Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Vasfı Hatası”
- Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yağma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla girdiği iş yerinde, mağdur iş yerine gelince elindeki silahı doğrultarak mağduru kaçmaya mecbur etmesi ve malı almadan ayrılmasının yağma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece eylemin hırsızlık olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve temyiz incelemesinin sanık müdafisinin temyiz nedenleriyle sınırlı olmayıp maddi hukuka aykırılık iddialarının tümünün incelenmesi gerektiği gözetilerek, hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararına karşı yapılan temyiz incelemesinde, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin usul hatası yapıp yapmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararına karşı yapılan temyizde, suç vasfında isabetsizlik bulunmadığı tespit edilmiş ise 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, hükmün onanmasına karar verilmesi usul hatası oluşturduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilerek 1. Ceza Dairesi'nin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan verilen cezanın ve suç vasfının isabetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin mağdurun yaralanmasıyla illiyet bağının bulunduğu, kastının yaralamaya yönelik olduğu, eylemin işleniş biçimi ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi nazara alınarak kasten yaralama suçunun unsurlarının oluştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın haksız yere ele geçirdiği anahtarla kamyoneti çalması eyleminin hangi suç tipine uyduğu ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasının isabetli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin TCK'nın 142/2-d maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğu, hükmün sadece sanık lehine temyiz edilmiş olması sebebiyle ceza miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulması gerektiği ve yerel mahkemenin gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman dilimi ile sanığın gözaltında kaldığı tarih ve süreyi göstermemesinin de ek bir bozma nedeni oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın maktul ...'na yönelik kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma ve mağdur ...'na yönelik kasten yaralama suçlarından verilen hükümlere karşı yapılan temyiz başvurularının hukuki değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kasten yaralama neticesinde ölüme neden olma suçundan verilen hükme yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği, suç vasfının doğru belirlendiği ve ceza tayininin yasal bağlamda yapıldığı gözetilerek hükmün onanmasına, kasten yaralama suçundan verilen hükme yönelik temyiz başvurusunun ise 5 yıl veya daha az hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyiz edilemeyeceği hükmü gözetilerek reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında verilen silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkûmiyet hükmünün, Yargıtay tarafından silahlı terör örgütü yönetme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle bozulmasına rağmen, yerel mahkemenin infaz şartlarının değişeceği ve daha ağır neticelere yol açacağı gerekçesiyle direnme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın lehe temyiz üzerine suç vasfında yaptığı değişikliğin, cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hakkı saklı tuttuğu, kanun koyucunun suçun niteliği veya adı yönünden sanık yararına kazanılmış bir hak tanımadığı ve yerel mahkemenin direnme gerekçesinin yasal dayanaktan yoksun olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun mağdura yönelik eyleminin olası kastla yaralama mı yoksa öldürmeye teşebbüs suçu mu olduğu ve cezanın belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ateşli silahla mağduru hedef alarak birden fazla atış yapması, kullanılan silahın öldürücü nitelikte olması ve mağdurun kaçması nedeniyle sonucun gerçekleşmemiş olması gibi hususlar gözetilerek, eylemin olası kastla yaralama değil, öldürmeye teşebbüs suçu olduğuna ve yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, bozma ilamına uyulmaması ve ceza hesaplamasında hata bulunması nedeniyle temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede yer almayan suç vasfının uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması ve ceza artırımında hesap hatası yapılması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve olayda kaçınılmaz hata halinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın rahatsızlık duyduğu davranışların haksız fiil niteliğinde olmadığı ve sanığın haksız bir fiilin bulunmadığını bilerek eylemi gerçekleştirdiği gözetilerek, haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı ve kaçınılmaz hata halinin de bulunmadığı kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılana karşı işlediği eylemin kasten yaralama mı yoksa kasten öldürmeye teşebbüs suçu mu olarak değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminde kullandığı aletin öldürücü nitelikte olması, mağdurun hayati bölgelerinden yaralanması ve hayati tehlike geçirmesi gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, eylemin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturabileceği gözetilerek, asliye ceza mahkemesinin kasten yaralama suçundan verdiği mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuğun maktulün öldürülmesinde asli fail mi yoksa yardım eden sıfatıyla mı sorumlu olduğu hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sürecinde toplanan deliller ve bozma kararının içeriği değerlendirilerek, suça sürüklenen çocuğun eyleminin yardım etme kapsamında kaldığı ve bu kapsamda cezalandırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.