Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suriye Hukuku”
- Uyuşmazlık: Suriye uyruklu eşler arasındaki boşanma davasında hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Suriye vatandaşı ve geçici koruma statüsünde olması sebebiyle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun uyarınca öncelikle müşterek milli hukuklarının, yani Suriye hukukunun uygulanması gerektiği, ancak mahkemece bu husus araştırılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozma kararı verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında uygulanacak hukukun tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların müşterek milli hukuku Suriye Hukuku iken, mahkemece Suriye Hukuku’na ulaşılamadığı gerekçesiyle doğrudan Türk Hukuku’nun uygulanması, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14. maddesine aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu eşlerin boşanma davasında, uygulanacak hukukun tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların müşterek milli hukuku olan Suriye hukukunun araştırılmadan, doğrudan Türk hukuku uygulanarak hüküm tesis edilmesi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 14/1. maddesine aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye'de verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının kesinleşmediğinin anlaşılması ve davacı tarafından kararın kesinleştiğinin ispat edilememesi gözetilerek, mahkeme kararının tanınması ve tenfizi talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı ve miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı değerlendirilerek, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun tespiti, maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye mahkemesince verilmiş bir boşanma kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Suriye arasında imzalanan ve yürürlüğe giren Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Anlaşması'nın 12. maddesi uyarınca Suriye mahkemelerince verilmiş ilamların tasdikten muaf tutulması gerektiği, bu nedenle mahkemece deliller toplanıp MÖHUK ve anılan anlaşma hükümleri uyarınca tanıma ve tenfiz şartları değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu mirasbırakanlardan kalan taşınmazın mirasçıları tarafından adlarına tescilinin yapılması talebiyle açılan tespit davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz üzerinde Hazine'nin el koyma şerhi bulunduğu ve davada Hazine'nin taraf olarak yer alması gerektiği halde davanın sadece Tapu Müdürlüğü aleyhine açılıp sonuçlandırılması usul hatası olarak değerlendirilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu bir kişinin Türkiye'deki taşınmazını tapulama öncesi sattığı kişilerin zilyetliğinin korunup korunamayacağı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler gereğince Suriye uyrukluların Türkiye'deki taşınmazlarına el konulduğu, istisna teşkil eden bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle tapulama öncesi yapılan satışların hukuken geçersiz olduğu ve zilyetliğin kazanımına engel teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu olup 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından taşınmazına el konulan muris ya da mirasçılarına kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yürürlüğe girip sonrasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 6487 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesine dayalı olarak verdiği karar, yeni bir yasal düzenlemeye dayandığından ve ilk kararın gerekçesinden farklı olduğundan gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde olması gözetilerek, dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı uyruklu taraflar arasında açılan boşanma davasında uygulanacak hukukun tespiti ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin kararın hukuka uygunluğu uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Suriye vatandaşı olup yabancılık unsuru taşıyan davada, öncelikle tarafların müşterek milli hukukunun, bunun tespit edilememesi halinde müşterek mutat mesken hukukunun, bunun da tespit edilememesi durumunda Türk hukukunun uygulanması gerekirken, milli hukuk araştırılmadan Türk hukuku uygulanarak hüküm kurulması ve evlilik tarihinin tespit edilmemesi doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancılık unsuru taşıyan boşanma davasında, uygulanacak hukukun tespiti ve boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun belirlenmesi ile velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların Suriye vatandaşı olup 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu'nun 1. maddesi gereğince boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümlerinin eşlerin müşterek milli hukukuna tabi olması gerekirken, mahkemece tarafların müşterek milli hukuku araştırılmadan Türk Hukuku'na göre hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.