Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sigorta Tahsisi”
- Uyuşmazlık: Kısmi dava ve ek dava ile açılmış destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, kesinleşen kısmi dava hüküm tutarının aşılarak ek dava ile tazminat talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kısmi dava ile belirlenen maddi tazminat miktarının, değişen ücret ve katsayılar gerekçe gösterilerek ek dava yoluyla aşılamayacağı ve sigorta tahsislerindeki artışlar nedeniyle açılan ek davada kısmi davada hüküm altına alınan tutarın üstünde tazminata hükmedilmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının sigorta başlangıç tarihinin tespiti ve bu tarihe göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuki güvenlik ilkesi gereğince, benzer durumdaki diğer sigortalılar lehine verilen ve kesinleşen kararlar gözetilerek, davacının sigorta başlangıç tarihinin tespitine ilişkin direnme kararı onanmış, ancak yaşlılık aylığı koşullarının oluşup oluşmadığına dair inceleme yapılmak üzere dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu tarihte çalışıyor olması nedeniyle, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 62. maddesindeki "çalıştığı işten ayrılma" şartının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin, 506 sayılı Kanun'un 62. maddesindeki "çalıştığı işten ayrıldıktan sonra" ibaresini iptal etmesiyle oluşan yeni hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen hizmet tespiti davası sonucu sigortalılık süresi şartını sağlayan davacının, ilk yaşlılık aylığı tahsis talebinin reddinden sonra tekrar talepte bulunmadan aylık bağlanıp bağlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davasının kesinleşmesiyle davacının 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-f maddesindeki yaşlılık aylığı koşullarını sağladığı, ilk tahsis talebinin reddinden sonra çalışmaya devam etmesinin aleyhine yorumlanamayacağı ve dava dilekçesinde talep ettiği tarihten itibaren aylık bağlanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı talebinin reddi üzerine açtığı kurum işleminin iptali davasında, davacının sigorta başlangıç tarihi olarak ileri sürdüğü tarihin Kurumca kabul edilmemesi nedeniyle uyuşmazlık yaşanmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe giriş bildirgesinin bulunmasının tek başına yeterli olmadığı, fiili çalışmanın varlığının da kanıtlanması gerektiği, bu nedenle işe giriş bildirgesi tarihi ile ilgili uyuşmazlığın çözümlenmesi için mahkemenin doğrudan soruşturmayı genişleterek, 506 sayılı Kanun'un 79. maddesinde belirtilen yöntem ve ilkeler çerçevesinde, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını araştırması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, başkası adına düzenlediği sahte belgelerle kredi kartı edinme eyleminin, sahte kredi kartı üretme suçunun yanında ayrıca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığı ve kullanılmayan kredi kartları bakımından zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Kredi kartı sözleşmesi ve eklerindeki sahteciliğin, özel bir suç tipi olarak 5464 sayılı Kanun'da düzenlendiği ve sahte kredi kartı üretme suçunu tükettiği, dolayısıyla ayrıca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturmadığı, ancak kullanılmayan kredi kartlarının sanıkla bağlantısının ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilirliğinin araştırılmamış olması nedeniyle, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vefat eden sigortalının hak sahibine hem gelir hem de ölüm aylığı bağlanıp daha sonra ölüm aylığının kesilmesine dair Kurum işleminin iptali ve buna bağlı icra takibine yapılan itirazın iptali taleplerinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Kanun'un 92. maddesi gözetilerek yapılan yargılamada, mahkemece yersiz ödenen ölüm aylığının miktarının tespiti ve fazlaya dair Kurum işleminin iptaline, icra takibinin ise tespit edilen miktar üzerinden devamına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: 23.05.2002 tarihli 4759 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan yurtdışı hizmet borçlanmasının, yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli olan sigortalılık süresinin hesaplanmasında dikkate alınıp alınmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 23.05.2002 tarihinden sonra 3201 sayılı Kanun uyarınca yapılan yurtdışı hizmet borçlanmalarının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 81. maddesinin uygulanmasında dikkate alınması gerektiği, aksi halde sigortalılara tanınan hakların ortadan kalkacağı ve adaletsizliğe yol açacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı uygun bulunmuş, ancak Yüksek Özel Daire bozma kararında yaşlılık aylığına hak kazanılıp kazanılmadığı ve diğer temyiz itirazlarını incelemediğinden dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının doğum borçlanması yaparak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 4447 sayılı Kanun'un yürürlük tarihinden sonra 3600 prim gün şartını yerine getirdiği ve 506 sayılı Kanun'un Geçici 81/C/b-bd bendi uyarınca 58 yaşını doldurmadan yaşlılık aylığına hak kazanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının 30.05.2012 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesindeki açık düzenleme uyarınca, yurt dışı hizmet borçlanmalarında, borçlanılan sürelerin, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru hesaplanması gerektiği, bu nedenle davacının 3600 gün borçlanma bedelini ödediği tarihten geriye doğru gidilerek 3600 günlük sürenin hesaplanması gerektiği, davacının bu durumda tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin yasal koşulları taşımadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.