Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sözleşmeli Avukatlık”
- Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan davacının belediye ile akdettiği avukatlık sözleşmesi uyarınca çalışmasının 5277 ve 5335 sayılı Kanunlara aykırılığı nedeniyle yaşlılık aylıklarının kesilmesinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: 5277 ve 5335 sayılı Kanunlar uyarınca emekli aylığı alanların belediyelerde kadrolu veya sözleşmeli olarak çalışamayacağı, davacının belediye ile yaptığı avukatlık sözleşmesinin bu düzenlemelere aykırı olduğu ve davacının çalıştığı 27.04.2005-31.05.2006 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmesinin hukuka uygun olduğu, ancak Özel Daire'nin bozma ilamında 01.01.2005-27.04.2005 tarihleri arası için davacı lehine usulü kazanılmış hak doğduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalı kurum vekilliğinden kaynaklanan akdi ve karşı yan vekalet ücreti ile bunlara ait faiz alacaklarının davalıdan tahsili.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürdüğünü ispatlayamaması ve faize faiz yürütme yasağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine hükmettiği faiz alacağının reddine ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sözleşmeli avukatın, belediyeden tahsil edemediği vekalet ücretleri için açtığı çekişmenin giderilmesi davasının hangi yargı yerinde görüleceği hususunda görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının belediyede 657 sayılı DMK'ya tabi sözleşmeli personel statüsünde çalışması ve vekalet ücretlerinin ödenmemesi işleminin idari nitelikte olması nedeniyle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı avukata ödediği aylık ücretlerin danışmanlık ve avukatlık ücretini kapsayıp kapsamadığı ve davalı tarafından yapılan azlin haklı olup olmadığına ilişkin vekalet ücreti ve danışmanlık ücreti alacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yazılı bir avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığı, davacı avukata her ay düzenli olarak "hukuki danışmanlık ve avukatlık ücreti" açıklamasıyla ödeme yapıldığı, belirsiz süreli sözleşmenin davalı tarafından feshedilmesinin haksız azil olarak değerlendirilemeyeceği ve davacının fesih tarihine kadar kesinleşmiş işler karşılığında akdi vekalet ücretini aldığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan aylık ücret ve vekalet ücreti alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet sözleşmesinde aylık ücret alacağı yönünden zamanaşımının sözleşmenin fesih tarihinden itibaren işlemeye başladığı, vekalet ücreti alacağı yönünden ise her bir dosya için tahsilat tarihinden itibaren ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sözleşmeli avukatın, sözleşmenin feshini müteakip, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 11 yıl süreyle devam eden sözleşmeye bağlı olduğu, ancak sözleşme kapsamında ödenmeyen vekalet ücreti alacağının ispatlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı avukatın, davalılarla arasındaki sözleşmenin haksız feshi nedeniyle vekalet ücreti, masraf, yıllık izin ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerine ilişkin alacak davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması ve davalılardan birinin davayı kabul etmiş olmasına rağmen bu hususların mahkemece değerlendirilmemesi, ayrıca davacıya ıslah için süre verilmemesi ve davalı şirket hakkında hüküm kurulması usul hükümlerine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinden yapılan kesintilerin, davacının işe başlamasından önceki bir işyeri uygulaması olup olmadığı ve bu nedenle davacıyı bağlayıp bağlamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe başlamasından önce yapılan kesintilerin işyeri uygulaması haline geldiği ve davacının bu kesintileri bilerek işe başladığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinden yapılan kesintilerin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu değişikliklerin davacıya bildirilip bildirilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamına göre, davacının işe giriş tarihinden önce uygulanan %25'lik kesintiye ilişkin talebinin reddine, ancak 2009 yılından itibaren yapılan ve yazılı bildirim/onay alınmayan %30'luk kesintiye ilişkin talebinin kabulüne ve belirsiz alacak davasında faizin tüm alacak için dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinden yapılan kesintinin çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik olup olmadığı ve bu değişikliğin davacıya bildirilip bildirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işyerinde davacının işe başlangıcından önce uygulanan vekâlet ücretinden kesinti uygulamasının, çalışma koşullarında esaslı bir değişiklik oluşturmadığı ve davacının işe başlarken mevcut durumu bilerek işe başladığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.