Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sınır.”
- Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda Hazineye ait taşınmazın küçülüp, komşu taşınmazın büyümesi nedeniyle Hazine'nin açtığı tespit ve tescil davasında, kadastro sınırlarının belirlenmesinde usule uygun hareket edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulama kadastrosunda, sabit sınır bulunmaması halinde tesis kadastrosu sınırlarının esas alınması gerektiği, mevcut çit sınırının sabit sınır olarak kabul edilemeyeceği ve Yargıtay'ın önceki bozma ilamına uygun olarak bilirkişi raporunda tespit edilen sınırlar dikkate alınarak Hazine lehine tespit ve tescile karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sırasında belirlenen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, sınır tespitinde tesis kadastrosu sınırlarının mı yoksa sonradan oluşan sabit sınır iddiasının mı esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tesis kadastrosu sonrasında oluşan ve 1990 yılına ait hava fotoğrafına dayanan sabit sınır iddiasının, tesis kadastro tutanağının 1967 yılında düzenlenmiş olması ve krokide sabit sınıra ilişkin bir işaret bulunmaması sebebiyle geçerli olmadığı, bu nedenle uygulama kadastrosunun tesis kadastrosu sınırlarını esas alarak yapılan tespitinin doğru olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda davalı adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünün artması nedeniyle Hazine adına tespit edilen taşınmaza eklenmesi gerektiği iddiasıyla açılan uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasında, fiili kullanım sınırının mı yoksa tesis kadastrosu sınırlarının mı esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulama kadastrosunda fiili kullanım sınırının değil, teknik belgelerinde hata yoksa tesis kadastrosu sınırlarının esas alınması gerektiği, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasında sabit kabul edilebilecek bir sınırın bulunmadığı ve teknik belgelerde de hata olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına bu hususun şerh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 1942 yılındaki orman tahdidi sınırları içerisinde kaldığı, 1976 yılındaki 2/B çalışmaları ile orman sınırları dışına çıkarılsa da sonradan bu işlemin düzeltilerek taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak bunun 2/B kapsamında olmadığı, 1989 yılındaki 2/B çalışmalarına da konu edilmediği, dolayısıyla taşınmazın halen orman sınırları içerisinde olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu alanın 1942 yılındaki orman tahdidi ile orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılındaki kadastro çalışmasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak daha sonra yapılan itiraz üzerine orman sınırları dışında, orman sayılmayan yerde bırakıldığı, 1989 yılındaki 2/B çalışmalarına ise konu edilmediği, dolayısıyla 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda tespit edilen taşınmaz sınırlarına itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporları ve hava fotoğrafları gibi delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucu, uygulama kadastrosu ile belirlenen sınırların zemindeki sabit sınırlarla örtüştüğü ve kadastro çalışmalarının mevzuata uygun olduğu gözetilerek, davacının itirazının reddine ve uygulama kadastrosu ile belirlenen sınırların tesciline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucunda taşınmazlarda meydana gelen yüzölçümü değişikliğinin iptali ve sınırın yeniden belirlenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 22/a uygulaması sırasında 2/B güncelleme çalışmalarındaki sınıra uyulmaması nedeniyle ortak sınırın hatalı belirlendiği, bilirkişi raporuna itibar edilerek belirsiz sınır tipinde kabul edilen dava konusu parseller arasındaki ortak sınırın yeniden tespiti için yapılan tespitin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hapis cezası alt sınırdan verilen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunda, adli para cezasının da alt sınırdan verilmesi zorunlu mudur, değilse alt sınırdan uzaklaştırılması kanun yararına bozma sebebi midir?
Gerekçe ve Sonuç: Hapis cezasının alt sınırdan verilmesi halinde adli para cezasının da alt sınırdan verilmesi gerektiğine dair yasal bir zorunluluk bulunmadığı, ancak alt sınırdan uzaklaştırılmasının yasal ve dosya kapsamına uygun bir gerekçeye dayanması gerektiği, aksi halde takdirin hatalı kullanımının kanun yararına bozma nedeni olamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan orman tahdit çalışmaları, maki tefrik işlemleri ve 2/B uygulamaları incelendiğinde, taşınmazın 1942 yılında yapılan orman tahdidi sınırları içerisinde kaldığı, 1976 yılında yapılan 2/B işleminin ise itiraz üzerine iptal edilerek taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak bu işlemin 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarma anlamına gelmediği ve 1989 yılındaki çalışmalara da konu edilmediği gözetilerek, 2/B şerhi verilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve bu hususun tapu kaydına şerh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 1942 yılında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılında yapılan kadastro çalışmasında 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak itiraz üzerine bu işlemin düzeltilerek taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, 1989 yılındaki çalışmalarda ise 2/B uygulamasına konu edilmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu belirlenen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, kadastro paftası ve teknik belgeler ile zemindeki mevcut durum arasındaki uyuşmazlığın çözümü.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro paftası ve teknik belgelerde hata bulunmaması, zeminde taraflarca iddia edilen sınır belirleyici unsurların sabit sınır niteliğinde olmadığı ve uygulama kadastrosu sınır tespitinin teknik belgelere uygun yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasıyla davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan orman tahdit çalışmaları ve komisyon kararları incelendiğinde, taşınmazın 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılmadığı, 1942 yılındaki orman tahdidi sınırları içerisinde kaldığı, 1976 yılındaki işlemlerin ise orman sınırlarını değiştirmediği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.