Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sahteliğin Tespiti”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali davasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali talebinin kadastro öncesi hukuki sebeplere dayandığı ve kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Noter senedinin sahteliğinin tespiti davasında, bu talebin asıl davada ön sorun olarak değerlendirilmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu vekaletnameyi düzenleyen noterin taraf olarak gösterildiği sahtelik tespiti davasının, 6100 sayılı HMK'nın 208/4. maddesi uyarınca ayrı bir dava olarak açılabileceği ve asıl davada ön sorun olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mahallenin, sahte olduğunu iddia ettiği tapu senedinin sahteliğinin tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sahte olduğunu iddia ettiği tapu senedinin sahteliğine dayanarak açılmış bir davanın kesinleşmesi sebebiyle üst yargı yoluna başvuramaması ve tapu senedinin sahteliğinin tespitinin eda davasında ileri sürülebilecek olması nedeniyle güncel hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın dava şartı yokluğundan reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararlarının sahteliğinin tespiti davasının hangi mahkemede açılması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarının sahteliğinin tespiti davasının, 6100 sayılı HMK'nın 208/4. maddesi gereğince, ilgili evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek asıl davaya bakan mahkeme ile aynı derecedeki mahkemede açılması gerektiği gözetilerek, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin (ilk derece mahkemesi sıfatıyla) görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların miras yoluyla sahip olduklarını iddia ettikleri hamiline yazılı hisse senetlerinin davalı şirket tarafından değiştirilmemesi ve akabinde imha edilmesi nedeniyle açılan alacak ve sahtelik tespiti davaları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın önceki bozma kararına uygun hüküm kurduğu, dosyadaki delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve davacıların hisse senetlerine ilişkin hak iddialarının dayanağı olan tespit tutanağının sahteliğinin tespitine karar verildiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın ehliyetsizliği ve vasiyetnamenin sahteliği iddiasıyla açılan vasiyetnamenin iptali ve sahteliğinin tespiti davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı miras bırakanın vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetine sahip olmadığını ve vasiyetnamenin sahte olduğunu ispatlayamadığından, mahkemenin vasiyetnamenin iptali ve sahteliğinin tespiti taleplerinin reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden kaynaklanan daire tahsisi ve bedel iadesi talebi ile tahsilat makbuzunun sahteliği ve kooperatife borçlu olunmadığının tespiti talepleri üzerine açılan asıl ve birleşen davalarda, istinaf incelemesi sonucu verilen esastan red kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, delilleri, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, kimlik bilgilerinin üçüncü kişilerce ele geçirilerek davalı şirkette ortak ve yönetici olarak gösterilmesi nedeniyle, ortak ve yönetici olmadığının tespiti talebi üzerine açılan davada, noterliğin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava, sahteliğin tespiti davası olup, işleme dayanak belgenin aldatma kabiliyetine haiz olup olmamasının bir öneminin bulunmadığı ve bu nedenle noter hakkında açılan davanın da kabulü gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının kaldırılıp yeniden hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, murislerine ait taşınmazın davalı noterde düzenlenen sahte vekaletname ile satıldığını iddia ederek, vekaletnamenin sahteliğinin tespiti ve iptalini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnamedeki imza ve fotoğrafın davacıların murisine ait olmadığı bilirkişi raporları ile tespit edildiğinden ve davacıların talebi nazara alındığında zamanaşımı def'inin tartışılmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, davacıya ait olduğu iddia edilen bonolarla başlattığı icra takibine karşı açılan menfi tespit davasında, ceza soruşturması kapsamında alınan kriminal raporun hukuk davasında hükme esas alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın imza inkarı ve sahtelik hükümleri uyarınca, ceza soruşturması sırasında alınan ve davalı tarafın dahi katılımının sağlanamadığı, karşılaştırmaya elverişli imza örneklerinin ilgili yerlerden getirtilmediği ve sadece huzurda alınan örneklerle yapılan kriminal raporun, hukuk davasında hükme esas alınmak için yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim tarafından verilen ara kararların hukuka aykırı olduğu ve telafisi güç zararlara neden olduğu iddiasıyla açılan hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında, hakimin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hakim tarafından verilen ara kararların, yargılama faaliyetleri kapsamında kaldığı, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hakimin hukuki sorumluluğunu gerektiren hallerin oluşmadığı ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 14. Hukuk Dairesince verilen davanın reddine ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hâkimin, sahtelik iddiasına konu resmi senet davalarında bekletici mesele kararı vermesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 46. maddesi kapsamında Devletin tazmin sorumluluğunu doğurup doğurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin sahtelik iddiası içeren davalarda verdiği bekletici mesele kararının yargısal takdir yetkisi kapsamında olduğu ve hukuka aykırılık teşkil etmediği, ayrıca davacının HMK m. 46'da sayılan şartları ileri sürmediği ve ispat etmediği gözetilerek, davanın reddine karar veren Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.