiyetinin devrini gerektirecek nitelikte olmadığı ve davalının taşınmazları miras ve satış yoluyla edindiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı bazı taşınmaz devirlerinin tenkis ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptal ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tenkis davası yönünden hak düşürücü süre geçmiş olsa da, muris muvazaası iddiasına konu taşınmazlardan bir kısmı hakkında daha önce kesin hüküm oluşmuş, bir kısmı davacı adına kayıtlı, bir kısmı mirasbırakanla ilgisi olmayan kişilerden davalılara geçmiş, bir kısmı bağış yoluyla devredildiği için muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı, bir kısmı da dava dışı kişilere devredildiği için husumet yokluğu bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı temlikler nedeniyle muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil taleplerinin, miras paylaşımı veya mal kaçırma kastıyla yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın davacıya da taşınmaz satın almış olması, davalıya devrettiği taşınmazın intifa hakkını kendisinde tutması, davalının mirasbırakana bakıp ilgilenmesi ve bakım ile satış bedelinin ödenmiş olması gözetilerek, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket etmediği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan sükna hakkı nedeniyle yapılan tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olup olmadığı ve bozmaya uygun karar verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma protokolündeki sükna hakkı anlaşmasının hakim onayı ile resmi şekil şartını taşıdığı, davalının taşınmazı davacının sükna hakkını kullanmasını engellemek amacıyla muvazaalı olarak devrettiği ve bu devirden haberdar olan 3. kişinin de iyi niyetli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin bozmaya uygun kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünden kaynaklanan tapu iptal ve tescil ile cezai şart talebinin koşullarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.