Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sürekli Yatak Değişikliği”
- Uyuşmazlık: Irmağın yatak değiştirmesi sonucu davacıların taşınmazının bir kısmının dere yatağı haline gelmesi ve taşınmazın iki parçaya bölünmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, görevli mahkemenin idari mi yoksa adli yargı yeri mi olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olduğu ve bu kapsamda taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı göz önünde bulundurularak, su altında kalan bölümünün bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre tespiti gerektiği değerlendirilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Irmağın yatak değiştirmesi sonucu davacının taşınmazının bir kısmının dere yatağı haline gelmesi ve taşınmazın ikiye bölünmesi nedeniyle açılan tazminat davasında adli yargı yerinin mi yoksa idari yargı yerinin mi görevli olduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sahipsiz taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı ve akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olması halinde taşınmazın su altında kalan kısmının bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararındaki “akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olup olmadığının tespiti” ve “yatak değişikliğinin geçici nitelikte olması halinde idarenin hizmet kusurunun bulunduğunun kabulü ile uyuşmazlığın idari yargıda çözülmesi gerektiği” şeklindeki ifadelerin çıkarılmasına ve direnme kararının bu değişik gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Irmağın yatak değiştirmesi sonucu davacıların taşınmazının bir kısmının dere yatağı haline gelmesi ve taşınmazın ikiye bölünmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, görevli mahkemenin idari yargı mı yoksa adli yargı mı olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 715. maddesi ve 6200 sayılı DSİ Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2. maddesi gözetilerek, akarsu yatağındaki değişikliğin sürekli nitelikte olması ve taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacağı gerekçesiyle, taşınmazın kalıcı olarak su altında kalan bölümünün bedelinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu esasları çerçevesinde tespiti gerektiğinden direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, nehir yatağının değişmesi sonucu taşınmazlarının su altında kalması nedeniyle davalı idareden kamulaştırmasız el atma bedeli talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların nehir yatağının değişmesi nedeniyle kalıcı olarak su altında kaldığının tespit edilmesi ve bu durumun davalı idarenin sorumluluğunda olan bir el atma niteliğinde olması gözetilerek, taşınmaz bedellerinin sulu tarım arazisi vasfına göre hesaplanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nehir yatağının değişmesi nedeniyle, taşınmazın bir kısmının Medeni Kanun'un 999/2. maddesi uyarınca Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının nehir yatağında kaldığının tespit edilmiş olması ve Medeni Kanun’un 999/2. maddesi gereği akarsu yatağında kalan kısmın Hazineye ait sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, idarenin taşkınlar nedeniyle arazilerinin sular altında kalmasıyla oluşan zarardan sorumlu tutulduğu ve kamulaştırmasız el atma bedeli ile ecrimisil talep edildiği davada, gelir metodu ile belirlenen bedelin doğru olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporunda gelir hesabında kullanılan ürün satış fiyatlarının resmi verilerle çelişkili ve gerekçesiz olarak daha yüksek belirlendiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat isteminde, vefat eden davacının mirasçılarının yargılamaya dahil edilip edilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ölümle vekâlet ilişkisinin sona erdiği ve mahkemenin vefat eden davacının mirasçılarını, son güncel tapu kaydına göre tespit ederek yargılamaya dahil etmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, nehir yatağının değişmesi nedeniyle taşınmazlarının kullanılamaz hale gelmesi sebebiyle idare aleyhine açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı ve ecrimisil davasında, el atmanın olup olmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın kullanılamaz hale gelen kısmının tespiti, el atmanın varlığı ve tarihi ile ilgili eksik inceleme yapıldığı ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı tescili davasında, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, taşınmazın imar ve ihya tarihi, taşkın sahasında olup olmadığı, davacının zilyetlik süresi, aynı çalışma alanında davacı adına başka taşınmaz tespiti gibi hususların yeterince araştırılmaması, taraf tanıkları ve çeşitli bilirkişi incelemeleriyle maddi olayın aydınlatılmaması ve toplanacak tüm delillerin birlikte değerlendirilmemesi bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdura yönelik eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüsü mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile mağdur arasında husumetin derecesi, yaraların niteliği, sanığın eylemini devam ettirme imkanı varken olay yerinden ayrılması gibi hususlar değerlendirilerek sanığın kastının yaralamaya yönelik olduğu ve eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Teşebbüs aşamasında kalan kasten öldürme suçundan sanık hakkında verilen cezanın miktarı ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Yargıtay 1. Ceza Dairesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin ölüme yol açabilecek nitelikte olmasına rağmen, kastının ani olması, mağdurun ölmemesi ve yaralanmanın kalıcı hasara yol açmaması, ayrıca olayın hemen öncesinde mağdurun sanığı dışarı çağırması ve aralarında yaşanan tartışma göz önünde bulundurularak, sanık hakkında takdir edilen cezanın üst sınıra yakın olması ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması isabetsiz görülerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarı ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarının uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.